Küçük bir ülkedeyiz. Dolayısıyla neredeyse sırayla müdür, müsteşar, başkan vs olunur bu ülkede.

Belki isteyerek, belki de istemeyerek, bir de bakarız ki şikayet ettiğimiz makamın koltuğunda da bulabiliriz kendimizi bazen.

O koltukların emanetçisi olmak, gereğini mi yapmaktır yoksa kendine mi yontmaktır, karışır işte bazen. Siyasette örnekleri say say bitmez. Siyasetin bulaştığı kurumlarda da aynı durum söz konusudur çoğu zaman.

Kıbrıs Türk Tabipleri Odası Başkanı.

Sayın Dr. Mustafa Taşçıoğlu.

Kendilerine 1.5 ay önce yazdığım dilekçemde sormuştum.

Hakkımda şikayet var mı diye?

Beni telefonla aramıştı. ‘’Ne gerek var ki bu soruya? Seni şikayet eden, hakkında soruşturma açan yok ki.’’ diye.

Uzatmadım, yazın dedim.

Yazmadı!

Türkiye’ye sordum ben de. Önce yanlış cevap verdiler. Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, disiplin suçumun olup olmadığını araştırdı dediler.

Meğer soran, araştıran Birlik değilmiş. Sehven ‘’Birlik’’ yazılmış ‘’Oda’’ yerine.

Türk Tabipleri Birliği, son gönderdiği yazıda, hatadan dolayı özür diledi. Ben de bu özrü Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’ne ilettim.

cevap

cevap


Ne ilginçtir ki, haftalarca sessiz kalan Kıbrıs Türk Tabipleri Odası’ndan aynı gün cevap geldi.

‘’Başkan sıfatıyla görülen lüzum üzerine’’ beni takibe almış meğer.

KKTC’deki takipleri sonuç vermemiş olacak ki, Türkiye’de meslek icra ettiğim dönemde, herhangi bir disiplin suçumun olup olmadığını araştırma ihtiyacı hissetmiş.

Sağ olsun, var olsun; sayesinde temizliğim de belgelenmiş oldu.

Peki neden lüzum gördü bu sicil araştırmasına? Bana sorarsanız gizli fişleme girişimine…

Hakkımda şikayet yok.

Hakkımda açılmış soruşturma yok.

O yok, bu yok…

Kendisi de demişti oysa ki telefonda bana, hakkında şikayet yok, soruşturma yok, gel konuşalım diye..

Ama yatsıya kadar yandı yalanı, yazışmaları görünce…

Şimdi aklımda başka sorular var, acaba başkaları da soruşturuldu mu diye…

Sağlığı sert eleştiriyorum, doğrudur.

Birileri rahatsız oluyor, doğrudur.

Az bile.

Bu ülkede sağlık sistemi de kökten değişmeli eğitim sistemi de ve dahi hukuk sistemi de…

Yıldıramayacak beni Sayın Dr. Mustafa Taşçıoğlu’nun girişimleri.

O, Başkan sıfatıyla yaşamaya devam etsin, yakışır son tahlilde…

Ben ise halktan biri ve halkın doktoru olarak yaşamaya, konuşmaya ve yazmaya devam edeceğim…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899