Seçimler yaklaşıyor.Son 1 hafta. 

Kimi seçeceğiz, neye göre karar vereceğiz, belde ve ilçemizde ki sorunların çözümünde kim daha etkili olur?

 Bu ve benzeri sorunlar, seçmenin gündemini işgal etmeye başladı. Bir yanda siyasi tercihler diğer yanda birçok vaatlerde bulunan adaylar. Siyasi tercihlere saygının ötesinde sözümüz yok. Ancak tercih edilecek adayın işe uygunluk yönüyle irdelenmesinin ise gerekli hatta zorunluluk olduğu ortada..

Kişi, aday olduğu işe uygun mudur? 

Gerekli donanım ve temel yönetim becerilerine sahip midir?

Liderlik özelliği var mıdır?

Kendi bireyselliğini aşmış mıdır? 

Otoritesinin kaynağı nedir? Daha da çoğaltılabilecek bu sorulara verilecek cevaplarönemli.
 
Kıbrıs Türk halkının son 40 yılı her  yıl en az  bir seçim yapmakla geçti.

Bir diğerine hazırlanıyoruz.

24 Haziranda yerel yönetim seçimleri var.

Geçen bu sürede Kıbrıs Türk halkı birçok sınava tabii tutuldu.

İş sözleri arsa arazi hatta su parası bağışlama sözleri ile oyu alındı bazılarımızdanda çalındı.

Bir tarafta  liyakat sahibi adaylar diğer tarafta fırsatçılar vatandaşın oyuna talip oldu.

Bugüne kadar geçer not almasakta son yıllarda not ortalamamızı ödediğimiz bedellerle bir miktar yükselttiğimizi düşünüyorum..Artık iş sözüne arsa ve suya prim vermeyen bir kesim var.

Seçim bildirgelerini açıp Halka verdiği sözleri yerine getiremeyeni yavaş yavaşta olsa mahalleye yollayabiliyoruz.

Yavaş yavaş başladık.

Sandığa giderken bize verilen hertürlü vaade rağmen vicdanımızı dinleyip KİŞİSEL MENFAATLERİMİZİN ÖNÜNE  TOPLUMSAL MEFAATLERİMİZİ   koyarak seçim yaptığımız gün bu konuda bir nebze daha yol almış olacağız.

Modern yönetim ve liderliğin bir bilim dalı olarak önem kazandığı günümüzde yönetici seçimi, gündelik gelişigüzel yaklaşımlara su parası bağışlamaya , paraya ,iş vaadi ve  arsaya kurban edilmeyecek kadar önemlidir.

Oylarımızda tabii...

Nitekim küçük bir işletmede bile bir yönetici, işletmeyi geriye götürürken, aynı koşullara sahip bir diğeri ileriye götürebiliyor. Söz konusu olan kamu yönetimi olunca tercih ve seçimin hassasiyeti daha da artmaktadır.

 İnsanlık tarihinden süzülüp gelen deneyimler ile günümüz uzmanlarının uzlaştığı nokta şudur:

Hangi düzeyde olursa olsun adayın, o yönetim kademesinin gerektirdiği temel donanımlar ile işin gerektirdiği temel kişilik özelliklerine ve bunu en iyi biçimde kullanabilecek liderlik ve otorite yeteneğine sahip olması gereklidir.

 Gerekli eğitim, meslek, yaş, geçmiş deneyimler ve başarılar, bu donanımın ilk maddeleridir.
Biraz derinleştirdiğimizde insan ilişkileri, otoriteyi kullanma biçimi, insanlarca nasıl algılandığı, zaafları, ahlakı ve en önemlisi liderlik yeteneği öne çıkmaktadır.

Diyebileceğim şu ki;

Eğerki seçim yapmanız gerekiyorsa ;Özel ve iş  yaşamında başarıları olan .Başında bulunduğu kurumu idare etmede zaaf içinde bulunmayan.Sözünü dinletebilme. İşçisini memurunu sevk ve idare edebilme  kabiliyeti bulunan .Çöp toplamayı  suyu ,yolu, kaldırımı proje olarak vatandaşın önüne götürmeyen.Proje üretme ve bulunduğu bölgeye eserler katma başarısı,yaşlısının  ayağına berberini ,hemşire ve Doktorunu  götürebilme kabiliyeti  ,gencine sosyal tesisler inşaa etme ,düşkünün fakirin eliden tutabilme,tüm vatandaşlarına eşit davranabilme  becerisini gösterenden şaşmayın.

Bunun örneklerini ülkemizde gördüğümüz adaylarda yok değil.GaziMağusanın şu anki  mevcut Belediye Başkanı İsmail Arter hem bürokratlık yaşamında hemde Gazi Mağusa Belediye başkanlığında bu farkını ortaya koyanlardan  ,Tatlısunun mevcut Belediye başkanı ve adayı Hayri Orçan.,Gönyeli adayı Mustafa Erk,Beyyarmudundan İlker Edip,Alsancakta Redif Nurel, İskelede Fikret Civisilli, Girnede Nidai Güngördü  bu farkı hissetirenlerden.

Bunun için siz siz olun seçim yaparken bu kriterlere sadık kalın.Vicdanınızın gösterdiği adaydanda sakın şaşmayın.

Oyunuz önünüzdeki 4 sene  nasıl yaşamayı tercih ettiğiniz  kadar değerli.

Unutmayın.