Öyle bir süreçten geçiyoruz ki resmen kendi kendimizi kandırıyoruz…

Bir kere kapanan ya da kapanmayan sektörler arasında ciddi bir eşitsizlik var!

Bir kesim krizi fırsata çevirmiş durumda…

Diğer bir kesim de çaresizliğin içinde debelenip duruyor!

Kapanma nedeniyle birçok sektör kapatıldı sanıyoruz…

İşte bunu için kendi kendimizi kandırıyoruz!

İnsanların açlıktan ölecek halleri yok ya…

İlk üç aylık kapanma döneminde de oldu!

Şimdi bu sayı artıyor…

Hemen her sektörde kaçak çalışanlar var!

Berberler ve kuaförler başı çekiyor…

Ya dükkanlarının bir bölümünde çalışmaya devam ediyorlar ya da evlere hizmet dönemi başladı!

Kirpikçiler, tırnakçılar, botoksçular tam mesai yapmaya başladı…

Hem de kontrolsüz olarak!

Onlara kızamıyoruz…

Alınan kararlar adaletsiz olunca başka bir çare bırakmadılar çünkü!

Marketler sosyal mesafeden yoksun olarak hınca hınç doluyken onların günahı nedir ki?

Kaçak da olsa alınların teriyle ekmeklerini kazanıyorlar…

Markette ev temizliği yaparak geçimini sağladığını söyleyen bir kadın ile ayak üstü sohbet ettik…

Kapanma nedeniyle evde oturuyor!

Kocası inşaat işçisi o da evde…

Büyük oğlu askerden yeni döndü, şu anda iş bile arayamıyor!

Küçük oğlan üniversite okuyor ama ödeme güçlüğü çektikleri için okulu dondurmuşlar…

4 Kişilik aile şimdi adamın alacağı bin 500 TL katkının nasıl ve nerelere harcanacağının hesaplarını yapıyor!

Tabi ki bu işin içinden çıkmak mümkün değil…

Son sözü şu oldu;

Yarından itibaren temizliğe gittiğim tüm evleri arayacağım, isteyene de gideceğim…

Kuralları hatırlattım…

“Gelip beni tutuklasınlar” diye cevapladı!

Sonra ekledi;

“Ya da bize 4 kişilik bir ailenin bin 500 TL ile nasıl geçineceğinin formülünü söylesinler…”

Yutkundum ama cevap bile veremedim!

Bu ülkede elbette tuzu kuru olanlar var…

Ama bir de kuruşun hesabını yapanlar da var!

Geçen hafta büyük bir marketin müdürü arkadaş aradı içler acısı durumu gözler önüne serdi;

Bir kadın bir erkek iki çocuk birlikte marketin hemen her bölümünde 2 saate yakın bir süre tur atmışlar…

Tek bir şey almadan!

İlgilerini çekmiş hatta acaba art niyetleri var diye de düşünmüşler takibi sürdürmüşler…

Sadece reyonlarda gezmişler…

Alamamışlar ama bakmışlar!

Aile dışarıya çıkarken müdür arkadaş kapıda durdurmuş onları…

Merak bu ya neden alış veriş yapmadıklarını sormuş!

Adam cüzdanını çıkarıp içindeki 15 TL’yi göstermiş…

Duygusal anlar başlamış!

Müdür arkadaş hemen talimat verip bu aileye zengin bir gıda paketi hazırlanması talimatını vermiş…

Adam içinden sadece çocuklarına bir iki tane çikolata almış, başka bir şey istemeyiz demiş ve çıkıp gitmiş!

Bunlar sadece bilinenler…

Ya bilinmeyenler!

Yaşadığımız 11 aylık süreçte göze en çok batan konu eşitsizlik olmuştur…

Hükümet aldığı kararlarda denge unsurunu göz ardı etmiştir!

Belli bir kesim salgından hiç ama hiç etkilenmezken önemli bir kesim ise elini taşın altına fazlasıyla soktuğu için canı haddinden fazla yanmıştır…

Tabi ki bu günün sorunu değil yılların kangren haline gelmiş bir sorunudur ve şimdi patlamıştır!

Hemen icraatın başına gelen her hükümet programında kamu ve özel sektörün eşitleneceği sözleri verilirken aksine uçurum her geçen gün daha da büyümüştür…

Bir ülkenin bütçesinin yüzde 85’inin kamuya aktarılması zaten özel sektörü üvey evlat muamelesini yoğunlaştırmış, adaletsizliğin daniskası yaşanmıştır!

Ama bu kez artık kamu maliyesi için de tehlike çanları çalmaya başlanmıştır…

Özeli belki de haklı olarak kapadınız ama onların sorunlarına çözüm üretemediniz!

Her geçen gün onları daha da batırdınız şimdi can çekişmeye başladılar…

Peki onlar mükellefiyetlerini yerine getiremeyip ödeme yapamayınca kamu için parayı nereden bulacaksınız!

Bu ülkede kamu çalışanları ve emeklileri de ödenemeyecek duruma gelince tepkilerinin ne kadar olacağını da hesaba katamıyorsunuz…

Biz bunu düşünmek bile istemiyoruz!

Bu arada son bir söz;

Bizim devlet erkanı ilk aşıyı olduktan sonra ikinci aşıyı da olmuş poz verip bunun haberini yaptırıyorlar…

Bu haberlerin çok okunduğu ya da prim yapacaklarını filan sanıyorlarsa çok yanılıyorlar!

Aksine vatandaşın öfkesini üzerlerine çekiyorlar…

Size aşılanmayın filan demiyoruz!

Ama işte bu öncelik nereden geliyor onu anlayamıyoruz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Salih KAYALI, cezaevinden kaçan Rus mahkum konusunda gardiyanları korumanızı bir nebze anlarız ama cezaevinin bile adam kaçtıktan 2 saat sonra bunu polisten öğrendiğini de unutmamak gerek değil mi? Bu arada kabahat bozuk olan kamera sisteminde ise bunu daha önce niye yönetime belirtmediniz!

Sayın Çelebi ILIK, hafta sonu Bakan ile Güzelyurt’ta ziyaretler gerçekleştirdiniz ancak partinizin ilçe başkanının bundan haberi olmaması tepkilere neden oldu. Umarız bir dahaki sefere daha fazla hassasiyet gösterirsiniz…

Sayın İbrahim BENTER, uzun yıllardır büyük hizmetler veren Kanser Hastalarına Yardım Derneği artık kapısına kilit vuracak kadar zor günlerden geçiyor. Bu konuda bir iyilik yapmaya ne dersiniz? İlgi ve alakanıza ihtiyaçları var!

Sayın Dursun OĞUZ, ödemeler başladığına göre belli ki kaynak sorunu çözülmeye başladı. Bu arada iki gündür muhtar arkadaşlar arıyor aylık ödemeleri hatırlatmamızı rica ettiler, haberiniz olsun istedik…

Sayın Salih KAYIM, büyük marketlerin neredeyse tümü artık yemek servisine de başladığı için meslektaşlarınızdan tepki dolu mesajlar gelmeye başladı. Bu konuda hükümet nezdinde girişim başlatmanız ve haksız rekabetin önüne geçmeniz isteniyor…

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, kapanma nedeniyle güney ile de irtibat tamamen kesildi ve ülkeye kaçak et girişi sona erdi. Ancak bizim kasap arkadaş da fiyatlara acımasızca bindirimler yapıyor. Sıkı bir denetim şart oldu sanki değil mi? Aslında ithal ete izin verseniz vatandaşın mutfağına ucuz et girecek…

Sayın Ali ÇAYGÜR, bazı hemşire arkadaşlar bazı otellerin korumalarına kıyak geçilip aşılanmalarına onay verdiğiniz konusunda şikayetlerde bulunmaya başladı. İnsanların vicdanları rahatsız olmaya başladı daha hassas olmanız isteniyor…

Sayın Hasan Yılmaz IŞIK, tüketici ardı ardına gelen zamlardan nedeniyle derneğinizin sessizliğinden rahatsız olduklarını belirten mesajlar göndermeye başladı. Artık sokağa inip tüketicinin haklarını koruma zamanı gelmedi mi?

Sayın Hürrem TULGA, bu denemde en fazla ezilen kesim olan esnaf arkadaşlar cılız açıklamalarla hiçbir sorunlarının çözülemeyeceğini gerekirse sivil itaatsizlik eylemlerinin gündeme gelmesini ifade etmeye başladılar. Bu arada artık kaçak çalışanlar da fazlasıyla artmaya başladı, haksız da değiller yani!

Sayın Raziye KOCAİSMAİL, eğer ülke genelinde büyük bir kampanya başlatırsanız duyarlı halkımız mutlaka Kanser Hastaları Derneği’nin ayağa kalkması için yardımlarını esirgemeyecektir. Zira dernek gerçekten de kapanırsa bir çok kanser hastasının mağdur olacağını tahmin etmek zor değil!