Çiçeği burnunda bir yeni yılın daha arefesindeyiz.
Umutlarla dolu bir yıl dileriz, o eski yılın son umutsuz gününde.
Sevdiklerimize ve kendimize sağlık dileriz, sağlığımızı ihmal ettiğimiz o eski yılın son gününde.
‘’Neş’eyle gelsin’’ yeni yıl deriz, eski yılda kim bilir kaç kere astığımız yüzümüzü hatırlayarak.
Kazasız-belasız bir yeni yıl olmasını dileriz, eski yılın son anlarına kadar duyduğumuz, tanık olduğumuz kaza-bela olaylarının gölgesinde.
Barış olmazsa olmaz temennimizdir yeni yıl için. Sanki barışı o getirecekmiş gibi dört gözle gelmesini bekleriz yeni yılın! Eski yılın son dakikasına kadar tükettiklerimizi görmezden geliriz barış adına.
Kimileri de bol şans ve bol kazanç diler, son meteliğini şans oyunlarına yatırırken yeni yılın hatırına…
Ve…
Yeni yıl gelir.
Eğlence başlar.
Tebrikler, kutlamalar, en güzelinden kelimelerle donatılmış cümleler…
Kahkahalar, sarılmalar, danslar vs…
Mutlu olduğumuzdan mıdır, yoksa mutlu olma kaygımızdan mıdır bilinmez kutlamamız çoğu zaman.
Geride bıraktığımız yıldan ders çıkarıyor muyuz bilinmez ama hatırlamak istemeyiz insan halimizle, eski yılda yaşadığımız olumsuzlukları.
Yenisi gelsin, her şey yeniden başlasın isteriz belki de…
Eski yılın acılarını unutmak adına, bir güne sığdırmaya çalışırız belki de mutluluğumuzu…
Ve…
Yeni yıl gelir.
Gelirken aslında hiçbir şey getirmez.
İçi boştur.
Boş olduğu için de tertemizdir aslında.
Bizlerin doldurmasını ister içini yeni yıl.
Belki de bu yüzden eğlenceyle, neş’eyle, umutla ve heyecanla karşılamak isteriz yeni yılı.
Belki de, eski yılın bize öğrettikleri ile gireriz yeni yıla.
Yeni yıla girerken yaşadığımız heyecan, koskoca bir yıla yaymak için duyduğumuz umut, içimizde hissettiğimiz enerjidir belki de.
Yeni yıla girerken,
Kimileri bir güne sığdırmak isterken eskittiği koskoca bir yılı,
Kimileri de bir günü, bir yıla sığdırmak arzusu ile çıkar yola.
Yeni yılın en güzel günü genelde ilk günüdür bu yüzden.
O ilk günü tüm yıla sığdırmak,
Hep birlikte emek harcamakla mümkün olacak…
(Yeni yılda tüm güzelliklere, hep birlikte…)
