Ersin Tatar yıpranıyor. Daha doğrusu yıpratılıyor.Birtakım çevrelerin saldırısına maruz kalıyor.

Bu çevrelerin son talebi ise Ersin Tatarın istifa etmesi yönünde.

Peki kim bu çevreler?

Kendisini her daim muhalif gören Cumhurbaşkanlığını hazmedemeyen kişi veya gruplar.

Ersin Tatarın her sözüne her eylemine karşı birşeyler söyleme ihtiyacı çeken bu çevrelerin daha çok sol menşeli gruplar olması ise süpriz değil.

Halbuki Demokrasi hazmetmeği gerektirir.Daha iyi demokrasi ise yine demokrasi ile tedavi edilir.

Cumhurbaşkanı Tatar yeni bir vizyon ve fikirle seçildi. 50 yılı aşkındır başka fikirleri, federasyon ihtimalini ve BM’nin iki bölge ve iki toplum yaklaşımını tartışıyoruz. Bir sonuç alamıyoruz.

  1. kesimi Annan planı ve devamındaki 5 planı da reddetti.

Kendisi Kıbrıs sorununda 45 yıllık söylemi değiştirdi. Ve tabii federasyondan 2 Devletliliği evrilen bir söylemi ve politikayı benimsediği için bu çevrelerin siyasette varolmalarına sebep tek propaganda araçlarınıda ellerinde aldı.

Kıbrıs meselesi diye birşey yoksa federasyonda yok dolayısı ile bunun siyasetide yok demektir.

Kıbrısta Federasyon tezi alınmış bu çevreler haklı olarak siyasetlerini sürdürmek ve var oluşlarını topluma belgelemek için başka bir argüman bulmak zorundaydı.

Buda bugünlerde Ersin Tatar oldu.

Gündelik politikalarını bunun üzerine dizayn eden bu çevreler şimdilerde Ersin Tatarı izlmekle meşgul.

Kendini eleştirmek zor başkalarını eleştirmek kolaydır.İnsanlar çoğu kez en kolayını yapar misali çok içten bir günaydın bile istismar ediliyor.

Ersin Tatar Günaydın dese bu nasıl günaydın deyip bunun üzerinden onlarca manipülatif olay yaratıyorlar.

Tenkit tüketir takdir üretir demişler.

Bu çevreler yapılan projeleri dahi görmezden gelip önemsizleştirmek için köşe başlarını tutmuş çalışıyorlar.

Varsa yoksa Ersin Tatar.

Halbuki Cumhurbaşkanlığı altında gerçekleşen projelere var. Bir kenarındanda onlar tutup destek olmaya çalışsalar aslında bu güzellik toplumun geneline yayılacak.

Ama yok.

Aile projeleri,iş insanları, kadınlar, çocuklar ve hayvanlar ile ilgili projeler bu çevreler için belli ki hazımsızlık yaratmaktan başka birşeye yaramıyor.

Yıllar yılıdır memleketin yapısal sorunlarından şikayet eden iktidara geldiklerinde bunları düzeltecek cesaretli adımları atmak yerine iktidar koltuklarında zamana oynayan sol çevrelerde buna dahil.

Mali ve iktisadi sorunlara çözüm getirecek Türkiye ile yapılan mali protokol üzerinden dahi Cumhurbaşkanını dövmek kolay olsa gerek bunuda propagandalarına alet etmiş durumdalar.

Şimdi ise Tatar istifa diyorlar.

İstifanın hangi şartlarda gerçekleşmesi gerektiğini bilmeden yine kendilerince siyaset yapmaya çalışanlar var.

Bir insan bir kişinin yada belli bir çevrenin değil genel olarak kamuoyunun desteği ortadan kalktığı,memlekete hizmet etme şartlarını yitirdiği zaman istifa eder.

Doğrudur ve etik olanda budur.

Yalnız bugün bu şartlar ortada olmadığı gibi istifa çağrısı yaptıkları kişinin devletin başı olduğu, görev süresinin kesintisiz 5 yıl olduğu ve bu kişinin ayni zamanda silahlı kuvvetlerinde başkomutanı olduğunuda unutmuşa benziyorlar.

Diyeceğim şu ki ;

Siyasi parti başkanları, Milletvekilleri,işinden yada Cumhurbaşkanından hoşnut olmayan kişiler isterlerse görevlerinden hatta KKTC vatandaşlığındanda istifa edebilirler.Ama Devletin başı ve Başkomutanın hiçbir şartta istifa etme şansı yoktur.

Bundan dolayı bu istek beyhudedir.