Belediye seçimleri yaklaşıyor.Fakat Maliye Bakanı sayın Serdar Denktaşın  28  Belediyeden 20’ si mali zorluklar içerisinde diye yaptığı  açıklamalarına rağmen bu makama talip nedense çok.

Birtaraftan seçim kaybetme kaygısı ile Belediye kaynaklarını savurganca harcayan Belediye Başkanları diğer taraftan bunu kontrol edemeyen merkezi hükümet ve yıllar içinde biriken borcu sonunda ödeyecek olan vatandaş.

Görünen o ki bu yapı sürdürülebilir değil ve ayakta durur gibi görünen diğer Belediyelerde bugün değilse bile yarın ayni sorunla yüzleşecekler.

Peki ne yapılabilir.Öncelikle Türkiye ile yapılan mali protokellerdede yer alan ve bundan 4 sene önce hayata geçmesi için protokele konan   Belediyelerin azaltılması sağlanmalıdır.

Peki iş bunla bitiyormu.Hayır .

Belediye Başkan ve Meclis üyelerininde attıkları her imza ve aldıkları her bir karar için dönemleri sonunda hesap vermeleri sağlanmalıdır.Bununla ilgili yasal düzenleme yapılması gerekiyorsa yapılmalı varsa işletilmelidir.

Bugün gelinen durumda batık birçok Belediye varsa bunun nedeni haliyle kötü yönetim ve atılan bu imzalardır.Tabii bunu destekleyen bağımsız olarak denetleyip sonuçlandırması gerekenlerin umursamazlığı.

Belediyeyi nasıl alıp nasıl devrettikleri ile ilgili o dönemde görev yapanların attıkları her imza araştırılıp ortaya konmalıdır.Halkın verdiği vergilerin nerelere harcandığı halk ile paylaşılmalıdır.

Bugün görüyorumda Belediye Başkanlığı için birçok aday adayı var.İyi ki aday buluyoruz diyeceğim. Çünkü bu kadar borç yükü altında bulunan bir kuruma talip olmak açıkçası cesaret gerektiriyor.

Yalnız  bu cesareti doğuran sebep  yapanın yanına nasıl olsa kalırdan alınan bir cesaret olmamasını sağlamak elimizde.

Umarım bu konuda gereken yasal düzenlemeler Belediyelerin birleştirilmesi ile birlikte yapılır ve umarım bu işe aday olacak olanlar vatanadaşa talip oldukları bu borcu nasıl yok edeceklerini açıklarlar.Yoksa işin sonunda olacak olan yine vatandaşa olur.Belediye başkanları gelir gider ama sonunda acısını vatandaş çeker.