İddia ediyorum…

Gençlerin kanını sülük gibi emen bet salonlarını geçmiş hükümetler kapatamadı!

Bu hükümet döneminde de kapatılmayacak…

Daha şimdiden kıvırmaya başladılar!

Muhalefette başka söylüyorlardı…

Şimdi ise çok başka şeyler!

Bunların tamamen ortadan kaldırılması söz konusu olamazmış…

Daha işin başında yenik düştüler anlaşılan!

Disiplin altına alacaklarmış…

Belki de casinoların içine sokacaklar!

Bundan da haliyle bu işletmelerin sahipleri kazançlı çıkacak…

Ballı kaymak meselesi!

KKTC’deki bet salonları belki onlara masum gibi geliyor…

Oysa buraları masum filan değil!

Sadece Kıbrıs Türk gençliğinin kanını değil, buraya gelen üniversite öğrencilerinin de kanını emiyor…

Harçları yatırmayıp buralarda kaybeden niceleri var!

Cep telefonunu, kolundaki saati, altındaki bisikletini satanlar…

Kumarın en vahşisi burada oynanıyor!

Çünkü sınır yok…

İster maç tahmini yap!

İstersen kedi köpek yarışlarına yatır parayı…

Bu bir kuraldır kazanan hep kumarcı olur!

Bir kere…

Buralardan devlete sağlanan gelirle gençlere spor imkanları yaratmak kadar saçma sapan bir düşünce olamaz!

Eğer bir devlet gençlerine sağlayacağı spor tesislerinde kumarcının eline düşmüşse vah o devletin haline…

Gençlere bir yandan spor yapma imkanı sağlanacak ama…

Gençler kumarın acımasız pençelerinde debelenip duracaklar!

Debelendikçe de batacaklar…

Bu devlet kumardan gelecek paraya kaldıysa eğer olmaz olsun böyle devlet!

Yazık ki ne yazık…

Bet konusu elbette sadece gençlerin zehirlenme, hayatlarının karartılması konusu değildir…

Bu işten siyasetçiler de zehirlenir!

Güç onlardadır…

Sınırsız para da!

Paranın tek güç olduğu bir memlekette yaşıyoruz toplum olarak…

Parayı verenin düdüğü çaldığı memleket bu!

Siyasetçiyi ellerinde topaç gibi çevirenler de bunlar…

Aslında devleti yönetenler de!

Onun için kim gelirse gelsin, gitsin…

Paranın yüzü sıcaktır!

Bu pislik yuvalarını kapatmak, arı kovanına çomak sokmaktır…

Onun için bari susun oturun oturduğunuz yerde!

Hele de muhalefette başka iktidarda başka olunca tamamen sırıtıyorsunuz işte…

Bu kitap çok konuşulacak!

Türkiyeli Araştırmacı-Yazar Ergün Poyraz yazmış…

Kitabın adı;

“Tilkiyle vals…”

Kitap başlığının al yazısı da şöyle;

İhale-Rant-Para…

Kitap ‘Emrullah mağdurlarına’ ithaf edilmiş!

Bizim de elimize dün geçti…

Emrullah Turanlı hakkında ne isterseniz var!

Yarın detayları paylaşacağız…

Sadece Merak İşte?

Hasta olmayan var mı?

Son günlerin modası oldu artık;

Kuru öksürük, ateş ve eklem yeri ağrıları!

Bugünlerde kiminle konuşsak herkes tuhaf bir hastalıktan şikayet ediyor…

Hekimler buna yeni bir virüs diyorlar, zira neredeyse hiçbir ilaç çare olmuyor!

Bunun bir şekilde araştırılıp vatandaşın da bilgilendirmesi artık elzem hale gelmiştir…

Uyaralım istedik!

Bu virüs uzaydan filan gelmiyor herhalde değil mi?

Belediyeler ne istiyor?

Yani bu hükümet iyi bir iş yaptı ve belediyelere derman olarak borçlarını uzattı…

Ama gelin görün ki belediyelerimiz bundan pek hoşnut olmamışa benziyor!

Geçici önlem istemiyorlarmış…

Oldu ağam, paşam!

Şunu açıkça söylesenize…

Borçlarımızın üstüne birer çizik atın diye!

Bütün dertleri bu aslında…

Bir çoğu hesapsız kitapsız gitti, partizanlık diz boyu oldu!

Şimdi dilenciliğe soyundular…

Sahi nüfusumuz kaç?

Tufan hocamız nüfusumuzu bilmiyoruz diye samimi bir itirafta bulundu…

Ortalık kalktı oturdu!

Maksat eleştiri olsun, muhalefet olsun işte…

Oysa Başbakan acı bir gerçeği ortaya koydu kimse bu taraftan bakmadı!

Nüfus konusu bizde hep polemik konusu yapılmıştır…

Açıklanan resmi rakamlara da kimse nedense inanmamaktadır ki bunun da artında siyasi nedenlerin yattığını bilmeyen yok!

İşte bu hükümete iyi bir fırsat…

Yapın adam gibi bir sayım, tartışmalar artık son bulsun!

Yargıcı tehdit edenler kim?

Sosyal medyada tehdit edilen bir yargıcımız polis korumasına alınmış…

Bu kararı destekleriz!

Devletin emniyet güçleri bu devletin her bireyini korumak kollamak durumundadır…

Ama soru şu;

Soysal medyada densizlik yapıp yargıç arkadaşı tehdit edenler kim?

Bunlar hakkında kanuni işlem başlatıldı mı?

Yoksa hala dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam mı ediyorlar?

MESAJ KUTUSU

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Ercan’ın patronu Emrullah Turanlı’yı yerden yere vuran kitapta en fazla da sizin o dönem ki açıklamalarınıza da yer verilmiş! Bakalım şimdi artık makam sahibi de olduğunuza göre perde gerisinde yaşananları su yüzüne çıkarabilecek misiniz?

Sayın Ayşegül BAYBARS, aynı kitapta sizin de adınız bolca geçiyor ve Ertuğruloğlu-Turanlı görüşmelerinin gizli tanığı olarak isimlendirilmişsiniz! Şimdi artık İçişleri Bakanısınız ve Ercan’da yaşanan ama bilinmeyenler üzerine size de bir takım görevler düşüyor!

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Haziran ayında yapılacak yerel seçimlerde Lefkoşa adayının şimdiden belirlenmiş olması Lefkoşa örgütleri arasında huzursuzluk yaratmaya başladı! Onun için bu seçimleri kazasız belasız atlatmak için partiliye danışın, onların görüşlerine önem verin deriz!

Sayın Mehmet DEMİRCİ, Afrika ve Meclis olaylarında adı geçenlerin verdikleri maddi zararlar eğer KKTC AKP temsilciliği tarafından ödeniyorsa, yapılan taşkınlıklara destek verdiğiniz anlamını mı çıkarmalıyız? Bu konuda Tayyip beyin onayı var mıydı? Eğer öyleyse de vay halimize!

Sayın Hüseyin ANGOLEMLİ, muhalifler zaten sizin başkanlık işini içine sindirememişken, sizin makam aracıyla enginar taşımacılığı yapmanız da işin tuzu ve biberi oldu! Yani bu kadar tecrübeli ve hem de topun ucundaki birisi nasıl böyle basit hatalar yapar anlamak çok güç! Bu arada eğer hormonsuza üç-beş tane de biz isteriz, ona göre!

Sayın Serdar DENKTAŞ, yaptığınız son açıklamalara göre sanki de bize yaşlılık sendromuna girdiniz gibi geldi! Daha durun bakalım, sadece arka cebinizden onlarca genci çıkarırsınız… Bir de ön cepleri düşünün hele…

Sayın Kudret ÖZERSAY, Meclis Başkanlığı konusunda CTP ve TDP’nin güdümüne girmeniz ve bu konuda ağırlığınızı koyamamanız partilileriniz arasında yadırganmaya başladı! Bu arada parti camiası Hasan Topal’ın ismini zikretmeye başladı haberiniz olsun istedik…

Sayın Ayten TÜRKSOY, pek muhterem babanızın zamansız vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Erhan ARIKLI, siz ortalığı yatıştırıp gerginliği azaltacak yere bunun tam aksini yapıp ayırımcılığı körükleyen açıklamalar yapmaya başladınız! Eğer böyle devam ederseniz siyasi geleceğinizi de tehlike altına sokabilirsiniz! Bir de hiçbir zaman bilim adamı olduğunuzu unutmayın olur mu?

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, kamuoyunda eleştirilecek eylemler yerine mesela temelini yeni attığınız sağlık ocağı gibi yararlı hizmetlerde anılmak çok daha iyi olmaz mı? Zira bir takım acemi hareketleriniz güzel icraatlarınızı gölgede bırakabilir!

Sayın İzzet İZCAN, sizin TKP ile ilişkiniz sadece seçimlik olunca sanki de başarısızlık zorunlu oluyor gibi geldi bize! Seçimlerde işbirliği yapabilen iki parti artık birleşmeyi de düşünmelidir diye gündeme pek ala getirebilir…Bilirsiniz taşıma suyla değirmen hiçbir zaman dönmez!

Sayın Ahmet HAVUTÇU, siz 36 yıllık deneyiminizle halen Maliye Bakanlığı’ndan kaçmaya çalışabilirsiniz ama görülen o ki siz olmadan orada işler asla yürümez! Onun için gerekirse yasal düzenleme de yapılır ama siz orada daha uzun bir süre kalırsınız…Artık ‘vatan sağ olsun’ diyeceksiniz…

Sayı Mehmet Ali YÜKSELEN, üniversitelerimizi rektörleri olarak okullardaki asayiş olaylarını masaya yatırmak yerinde ve olumlu ir davranış oldu. Ama bu arada bu tür toplantılara katılım ne kadar çok olursa başarı şansı da o kadar fazla olacaktır! Artık iki ezeli okulu barıştırmak için öncülük yapmaya ne dersiniz?

Sayın Ahmet BEŞERLER, Uluslar arası Bisiklet Yarışı nedeniyle bölgenizdeki ana yolların 3.5 saatliğine trafiğe kapatılması özellikle esnaf arkadaşları çileden çıkardı! Bu konuda ha keşke kimseyi mağdur etmeyecek bir önlem alsaydınız daha iyi olmaz mıydı?

Sayın Hakan KUNTAY, evlilik size yaramış olmalı ki artık çok daha büyük ve çağdaş normlarda bir kliniğe geçmek için artık gün saymaya başlamışsınız! Karı-koca diş hekimi olunca insan çok daha fazla kendini güçlü görüyor değil mi? Hayırlı olsun…