“Bugün 44. yaşımın ilk günü ve ben birazdan ameliyata gireceğim…

Dün Doğum günümdü ve beni o kadar bir mutlu ettiniz ki anlatamam, güzel dilek ve temennileriniz için herkese ayrı ayrı teşekkür ederim...

Ne kadar çok sevenim varmış...

Her şeye rağmen sayenizde yaşam sevinci ile doluyum..

Az sonra girip çıkacağım ameliyattan sonra umarım en kısa zamanda sağlığıma kavuşurum, öyle Umut ediyorum...

İnşallah bu son olur..

Benim hayatımda hiçbir şey önüme altın tepside sunulmadı, ne elde ettimse alnımın teri ile bıkmadan, yılmadan bileğimin hakkı ile sahip oldum...

Bugüne kadar hep mutlu anlarımı sizlerle paylaştım, acılarım, üzüntülerim ile sizleri de üzmek istedim sağlığımla ilgili birçok ciddi sorunlar yaşamama rağmen, yüzümden tebessümü eksik etmeden yaşama sarıldım, Allah'a şükür her seferinde kıyıdan döndüm, atlattım, sağlığıma kavuştum, eminim bu seferde atlatacağım (tiroidlerim alınıyor) dolu dolu 43 yılda (tecrübe) denilen şeyler öğrendim...

Ayakta dimdik durmak için sebeplerim var benim, çocuklarım, ailem için...

Yaşama küsmek bana bir şey kazandırmaz...

Bu yüzden ben her düştüğümde/ düşürüldüğümde daha güçlü kalktım...

Öncelikle erdem sahibi bir insan olmak önemli... kötülük yapmamak, iftira atmamak, kimsenin gururu haysiyeti ile oynamamak, en önemlisi Allahtan korkmak!!!

Şükretmeyi bilmek, değer vermek, sevmek, paylaşmak, yıkıcı değil yapıcı olmak önemli...
benim dünyam diye bir yer var..

Orda günlük aylık yıllık planlarım var... Kendimle ailemle ilgili yapmam gerekenler, başkalarının ne yaptıkları ile ilgilenmiyorum, dedim ya hala daha yapacaklarım var; önümde bitirilecek üçüncü üniversite, bitirilecek bir tez daha, yazılacak kitaplar, gezilecek bir dünya, sevilecek torunlar var pişmanlıklarım mı tabii ki var, görev uğruna çocuklarımı ihmal ettim, gün oldu karakolda beklediler, gün oldu evde yalnız, kendi canımın kıymetini de bilmedim, hasta raporu kullanmak yerine işe gittim, hani derler ya meyve veren ağaç taşlanır, gün oldu ağacı kökünden sökmeye çalıştılar sustum, önemsedim, Allah'a havale ettim..

Her zaman çalıştım, ülkem için elimden gelenin fazlasını yaptım, kimileri tarafından takdir edildim kimileri ise benim hırsımı başarımı hep bir tehlike olarak gördü...

Olsun yine de kimse beni bildiğim yolda yılmadan usanmadan dimdik yürümekten durduramaz...

Önüme konulan engellerle, susturulup başarıma gölge düşürmeye çalışanlar tabii ki olacaktır ancak hiçbir şey adaletten üstün değildir...

Ben her şeye rağmen insanları sevmeye devam edeceğim, hayvanlar, bitkiler, her baktığımda bana mutluluk veriyor, sevelim sevilelim, ölümlü dünya kimseye bu makamlar kalmaz, kalp kırmadan, üzmeden, can yakmadan yaşayalım...

Herkes mutlu olsun...”

Töre: Ben devleti temsil ediyorum…

Makam aracı kullanımı konusunda önceki gün mesaj gönderdiğimiz Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Zorlu Töre dün telefonda arayarak bir kez daha konuya açılık getirmek istediğini belirtti.

Ziyaret ettiği ve katıldığı tüm etkinliklere yapılan davet üzerine gerçekleştirildiğini söyleyen Töre, ‘ben bu makamda devleti temsil ediyorum yapılan davetlere de bundan böyle katılacağım’ şeklinde konuştu.

“Beni etkinliklere katılmakla suçlayanlar asıl kendilerine baksınlar ve niçin gitmediklerini sorgulasınlar” ifadelerini kullanan Zorlu Töre, bazı bakanlara da göndermede bulunarak, kendi başka şoförü başka yerleşim merkezinde oturanların yakıt ve ek mesai ücretlerinin niçin tartışılmadığını sordu!

Turizm sezonu böyle geçti!

Hadi biz alıştık artık böyle görüntülere de…

Ülkemizi ziyaret eden turistler acaba ne düşünüyor diye merak ederiz hep!

Mağusa-İskele yolu üzerindeki tabelalar…

Güya yerleşim birimlerini gösteren tabelalar bunlar!

Ama sadece teneke parçası…

Son bir yıldır medyada çıkan çeşitli uyarılara rağmen kimsenin konuyu taktığı filan yok!

Hadi artık bu yaz sezonunu atlattık sayılır…

Bakalım gelecek yıl için birileri ortaya çıkıp da bu tabela kirliliğine bir önlem alacak mı?

“Asgari ücretli nasıl yaşayacak!”

“2620 Asgari ücret
1500 TL. Ev kirası
15 TL Günde bir sandviç 
3.5 TL.Bir kutu kola
2.5 TL Bir kahve 
600 TL aylık sandviç kola kahve parası
300 TL aylık elektrik
100 TL.aylık su telefon
120 TL Kalan para bozdur bozdur harca bitmez tüp mü alırsın süt mü alırsın bilinmez.Kalan 120 TL.
Kısacası:
Asgari ücretli nasıl yaşayacak bilen varsa lütfen söylesin anlatsın da öğrenelim.

Hesap ortada.Bunu ben biliyorsam asgari ücreti belirleyenler de biliyordur umarım.Asgari ücretliler dar gelirliler sosyal yardım alanlar engelli yardımı alanlar nasıl yaşayacak.Sandviç eskiden memur fakir yiyeceğiydi artık lüks yemek grubuna girdi.Sandviç yemez aç kalırsa belki biraz daha rahat ayı geçirir…”

(Mustafa YEŞİL)

“Okuyun…”

“Kitap okumak niye önemlidir?
Kelime hazinemizi geliştirir..
Hafızayı ve odaklanmayı güçlendirir..
Yaratıcılığı artırır..
Bilgi birikimini derinleştirir..
Daha zeki olmamızı sağlar..
Empati yetimizi geliştirir..
Daha açık fikirli olmamıza yarar..

Bir de şunun için cidden önemlidir:
Teprik.. 
Eylence..
Gideceyiz..
Deyil..
Herkez..
Pilet..
Deyerli..
Meleyim..

Allahaseniz okuyun…”

(Dilet Yavuz YANIK)

“Baba evi…”

“Bir kadın babadan ve baba evinde görmeli. Sonradan ve kocadan görme olursa sıkıntı büyük olur.

Ne oldum delisi olur ve yırtık dondan çıkar gibi çıkar.

Bu nedenle şahsen ben, eşim ve sevdiklerim de dahil hiçbir kadını param ile etkilemedim. Para ile etkilenen kadın, benim güçlü olduğumu değil, onun satılık olduğunu gösterir. Daha iyi fiyat verene gider.

Gitmezse bile evinde tek başına, yalnız bir şekilde oturarak duvarları sayar ve hayatını tüketir. Bu nedenle her şeyi, zenginliği ve fakirliği çocuklarınıza baba evinde göstermeye, öğretmeye çalışınız.

Aksi takdirde evlatlar soysuz, kadın da paranın kölesi olarak karşınıza ya••ak gibi dikilerek arzu endam eyler…”

(Ufuk A. ÜÇAY)