‘’Mezarı bile bulunamayan illegal küretaj bebeklerinden, istismara maruz kalıp cılız bir çığlıkla aramızdan ayrılan yavrularımızdan, devletin gözü önünde madde bağımlılığına itilen gençlerimizden, … ve büyük olduğumuzu iddia ettiğimiz bizlerin, daha en başında iken hayatlarını karartmayı başardıklarımızın her birisinden özür dilemek haddimize mi!
KKTC Cumhuriyet Meclisi’nin etrafı çocuklarımızla çevrili! 20 Temmuz Fen Lisesi, Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi, Lefkoşa Türk Lisesi ile komşu sayılır. Surlariçi’ne ise 1.2 kilometre, yürüyerek 15 dakika, medyatik bisikletlerle gidilirse 5 dakika!
Ey KKTC Meclisi’nin Saygıdeğer emekçileri! İstediğiniz kadar fazla mesai yapın! Dibinizdeki çocuklarımıza bile ulaşamadıktan sonra, yazın güneşinde kendinizi boşuna terletmiş olursunuz!
Bir çocuk çizmek istedim
Aldım elime kalemi
Yere değdirdim
Seksek çizerken
Ucu kanlandı kalemin
Toprağın altından gelen kan
Kim bilir kaç çocuğundu
Vazgeçtim
Bir çocuk çizmek istedim
Aldım elime kalemi
Kıyıya değdirdim
Kumdaki gölgesini çizerken
Ucu değdi kalemin
Cansız yatan bedene
Kim bilir nerden gelmişti
Vazgeçtim
Bir çocuk çizmek istedim
Aldım elime kalemi
Duvara değdirdim
Gökkuşağı çizerken
Ucu karardı kalemin
Gün erken battı koğuşunda
Kim bilir neden oradaydı
Vazgeçtim
Bir çocuk çizmek istedim
Aldım elime kalemi
Göğe çevirdim
Ufka çizerken resmini
Ucu kayboldu kalemin
Kim bilir hangi umutlarıydı batan
Sessizce akan gözyaşlarında çocukların
Vazgeçtim
Bir çocuk çizmek istedim
Sonra vazgeçtim…
Kırdım kalemi!
Çizmedim.
Bir çocuk hayal ettim…
Söylemem!
GÜVENDE KALSIN…