G. Mağusa’dan son günlerde çok kişi ile muhatap oluyoruz...

Ortak şikayetleri DAÜ’nün almış olduğu uzaktan eğitim kararı!

Özellikle esnaf kesimi sitem ediyor;

Konuyu niye gündeme getirmeyip, destek olmuyoruz diye...

Kendimce anlatmaya çalışıyorum!

DAÜ’nün kararını desteklediğimi söyleyip, en azından bir dönem böyle idare edilmesi gerektiğini ifade ediyorum...

Ayrıca şu anda G.Mağusa’da DAÜ’de okuyan 9 bin öğrencinin bulunduğunu, bir süre de olsa bunlarda idare edilmesi gerektiğini söylüyorum!

Buna bir de bin 500 çalışanı ekleyince sayının 10 bini geçtiğini, bunun da az olmadığını ikna etmeye çalışıyorum...

DAÜ, YÖK’ün de aldığı kararlara paralel bir karar üretmiştir ve bunu da saygı göstermek gibi bir zorunluluğumuz vardır!

Yabancı ülkelerden gelecek olan öğrenciler riski artıracağından, zaten yapacak da çok bir şeyimiz yok...

Bu arada ev sahiplerinden de şikayetler gelmiyor değil!

O kadar masraf yapmışlar boşuna yapmışlar...

Borçlarını nasıl ödeyeceklermiş!

Bunları duyunca insan üzülüyor...

Öğrenci konusu artık tamamen ticari bir temaya dönüştürüldüğü için!

Bu sefer aklımıza geçmişte yaşadığımız ve bize iletilen şikayetler de geliyor...

...

Geçen yıl İzmir’den Ercan’a uçarken yanımda DAÜ’de okuyan iki de öğrenci vardı...

Mesleğimize de söylemeden sohbet ettik, dertlerini dinledik!

Ağzımız açık kaldı...

İkisi de aynı evde kalıyorlarmış!

Ev kirası 2 bin 500 TL...

Ev sahibi altta, kendileri üst katta!

Her aybaşı geldiğinde ev sahibi kendilerinden bin TL civarında elektrik harcaması talep ediyormuş...

Sonradan öğrenmişler ki eve gelen toplam fatura bu kadar ama tek saat olduğu için ev sahibi kendi kullandığı elektriği de iki öğrenciye mal ediyormuş!

Bunu öğrenince de evden çıkmak istemişler, ev sahibi bin bir rica ile artık böyle bir yanlışın olmayacağını sözünü vermiş...

Şimdi bir kez daha sormak lazım ev sahiplerine!

Bu yaptığınız öğrenciye hizmet midir yoksa onları keriz yerine koyup, haksız yollardan enselerinden geçinmek midir?

Tabi ki tüm ev sahiplerini aynı kefeye koyamayız ama bunun gibi o kadar çok örnekleri var ki...

Aynı şekilde bazı esnaf kesimi de!

Öğrenciyi muhtaç kesim görüp üç kuruşa günde 12 saat çalıştırdıklarını ne çabuk unuttular...

Şimdi eylemler düzenleyip hangi akla hizmet etmektedirler!

Onun içindir;

Önce geçip aynaya bakacaklar, bu öğrencileri hak edip etmediklerini düşünüp öz eleştiri yapacaklar...

Ya da serzenişi bırakıp geçmişte kazandıkları ile yetinecekler!

Kıbrıs Türküne mal olmuş bir ilim yuvasına ağır eleştirilerde bulunmak, bu kuruma ve ülke insanına yapılan en büyük haksızlıktır...

...

Anasaya değişikliğine tabi ki ‘evet!”

Yüksek Mahkeme Başkanı Şefik canını yedi, mahkemelerdeki sorunların aza indirilmesi için yargıç sayısının önemine işaret etti ama belli ki kendini tam olarak anlatamadı...

Bazı kesimler ‘hayır’ diyor ve bunu geçici 10’ncu maddeye bağlıyor!

Bazı adayların ise ağzını bıçak açmıyor...

Bir de başka bir kesim var ki yargıç sayısı artınca dosyaların sonuçlandırılmasının daha kolay olacağı için ‘hayır’ diyecekleri ifade ediyor!

Nasıl bir mantıksa artık bu...

Çoğu iş insanı olan bu kesimin belli ki mahkemelerde dosyaları mevcut!

Ne kadar uzarsa o kadar mutlu olacaklar...

Bu nasıl büyük bir çelişkidir Allah aşkına!

En güvenilir kurumların başında gelen mahkemelerin sorunlarının çözülmesini istemeyen birileri varsa ve yargıç sayısının artırılmasına bu nedenle karşı çıkıyorlarsa aklıselim insanların bu değişikliğe şiddette ‘evet’ oyu kullanması gibi bir sorumluluğu da var demektir!

Evde karantina artık başlamalıdır...

Yurt dışından adaya gelip turizme yatırım yapan otellerin tümü kapandı...

Haklı yönleri var çünkü turist yok!

Karantina otelleri ise yerli yatırımcıya kaldı...

Devlet her yolcu başına karantina otellerine kişi başına 265 TL ödüyor!

Oteller arasında ise büyük bir kalite farklılığı var...

Büyük otellerin birçoğunun yemek kalitesi yüksek olduğu için bunu 175 TL’ye mal ediyor!

Kendilerine kalan ise 90 TL...

Bu parayla neyi ödeyecekler, elektriği suyu mu yoksa çalışanları mı?

Maliye’nin şimdiye kadar karantina otellerine 30 Milyon TL civarında bir ödeme yaptığını düşünürsek artık ev karantinası sistemi kaçınılmaz olmuştur...

Seviye iyice düştü!

Şu anda büyük bir kesim ‘seçimler bitse de kurtulsak’ modunda...

Biz de aynı düşünceyi taşıyoruz!

Çünkü seçimler bitecek ve yine yüz yüze bakacağız...

Yapılan eleştirilerden en fazla da Başbakan Tatar nasibini aldı!

6 Adayın katılacağı programa Ankara ziyareti nedeniyle katılamayınca, özür dilediği halde ağır eleştiriler alıyor...

Mide bulandıran karikatürler de cabası!

Defalarca başka bir programa katılma sözü verdiği hatta iki ayrı programa katılacağı da belli olmuşken yapılan eleştiriler tamamen haksızdır...

Şurada artık 11 gün kaldı!

Gidip herkes demokratik hakkını kullanıp oyunu verecek...

İster verirsiniz ister vermezseniz herkesin kendinin bileceği bir iş ama!

Maliyenin kasasının boşaldığı böyle bir dönemde de ‘para istemeyiz’ tavrı takınmak bize yakışmıyor...

En şanssız Bakan!

Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz artık seçimler değil sadece Türkiye’den gelecek olan suyu bekliyor...

Elinde telefon sürekli DSİ ile temasta olayı yakından takip ediyor!

Akdeniz’de yaşanan fırtına arızanın giderilmesini engellediği için net bir açıklama da yapılamıyor...

Eminiz ki Bakan Oğuz, geceleri yattığında da su görüyor ve fırtınanın dinmesi için dua ediyordur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Sezai SEZEN, Kıbrıs Türk Kızılay’ı olarak Türkiye’den 50 saniyede PCR testi yapan cihaz ve kitleri ülkeye getirdiğiniz ve eğer bakanlık onay verirse günde 10 bin kişiye test yapılabilen bir uygulamaya geçilebileceğini memnuniyetle öğrendik. Bakanlık eğer onay vermezse vay artık onların hallerine!

...

Sayın Kudret ÖZERSAY, seçim programında biraz acemilik yapıp tarihleri şaşırınca rakiplerin büyük tepkisini topladınız. Bu arada gece kulüplerinin hala açık olması da size puan kaybettiren nedenler olarak görülüyor, bizden uyarması...

...

Sayın Selim GÖKBÖRÜ, 4 jeneratörde birden arıza meydana gelmesi ve bunu tamamen teknik bir hata olması bu cihazların alınmasının da masaya yatırılmasını gerektirmez mi? Bir kaşıyın bakalım bu cihazlar kimler tarafından kuruma alınmış!

...

Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa Ortaköy’de derenin içine yurt yapımına başladığı yönünde bölge halkından ihbarlar gelmeye başladı. Ekipleri buraya yönlendirip eğer doğruysa bu inşaatın yapımını durdurmanız isteniyor...

...

Sayın Hasan TAÇOY, Kıb-Tek allem galem, sendika şalterleri indiriyor, jeneratörler bozuk çıkıyor, bu konularda tek kelimelik bir açıklama yapmadınız. Yani biraz daha bu kurumun sizin bakanlığın altında olduğuna inanmayacağız!

...

Sayın Vakkas ALTINBAŞ, mahkemeden adaya çıkış yasağı kalkınca mutluluktan havalara uçtuğunuz söyleniyor. Hadi bakalım birkaç gün içinde işlerinizi bitirip yine yuvaya geri dönün. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmek gerek değil mi?

...

Sayın Ali PİLLİ, bazı karantina otellerinde yaşanan darp olaylarında özel güvenlik elemanlarının müdahalede zorlandığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Bu otellere muhakkak polisin de müdahale etmesi gerektiği yönünde mesajlarınız geliyor, haberiniz olsun istedik!

...

Sayın Mustafa AKINCI, bazı militan sempatizanlarınızın rakip adaylara acımasızca saldırması kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Seçimlere az bir süre kala onları uyarmakta yarar görüyoruz. İlk tur garanti olduğuna göre böyle müdahalelere hiç de gerek yok değil mi?..

...

Sayın Yüksel ÇELEBİ, susuzluğun hat safhada olduğu böyle bir dönemde bölgede su kaynağı bulunca yine dört ayak üstüne düştüğünüz konuşuluyor. Lefkoşa’dan yakında bölgeye göç yaşanmaya başlanırsa sakın şaşırmayın. Başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz...

...

Sayın Hasan UZUN, organik domateslere ilginin bir hayli arttığı söyleniyor. Hatta bir dostunuz bunlardan bolca salça yapmış satışa bile başlamış. Söz verip de yerine getirmediğiniz dostlar ise her an bahçeyi talan edebilir, bizden uyarması...

...

Sayın Erdinç KÜÇÜKUNCULAR, en riskli dönemde yatırımlara hızla devam etmeniz dikkatlerden kaçmıyor. Hele de Lefkoşa’nın en prestijli bölge ve binasında hizmet vermeye başlayacağınız yatırımcı ruhunuzu da gözler önüne seriyor. Allah utandırmasın artık...

...