Bengihan, yazılı açıklamasında, kamuoyu gündemini son günlerde meşgul eden nüfus tartışmalarının, ülkenin içinde bulunduğu durumu açık bir şekilde tekrardan gözler önüne serdiğini ifade ederek, “Ortaya konan çelişkili rakamlar, devlet kurumlarına karşı var olan güvensizliği daha da artırmaktadır” dedi. Ülkenin bu duruma gelmesinin en büyük nedeninin, bugüne kadar uygulanan vatandaşlık ve muhaceret politikaları olduğunu ifade eden Bengihan, şunları savundu: “Sürekli olarak adaya bilinçli olarak nüfus taşınması, ülkeye girişlerde yeterli denetimin yapılmaması bu kaosun en büyük nedenleridir. Öğrenci adı altında ülkeye gelip kaçak işçi durumuna düşerek ülkede yaşamaya devam eden kişi sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğunu herkes biliyor. Son zamanlarda daha da artan uyuşturucu, şiddet, soygun, insan öldürme olayları nedeniyle toplum büyük bir huzursuzluk yaşamaktadır. Kontrolsüz bir şekilde artan nüfus karşısında okullarımız, hastanelerimiz ve hapishanelerimiz yetersiz kalmaktadır. Sürekli artan suç olayları ile birlikte suçlu sayısında da büyük artış yaşanmasıyla mevcut cezaevinin kapasitesinin üzerinde mahkum ve tutuklu bulundurulmaktadır. Buna bağlı olarak cezaevindeki çalışanların iş yükü de artmaktadır. Ayrıca cezaevinin yetersiz kapasitesi nedeniyle mahkumların rehabilite edilip tekrardan topluma kazandırılmasının aksine potansiyel suçluların yetişmesine zemin yaratılmaktadır. Tüm bu olumsuz koşullara rağmen cezaevi çalışanları büyük bir özveri ile görevlerini yerine getirmeye çalışırken hem verdikleri hizmet hem de kendi güvenlikleri açısından yetersiz kalmaktadırlar. Cezavinde şu anda 650’ye yakın mahkum ve tutuklu bulunduğu gerçeğinden hareketle inşası devam eden 725 kişi kapasiteli yeni cezaevinin de yetersiz kalacağı apaçık ortadadır.” Bengihan, “Sorma gir hanına dönen ülkemizde yaşanan tüm bu olumsuzlukların ortadan kaldırılmasının yolu yeni bir vatandaşlık ve muhaceret yasasının derhal hazırlanıp hayata geçirilmesidir” dedi.