Birikim Özgür neden 11. sırada?
CTP-BG Lefkoşa milletvekili adayları listesinde Birikim Özgür’ün 11. sıradan, Alev Şensoy’un 13. sıradan aday gösterilmesi Lefkoşa’daki siyasetle ilişkili çevrelerde günün konusuydu bugün. Dr. Sıla Usar’ın sıralamadaki yerinin, seçilmek için “aşırı hırslı” davrandığı düşünülen bir başka adayın tehditvari ısrarları sayesinde aşağıya itilmesi ve Usar’ın buna tepki göstererek adaylıktan çekilmesi zaten günlerdir tartışılıyordu.
Bu sıralama neden böyleymiş efendim? Birikim Özgür nasıl 11. sıraya itilir, Dr. Sıla Usar nasıl adaylıktan çekilirmiş… Ayıp oluyormuş, çok ayıp oluyormuş hem de… Bu işin altında ne varmış?
İrrasyonel tercihlerle rasyonel olan dışlanıyor. Olanın altında başka bir şey aramanın manası yok halbuki. CTP sendikalara şirin görünmeye çalışıyor, sol gösterip yine sağ vurmaya hazırlanıyor…
Kamuda başlangıç maaşlarını düşüren yasanın geri çekilmesini, kamu kuruluşlarının batak da olsalar özelleştirilmemesini, Türkiye ve KKTC arasında mevcut mali yardım yönteminin kaldırılarak, Yardım Heyeti’nin kapatılmasını ve mali destek uygulamalarının proje bazında yapılmasını talep ediyor ya Sendikal Platform; CTP de bazı adayları sıralamada aşağıya iterek sanki bu talepleri yerine getirecekmiş gibi bir hava estirmeye çalışıyor. Miş gibi yapıyor gene…
Türkiye’den para istemeyeceğim diyen CTP’li başbakanı yiyen aynı sendikalardı ama unuttuk yine… Nasıl da götürmüşlerdi CTP’yi bir çırpıda… UBP’nin taahhütlerine güvenmişlerdi, ıslak imzalarını kurutmazlar sanıyorlardı… Aynı sendikalar bugünlerde UBP yerine CTP’yi desteklemek için taleplerini açıkladıkça, sendikaların bu sefer iktidara gelecek olanın sözlerini tutacağına inandığını sanıyorsunuz belki de. Yoo… Sendika yönetimleri KKTC’nin kamu cenneti olmaya devam edemeyeceğini çok iyi biliyor. 3 senede bir ayaklanarak cennetin ağaçlarını yeşil tutmaya çalışıyorlar sadece. Birini getirecek, ötekini götürecekler ve kamu cenneti kalan ağaçlarıyla mutlu hayatın teminatı olmaya devam edecek oyunu oynuyorlar.
Bıraksalar, böylesi bir cennetin yeryüzünde var olabileceğine inanmak istiyorlar. Birileri ey ahali dünyada böyle bir cennet yok, kendinize gelin dedikçe kahrolsun neoliberalizm sloganlarıyla en ilkel yöntemlerle işletilen KKTC devlet kapitalizmini savunur duruma düşüyorlar ama olsun! Para yok, olmayınca olmuyor, üretmeyince bu meret cebinizden uzaklaşıyor diyecek olursanız, sizi derhal liberal olmakla suçluyorlar.
Türkiye göndersin de nereye harcayacağımıza karışmasın, proje bazında göndersin ama göndersin o paraları. Yoksa kamu şişerek nasıl ayakta kalacak? Kamu küçülmesin, özel büyümesin. Cennet dışarıdan gelen parayla sulansın, bol bol gübrelensin. Bağımlı devlet kapitalizmi altında solculuk taslayalım, meyhanelerde sosyalist projelerden konuşuverelim, cennetimize kimse dokunmasın!
İnsanlar suni bir cennette yaşadıkça şizofrenikçe cennetin gerçekten var olduğuna inanır, cennetlerinden kopmak istemezler… Bağımlı devlet kapitalizminin ve devlet patronajının gölgesi altında şizofreni kurbanı olduklarından habersiz, sosyalizm düşü görürler… Siyasal parti yönetimleri de her seçim döneminde yaptıklarını tekrar eder, şizofreni nasıl olsa tedavi edilemez şiarıyla cennete yeni ağaçlar dikecekleri, yeşile iyi bakacakları yalanına kapsüllenmiş hapları kitlelere yuttururlar. Sonrası gene erken seçim…
Birikim Özgür bu oyunu bozmak isteyen bir aday olduğu için 11. sıradan aday. Suni yaratılmış cennetin gerçekte varlığını sürdüremeyeceğini, hangi Ankara hükümeti iktidarda olursa olsun KKTC’deki çağdışı devlet kapitalizminin ve devlet patronajının yıkılmaya mahkum olduğunu gören bir aday çünkü. Önlerde göze batsın isterler mi hiç!
Birikim Özgür’e 1 sene sonra CTP’nin çok ihtiyacı olacak, benden söylemesi…