Vatandaşın sağlık hizmeti alımındaki yetersizlikler malum.

Birçok sebepler öne sürülüyor.

Kaynak yetersizliği,

Tıbbi cihaz eksikliği,

Personel yetersizliği,

Altyapı yetersizliği gibi nedenler bunlardan bazıları.

Tüm bu gerekçeleri ezbere sıralarken, hoyratça heba edilen olanakları ise görmezlikten geliyor sağlık profesyonelleri.

Lüzumsuz ilaç cenneti olduğumuzu ispatlamıştık son tahlilde.

Milyonlarca liralık ilaçların, hastalarla buluşmadan atılacaklarını öğrensek de, bu ilaçların kimlerin dertlerine deva (!) olduklarını ise bir türlü anlayamadık!

Anlayamayız da!

Bir de tetkikler konusu var.

Devlet hastanelerinde yapılan kan tahlilleri.

Devlete bedavaya mal olmuyor bu tetkikler.

Her birinin maliyeti var.

Serbest çalışan, yani mesleğini tek tabanca, özel kliniğinde icra eden bir hekim olarak, çok şükür ki, sigortalı hastalarımın kan tahlillerini devlet hastanesinde yaptırabilme lüksünü (!) yaşıyorum!

Çocukluğumda, ‘’devlete sahip çık’’ düsturu ile eğitildim.

Hala, boşa yanan ışıkları söndüren biriyimdir örneğin.

Doktor olarak hastasından kan tahlili istemeye gelince,

Gerekli olanlar haricinde tetkik istememe inadından vazgeçmeyen bir doktorum.

Diğer bir değişle, hastası için her şeyi yapmaya göze alan bir doktor iken, devleti de gereksiz yükün altına sokmama, kaynaklarını israf etmeme konusunda ayak direten bir yapım vardır.

Gelin görün ki, sigortalı bir hastamdan bazı kan tahlillerini isteyip de devlet hastanesine yönlendirdiğimde, gelen kan sonuçlarını görünce cinlerim tepeme çıkıyor adeta!

İstemediğim tetkikler de yapılmış.

‘’Ne var ki bunda?’’, ‘’Buldun da bunuyorsun.’’ , ‘’Fazla tetkikin zararı mı olurmuş?’’ gibi yorumlar yapanlar olabilir.

Örnek vereyim.

Sadece, açlık kan şekeri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri ile, basit bir idrar tahlili istediğim hastamın gelen sonuçları arasında neler yok ki?

Yoğun bakım hastasına bakılması gereken testler bile eklenmiş oluyor tetkik sonuçlarına!

Kanserle ilgili sonuçlar ekleniyor hiç talepte bulunmadığım halde.

Şeker hastası olmadığı halde, üç aylık şeker ortalamasını görüyorum hastamın tahlil sonuçları arasında!

Örnekleri çoğaltabilir, hatta somut belgeler paylaşabilirim.

Peki neden çalışılıyor bu tetkikler?

Bir doktor istemediği halde, neden gereksiz yere bir sürü tetkik yapılıyor hastanın kanı alındığında?

Çünkü, sistem yok!

Yine sistemsizliğe takılıyoruz değerli okurlar!

Bilgisayar başında oturan bir memurun parmaklarının ucunun insafına bırakılıyor devletin maddi olanakları!

O da fütursuzca ve bilinçsizce ekliyor tüm tetkikleri.

Gelen tetkik istek kağıdında ne olduğuna bakmadan, ezbere istiyor bilgisayardaki ekrandan!

Tekrar ifade edeyim

Buldum da bunamadım!

İstediğim tetkikler haricinde yapılan tetkiklerin, tüm halkın cebinden çıkan, sağlıkta başka yerlere harcanması gerekirken israf edilen binlerce Lira’ya mal olmasından bahsediyorum!

Yazık değil mi mali kaynaklarımıza?

Peki ne yapılmalı?

Her zaman ifade ettiğim gibi, KKTC’deki tüm doktorlar, tek bir kayıt sistemine dahil edilmeli ve kendi bilgisayarlarından, sisteme girerek tetkik isteyebilmelerinin önü açılmalıdır.

Bu sayede mükerrer tetkiklerin önüne geçmek, başka bir doktor tarafından istenilen tetkiklerin sonuçlarına bakılarak, hastalarımız hakkında daha verimli yorumlar yapmak mümkün olabilecektir.

Tüm doktorların tek bir otomasyon sistemi altında toplanması, KKTC sağlık sisteminin düzeltilmesi sürecinde, ilk atılması gereken adımlardan birisi olmalıdır.

Altyapı, kanunlar buna müsaittir.

Müsait olmayan tek unsur, ezberlediğimiz sağlık statikosu ve bunların taşeronlarıdır!

Daha ne diyeyim ki!

H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899