Hasta ile doktoru arasındaki ‘’sağlık odaklı’’ iletişim ve işbirliği, hastanın sorununun en verimli bir şekilde çözülmesini hedefler. Hasta, doktoruna şikayetlerini anlatır. Doktor muayene eder. Tetkikler ister. Gerektiğinde diğer meslektaşlarına danışır. İncelemelerini bitirdiğinde, hastasına nihai yorumunu yapmaya çalışır.

Bazen de, hasta ile doktor arasındaki bu ilişkiden, beklenilen sonuç elde edilemez.

Doktorun ağzından: ‘’Benlik bir şey yok.’’ ifadesi çıkıverir!

Bu ifade, doktor adına puan kaybettirici bile olabilirken, hastanın içinde de çaresizlik, şaşkınlık, umutsuzluk ve hatta kızgınlık gibi hislerin doğmasına neden olur.

  1. işleyişinin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği gerçeğinden yola çıktığımızda, ‘’benlik bir şey yok’’ ifadesi, bana göre, sağlıkta kullanılmaması gereken bir ifadedir.

Çünkü, insan işleyişinin karmaşıklığı henüz tam anlamıyla çözülememiştir. Tıpla ilgili teknolojiler de hala en üst düzeye ulaşmış değildir.

Dolayısıyla, bir doktorun, ‘’benlik bir şey yok’’ demek yerine, hastanın şikayetlerinin olası sebeplerine yönelik genel bilgilendirme ve yönlendirme yapması en verimli yaklaşım olacaktır. Hasta, sahiplenildiğini hissedecek, doğru yönlendirmelerle, sağlık sorunlarının karanlık çıkmazlarını aydınlatma şansını yakalayacaktır…

’Benlik bir şey yok’’ ifadesi belki de bir ‘’kaçış’’ ifadesidir.

Günlük yaşantımızda kimilerimizin kullandığı, ‘’bana ne!’’, ‘’boşver!’’, ‘’aman sen de!’’, ‘’salla gitsin!’’, ‘’ben mi kurtaracağım?’’, ‘’bana mı kalmış?’’, ‘’koyver gitsin!’’ gibi ifadeler de birer kaçış ifadesi değil midir?

Öğrencilerin emanet edildiği öğretmenler,

Adaletin, kişi hak ve hukukunun emanet edildiği avukatlar, hakimler, savcılar,

Trafiğin, güvenliğin emanet edildiği polisler,

İlçelerin emanet edildiği belediye başkanları,

Duvar ustası Ali Dayı,

Balıkçı Mahmut,

Temizlikçi Zekiye,

Banka müfettişi Kemal Bey,

Dülger Adnan Usta,

Çiftçi Hüsnü Ağa,

İmam Cemil Hoca,

Gazeteci Fethi Bey,

İş adamı Zekai Bey,

Sendika Başkanı Ali Bey,

Kamu görevlisi Ayda Hanım,

Devletin emanet edildiği Sayın Siyasiler…

Bunların hepsinin de, görev ve sorumlulukları ile ilgili konularda, ‘’benlik bir şey yok’’ demeleri durumunda nelerle karşılaşırız peki?

Tüm sorunlar ortada kalır, kaos yaşanır,

Devlet olunamaz,

‘’Senin ilacın bende’’ diyen fırsatçılar türer!

‘’Belki bir şeyler olur’’ düşüncesi ile,

Takılıp gidilir peşinden…

‘’Benlik bir şey yok’’ dersek eğer,

Benliğimiz kaybolur,

Özümüz bozulur!

‘’Benim de yapabileceğim bir şeyler var’’ diyebiliyorsak eğer,

İnsan da kurtulur,

Devlet de kurtulur…

Çöl bile orman olur!

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899