Alman turistler gelir. Birisinde COVID-19 tespit edilir.

Eşine test yapılır. Önce negatif diye açıklanır. Ertesi gün pozitif olur. Yeni cihazın nasıl kullanılacağı da bu şekilde deneme yanılmalarla yavaş yavaş öğrenilir.

Almanların hepsi karantinaya alınır ama birbirlerinden ayrı tutulmazlar.

Bu sayede çoğu hasta olur ve bazıları kaybedilir.

Turistleri gezdiren şoför arada kaynar, bulunduğu bölgede vakalar artar, bölgesi günler sonra karantinaya alınır!

İlk vakadan itibaren: ‘’Yirmi iki bin kişi ölecek, OHAL ilan edilsin.’’ diyenler, Güney’de görülen tek tük vakanın kapıların açılmasını engel olarak görmez olur!

Günde 7 kişi ölecek diyen sağlık çalışanının, aslında hastaneye pek de uğramadığı öğrenilir!

Bilim komiteleri enflasyonu yaşanırken, komiteler arasındaki istifa ve transferler, Avrupa’nın futbol takımlarına şapka çıkarttırır!

Cepheye gidiyoruz diyenlerin, can korkusu ile hasta bakma sayılarını azaltıp hastalarını geri çevirdikleri bilinir!

Kamudaki hekimlere meraktan bile test yapılırken, özelde hiçbir hekime test yapılmaz, onlara bir motosikletli kurye kadar değer bile verilmez!

Sağlık Bakanı, kendisini özel hastanede kamu hekimine teslim etmeyi başarır!

COVID-19 hızlı test fotoğrafının negatifliğini, Covid-19 Facebook grubundan paylaşan bir hekim, test sonucu çıkana kadar hayatının gözünün önünden geçtiğini söyleyerek halkın anksiyetesini artırma görevini başarı ile icra eder!

Nalbatoğlu Devlet Hastanesi’nin cihazları ve eşyaları, 3 haftalığına Kolan Hastanesi’ne taşınıp geri getirilerek, ‘’en hızlı hastane taşıma’’ kategorisinde Guiness Rekorlar Kitabı’na girilir!

Sayın Sağlık Bakanı’nın en keyifli icraatı, zaten sonuçları negatif çıkacak testlerin sonuçlarını açıklamak olur!

Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin Genetik Laboratuvarı’nın 10 yıllık tecrübesinden dem vurulurken, satın alınalı 6 ay olmuş, nasıl alındığı soru işaretleri ile dolu, dünyanın en pahalı PCR test cihazlarından birisi Qiagen’den başkasında PCR yapılmama inadı yaşanır. Diğer cihazların akıbetleri sır olur!

Testler pahalı olunca, bağışlara umut bağlanır.

Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Başkanı ile Milletvekili Sayın Jale Refik Rogers, bu kampanyanın başını çeker. Sonra aralarındaki ilişki bitiverir!

Avrupa Birliği’nden PCR kitleri gelir. Kitlerin Qiagen olduğu bilinir ama söylenmez. Kimin önerdiği ise bilinmez!

‘’Test tekeli kalksın’’ denilir.

Gazimağusa’da bağışlarla bir PCR laboratuvarı kurulur.

Testler parayla satılır!

Gazimağusada’ki PCR testi pozitif çıkar. Lefkoşa’daki laboratuvar inatla 4 defa tekrarlar ve sonu negatif çıkar!

Avrupa Birliği, 25 sağlık çalışanı için ek maddi fon gönderir. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin Başkanı farklı parti ve görüşten olduğu için önüne taş koyar!

Halka maske takın denilir. Maske’nin Türkiye’den getirilmesi eziyete dönüştürülür!

Güney’den gönderilen üç kuruşluk ilacın reklamı yapılırken, Türkiye’den getirilen uçaklar dolusu hayat kurtarıcı ilaçların varlığından söz bile edilmez!

Bir iş insanı, uçağı ile KKTC-Türkiye arasında mekik dokurken, başka iş insanının ambulans uçağının uçurulamamasının hikmetinden sual olunamaz!

Turizm Bakanı turistik rüyaya çıkarken, Maliye Bakanı pusulayı şaşırır!

İnternet hizmeti vermeyi beceremeyen şirketler, 5G’ye nasıl hazır olduklarını gülücüklerle anlatırlar!

Koronavirüs arenasını fırsat bilen bazı eski Başhekim’ler siyasete göz kırpmaya başlar!

Hastaların haklarını aradıklarını salık veren bazı dernekler, birkaç eleştiri, birkaç kamu spotu ile, ölümlere kadar gidebilen hasta hakkı ihlallerinin üzerine bardak bardak soğuk su içerler!

Pandemi hastanesi, pandomim oyununa; bilim komiteleri arası atışmalar orta oyununa taş çıkartır!

Medya, ısmarlama gazete röportajları ve programlarla dolup taşar!

Halk da, kapandığı yerde, maskesini bıyık hizasına indirip, burnundan soluyarak, olup bitenleri izler, izler, izler…

Koronavirüs Komedyası KKTC’de tam gaz devam ediyor!

İzlemeye devam!

Vakalarla ilgili veriler sıfırı göstermeye devam ederken,

Toplumun bazı sağlık örgütlerine ve siyasilere karşı duydukları güven de sıfırı gösteriyor…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899