Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir, ülkede süren eylemlerde polisin tavrını eleştirdi. Açıklama şöyle: "Gerçekleşen eylemler sırasında polisin biber gazı ve orantısız müdahalede bulunması kabul edilemez bir davranıştır. Ne yazık ki yaşanılan bu çirkin olaylar sırasında sıkılan biber gazından orada görevlerini yapan basın mensupları da nasibini almış ve çok büyük sıkıntılar yaşamıştır. Polisin bunların yaşanacağını bile bile takındığı tavrın karşılığı kesinlikle faşizmdir. Basın emekçileri ülkedeki her kesimin sesini duyurmasına yardımcı olabilmek için mesai saatlerinin çok üzerinde, hem de çoğunluğu hiçbir ödenek almadan görevlerini icra etmeye çalışıyor. Bugün hayvancıların isyanını en doğru ve tarafsız şekilde toplumumuza aktaran emekçilerimiz yarın kendilerine biber gazı sıkan polis mensuplarının da herhangi bir isyan ve/veya eylemlerinde ayni görevlerini yapıp onların da seslerini duyurmalarına yardımcı olacaklardır. Polis mensupları eğer bu bilince sahip değilse demek ki çok sıkı ve iyi bir eğitimden geçmeleri gerekmektedir. Kabul edilemez bu şiddetin sorumlusu olarak Başbakan Tufan Erhürman’ı görüyoruz. Eğer bir başbakan, “Polis bana bağladır” diyerek polisin sivile bağlanmasının gündemlerinde olmadığını söyleme cesaretini gösteriyorsa, aynı cesareti bu yaşanılan olayların sorumluluğunu üstlenerek de göstermelidir ve “Yetki bende” diyorsa gereğini derhal yapmalıdır. Bu hadsizliğin derhal temizlenmesi ve basın camiasından özür dilenerek daha güvenli ve çağdaş koşullarda işlerini yapmaları sağlanmalıdır. Ne bu ülkede eylem yapan insanlara, ne de görevlerini yerine getirmeye çalışan basın emekçilerine biber gazı sıkmak kimsenin haddine değildir. Adanın kuzeyini “Küçük Türkiye”ye çevirmekten ve orada uygulanan demokrasi dışı müdahalelerden derhal vazgeçilmelidir. Bu bağlamda gerek PGM’den, gerek PGM’nin bağlı bulunduğu GKK’dan, gerekse de tüm bunların kendisine bağlı olduğunu iddia eden başbakandan gerekli açıklamayı, özrü ve soruşturmayı yapmalarını bekliyoruz".