Burcu'nun açıklaması şöyle: Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı’ya atfen çeşitli vesilelerle gündeme getirilen ‘Akıncı da Denktaş’ın müzakerecilik görevinden alınmasını Ankara’dan istemişti’ şeklindeki gerçekle ilgisi olmayan haber son günlerde yine gündem yapılmaya çalışılmaktadır. Bir yalanın iki defa tekrarı onu doğru kılmaz. Bu yalan haber ilk defa 2004 yılında yalnızca bir gazetede bir satır olarak yayınlanmıştı. Gerçekle uzaktan yakından bir alakası olmadığı için bu habere gülüp geçilmişti. Rahmetli Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş bilindiği üzere Annan Planı’na karşıydı ve o dönemde çözüm yanlısı güçler tarafından eleştirilmekteydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın da o dönemde bu anlamda, ancak her zaman saygı çerçevesinde kendisine eleştirileri olmuştu. Fakat ne o zaman, ne de herhangi bir zamanda rahmetli Denktaş’ın müzakerecilik görevinden alınması yönünde Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir yetkilisinden herhangi bir talepte bulunmamıştır. Cumhurbaşkanımız halkın seçtiği bir liderin yetkilerinin ancak bizatihi o halk tarafından geri alınabileceğinin her zaman idrakinde olan birisidir. Anımsanacağı üzere gerek Annan Planına karşı duruşu, gerekse sağlık nedenleri ile söz konusu dönemde müzakerecilik görevini yapmak istemeyen bizzat Sayın Denktaş’ın kendisiydi. Kopenhag’a dönemin Dışişleri Bakanı Sayın Tahsin Ertuğruloğlu’nu, Bürgenstock’a ise dönemin Başbakanı Sayın Mehmet Ali Talat ve Başbakan Yardımcısı Sayın Serdar Denktaş’ı vekaleten göndermişti. Yine anımsatmak isteriz ki, Cumhurbaşkanımız Sayın Mustafa Akıncı o günlerde ‘Kıbrıs Türk Halkının kaderi Çankaya Tepelerinde değil, Lefkoşa Meydanlarında yine halkımız tarafından çizilecektir’ demekteydi. Sayın Cumhurbaşkanımızın inancı o gün de, bugün de budur. Yeri gelmişken bir kez daha belirtmek isteriz ki 11 Ekim 2020’de yapılacak olan KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunu da yine halkımızın tercihleri belirleyecektir. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda, halkımızın iradesinden başka tayin edici bir güç tanımamaktadır.