Başbakanın Ankara ziyareti şart olmuştur!

Bu ülkede her şey dedikodu üzerine kurulmuştur…

Memleket yangın yeri ancak, kamuoyunda öyle dedikodu ve söylentiler yapılıyor ki en çok da bunlar gündem oluyor!

Hoş ateş olmayan yerden duman da çıkmazmış ama bu söylentilerin merkezi de hükümet kaynakları olduğu için yine bir takım soruların yanıtlarının muhatabı da hükümetin ta kendisidir…

Başbakan Sucuoğlu’nun koltuğu daha ısınmadan bile şimdi gidecek söylentileri yayılmaya başladı!

Ankara hala kendisini istemezmiş falan filan…

Kurultaydan sabıkalı dilenler de var!

Ne yaptı dik durdu, tüm riskleri alarak önce genel başkan sonra Başbakan oldu…

Aynı söylentiler Cumhurbaşkanı Tatar için de yapılmaya başlandı!

O gidecek yerine başkası gelecek diye tutturdular gidiyorlar…

Seçilmiş birisi gidecek seçilmemiş birisi gelecek öyle mi?

Dünyanın nesinde görüldüyse artık…

Ankara Tatar’ı istedi Cumhurbaşkanı yaptı!

Şimdi onu gönderip başkasını mı koyacak yani…

Başbakan Sucuoğlu dedikodu mekanizmasının tavan yaptığı bu ortamda başarılı olamaz!

Aklında varsa eğer bir takım soru işaretleri önce bunları çözüme kavuşturulmalı…

O da ancak Ankara ziyareti ile olur!

Gidecek, konuşacak, işin eğrisini doğrusun öğrenecek ve gelecek…

Ya ben varım diyecek işine devam edecek!

Ya da tersi olursa hem makamı hem siyaseti bırakıp kliniğine dönecek…

Başbakana istediği süre verilmeli!

Bu ülkenin kötü yönetildiği konusunda hem fikiriz.

Tartışmaya gerek yok!

Yaşadığımız bir çok sorunun sebebi ne Kıbrıs konusu ne de başka bir şey.

Kesin sebep kötü yönetim, beceriksiz yöneticiler ve menfaat gözeterek onları başımızdan eksik etmeyen seçmen.

Bu realiteyi dikkate alarak şuan yaşadığımız duruma bir göz atalım.

Türkiye ekonomisinde yaşanan gerileme, döviz krizi, Covid-19 süreci ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgali bizim kötü yönetim krizimizin üstüne ekendi ve bu tablo ortaya çıktı.

Şuan hükümeti kim idare ederse etsin bu acı tabloyu kucağında bulacaktı.

İhale şimdi Faiz Beye kaldı...

Hani koltuğa oturan hep enkaz devraldık derya işte Faiz bey gerçekten bir enkaz ile karşı karşıya...

Enkaz büyük ama hükümet bu enkazın altından kalkmak ve bu enkazın üstüne yeni sorunlar yüklememek için orada.

Halk pahalılık yüzünden inim inim inlerken yeni atamalar yaparak, arka kapıdan istihdamlar yaparak vatandaşın damarına basmamak gerekir.

Siz hem halkı zamlarla ezeceksiniz hem de devletin parasını eşe dosta dağıtacaksınız.

Bu olmaz!

Faiz Bey şimdi 12 ay süre istiyor. Gökten sihirli bir değnek ile sorunlar tabi ki çözülmeyecek süreye ihtiyaç var. Bu süre hükümete verilmeli.

12 ay çok uzun bir süre değil, ama sabrı kalmamış halka bunu iyi anlatmak gerekir.

Samimi olmak gerekir.

İsteklerinle yaptıklarının tutarlı olması gerekir.

Faiz Beye 12 ay süre veriyoruz.

Kimse bu ülkenin insanının daha kötü durumlara düşmesini istemez.

Şimdi birlik olalım ama unutmayalım, tutarsızlık ve samimiyetsizlik devam ederse halk affetmez!

Hasan Büyükoğlu Halkın Partisi'nden milletvekili seçildi.

Halk onu destekledi ve meclise soktu.

Daha sonra Büyükoğlu siyasi bir manevra ile UBP'ye geçti.

Halk Büyükoğlunu cezalandırdı ve meclis dışına itti.

Büyükoğlu'nun seçilememesi çok önemli bir mesaj içeriydu.

Bu mesajın alınmadığını ve halkın anlaşılamadığını son alınan kararla anlamış olduk.

Hasan Büyükoğlu, Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreterliği Örgütü, İdari Mali, Teknik ve Parlamenter Hizmetler Müdürü oldu.

Adını bile duymadığımız bir müdürlüğe atanı verdi.

Halkın meclis dışına ittiği bir isim hükümet tarafından zorla meclise sokuldu.

Siz bu halkı ahmak mı sanıyorsunuz?

Siyesi bir manevrayla halk desteğini kaybeden bir ismi meclis dışına iten bu se seçmen yarın size de aynısını yapmaz mı sanıyorsunuz?

Sen halkın ensesine zam balyozuyla vuracaksın sonra sağa sola halkın sırtından atama yapacaksın.

Bu atama etik değildir...

Vicdani değildir!

Samimiyetten uzaktır...

Bu yanlışın altından kalkamazsınız haberiniz olsun!

Fiyatlar uçtu 'tavan fiyat' uygulayın!

Market fiyatları kontrolden çıktı.

Devlet otoritesi olan bir yerde bu şekilde insafsız fiyatlar ve fiyat farklılıkları olamaz.

Bu durum serbest piyasa ekonomisi ile de açıklanamaz.

Bu resmen halka serbest dalma ekonomisi..

Başbakan bir çıkış yaptı marketleri gezeceğim falan diye.

Buna hiç gerek yok.

Sağır sultan duydu fiyatlardaki dengesizliği.

Bize sonuç lazım.

Görevliler tarafından yapılacak denetimler ve yaptırıma izin veren yasalar lazım.

Güneyde olduğu gibi tavan fiyat uygulaması olabilir mesela...

İstendikten sonra bu iş de olur.

Artık bir karar verin ve bu işi bir an önce halledin.

Sosyal patlamaya gidiyoruz

Cuma günü sendikalar ve muhalefetin desteği ile büyük bir eylem gerçekleştirildi.

Zamlara karşı toplumsal bir tepki vardı.

Bu sokak hareketlenmesi provokatörler eliyle daha da ileri götürülebilirdi ama sağduyu kazandı.

Ancak halkın boğazını sıkan zamlar bir gün bir bakmışsınız sağ duyu falan dinlemez.

Halkın önünde hiç bir güç duramaz.

Hükümetin bu eylemleri iyi analiz etmesi ve devamında gelecek olanın çok daha sert olabileceğini düşünerek ders çıkarılması gerektiğini unutmayalım.

Dilencilikten kurtulalım!

Bu ay da kamuda maaşlar kıl payı ödendi.

Önümüzdeki ay meçhul...

Türkiye ile imzalanacak bir protokol var önümüzde.

Daha öncede imzalanıp tek bir maddesi bile uygulanmayan protokol...

Bu kez bu protokole sadık kalınmalı.

Türkiye'nın şakası yok!

Eğer protokole uymam gerek yok diyorsanız da maaş öderken dilenciliği bırakıp kendi kendini çeviren bir sistemi hayata geçirmeniz gerektiğini hatırlatalım.

MESAJ KUTUSU

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Ankara ile olan ilişkileriniz gün geçtikçe daha fazla gelişirken burada da resmen dedikodu mekanizması tavan yapıyor. Hem partinize hem de kamuoyuna detaylı bir açıklama yaparak doğru bil bilgilendirme yapmaya ne dersiniz?

Sayın Hüseyin AMCAOĞLU, Lefkoşa Türk Belediyesi adaylığı konusunda ibre bir kez daha sizden yana döndü. Parti başkanınızın bu konuda büyük ısrarcı olacağı konuşuluyor ancak tabi ki son sözü yine siz söyleyeceksiniz. Bu arada Gönyeli için de okkalı bir aday bulmak gerekiyor değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, mavi boncuk dağıtır gibi müdürlüklerde değişimde bulunmanız sadece parti içinde değil kamuoyunda da eleştiri konusu oldu. Umarız yaptığınız atamaların tümü de liyakata göre yapılmıştır.

Sayın Kemal DÜRÜST, Sunat Atun ile yaptığınız çok özel baş başa görüşme UBP’ye dönüş için bir mesaj olarak algılandı. İki partide birden olmanız çok da etik olmasa gerek değil mi? Yok ileride bir gün iki parti eğer birleşecekse de o zaman siz de haklısınız demektir…

Sayın Hakan FELLAHOĞLU, UBP MYK’sına bu kez seçilmemeniz kulislerde beklenmeyen sürpriz olarak yorumlara neden oldu. Bu arada bazı bakan arkadaşlarınız da seçilmemeniz için ellerinden geleni yaptılar yani…

Sayın Dursun OĞUZ, arpa bulabilmek için Türkiye ile mekik dokuduğunuzu duyduk. Bulsanız bile kasada kuruş yokken bakalım nasıl temin edeceksiniz biz de merak etmeye başladık. Umarız Maliye bu konu da cimrilik yapmaz da çiftçe hayvancı kesimi zor günler yaşamaz!

Sayın Şukufe HANSEL, Sizin eski bakanlıktaki odanızın bundan böyle mescit olarak kullanılmaya başlandığını biliyor muydunuz? Ramazan mübarek günde iki rekat namaz için bir ziyarette bulunmanız yerinde olacaktır, şimdiden Allah kabul etsin…


Sayın Fahri YÖNLÜER, en verimli döneminizde emeklilik dilekçenizi verdiğinizi üzülerek öğrendik. Siz ve sizin gibi memleket sevdalısı insanlarımızın gidişi ülke için de büyük kayıp olacaktır. Yeni yaşamınızda sağlık ve mutluluklar dileriz…

Sayın Türkmen YİĞİTCAN, resmi yazınıza rağmen Girne bölgesinde bir inşaatın halen devam etmekte olması aslında devletin de bu konuda zaaflarını gözler önüne sermektedir. Umarız daha fazla gecikmeden gerekeni yaparsanız!

Sayın Raziye KOCAİSMAİL, hayatını adadığınız kanser hastaları için bundan sonra yapılacak tek iş şu sıralar bulunmayan kanser ilaçlarının temini için bir takım girişimler başlatmak olmalıdır. Parası olan iyi de olmayanların bu paraları satın almasının imkan ve ihtimali yok!

Sayın İnci TÜCCAROĞLU, pek muhterem eşinizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma tanrıdan rahmet size tüm aileye başsağlığı ve sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Mehmet YALÇIN, uzun bir süreden beridir beklenen müdürlük makamı biraz geç de olsa nihayet geldi, yeni görevinizde başarılar dileriz. Turizm gibi çok önemli bir sektöre katkılarınızın büyük olacağına inanıyoruz…