Öncelikle şunu belirtmeden edemeyeceğim…

Devletin tepesinde görev değişiklikleri olduğu zaman derecesiz mutlu oluyorum!

Hele görevden alınan bir bakan olunca keyfim daha bir yerine geliyor…

Bunun için de nedenlerim var!

Vekillerde pek sorun yok…

Ancak vekil arkadaşlar kademe atlayıp bakanlık koltuğuna oturunca bir haller oluyor kendilerine!

Bunun gerekçesi makam aracı, makam şoförü ya da kendilerine gösterilen sahte ilgi gösterileri olabilir…

Bakanlık koltuğu çünkü bir çoğunun da gerçek kişiliğini ortaya koyuyor!

Halkın içindeyken ansızın soyutlanıveriyorlar…

Makama gelmeden önce hizmet aşkı ile yanıp tutuşurken bu ansızın koltuğu kaptırmama gailesine dönüşüveriyor!

Bu duygularım Pilli görevden alındığı için filan değildir…

Ama şunu tüm siyasilerin bilmesi gerekir artık;

Siyasi makamlar kimsenin babasının malı değildir…

Günü geldiği zaman bir şekilde o koltuğu devretme gibi bir gerçek vardır ortada!

Siyasilere genelde şöyle deriz;

Sizin makamlar geçicidir, kendinizi çok fazla kaptırmayın ama bizim gibi kamuoyunu bilgilendirme görevi yapan medya mensupları elleri kalem tutuncaya kadar bu meslekte yerlerini alacaktır…

Pilli’nin bakanlık görevinden alınmasına gelince…

Bilinmeyen bir şey değildi!

Karar çoktan verilmişti…

Zaman ve zemin bekleniyordu!

Tabi ki kesinlikle böyle bir süreçte görevden alınmasını onaylamıyoruz…

İstediğimiz sadece neden görevden alındığı gerçeğinin ortaya çıkmasıdır!

Başbakan önce dedikodu dedi, bunu dediği için medyaya bir özür borcu vardır…

Sonra kabine değişikliği yoktur diyerek, Pilli dünya şampiyonu ilan etti!

Önceki gün de yoruldu diyerek sudan bir sebep gösterdi, bunu için de kamuoyuna bir özür borcu doğmuştur…

Ama yine de bizim tek istediğimiz perde gerisinde yatan gerçeklerin ortaya dökülmesidir!

Biz görevden almanın üst kurulun sürekli olarak kapanmanın devam etmesinden yana tavır koymasını buna Pilli’nin de destek vermesini filan gerekçe olarak kabul etmiyoruz…

Bu işin içinde de rica minnet duygularının ön planda tutulduğuna inanıyoruz!

Bu arada çok önemli bir soru Başbakan Saner’e…

Pilli sürekli kapanma yanlısıydı ama müsteşarı da kurul başkanı olduğu için bu yönde tavır koyuyordu…

Müsteşar da görevden alınacak mı?

Yoksa sürecin başından beridir işin içinde olduğu için ona dokunulmayacak mı?

Bu arada unutmadan Sayın Sibel Tatar’ı alkışlıyorum…

Biz genelde siyasete, atamalara ve devletin iş işlerine karışan eşleri çok sevmeyiz ama Sibel Tatar bir kez daha farklılığın göstererek Pilli’nin görevden alınmasını onaylamadığını kamuoyuna açıklamıştır!

Muhakkak ki bizim bilmediğimiz ama onun bildiği birçok gelişme vardır…

Bize göre de Sibel Tatar’ın tepkisi sadece Başbakan’a değil, eşi olan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a karşıdır!

Çünkü görevden alınma kararının altında onun imzası vardır…

Sahi hadi Ersan Saner, köşeye sıkışıp bu görevden almayı gerçekleştirmiş, yerine Ünal Üstel’i, onun yerin ede Resmiye Canaltay’ı atamıştır ama bu kararı Cumhurbaşkanının da hiç itiraz etmeden onaylaması masum bir davranış değildir!

Çünkü rica ve minnetler aslında Başbakan’a değil, tamamen Cumhurbaşkanına yapılmış ve bunun derecesi son günlerde yoğunlaştırılmıştır…

Tatar da ‘bitir artık bu işi’ deyince Saner zaten fazlasıyla bunaldığından şampiyon yaptığı bir bakanının kellesini almıştır!

Ama ipi de kendi boynuna geçirmiştir…

Bunun bedeline zaten zamanı gelince ödeyecektir!

Kim bilir belki de o zaman neden ve kimler tarafından köşeye sıkıştırıldığını ve böyle bir karar ürettiğini açıklayacaktır, ama iş işten geçmiş olacaktır…

Pilli’nin bakanlık görevinden alınması kararıyla birlikte, Pilli muhalefetten bile büyük destek görürken, Bakan Üstel ve Bakan Canaltay hedef tahtası haline getirilmiştir…

Resmiye yanıma değil ama Eroğlu ailesine parti içinden ve dışından eleştiriler yapılmaktadır!

Geçtiğimiz hafta kendisiyle görüştüğümüz Derviş Eroğlu, kendisinin kızı için kesinlikle bakanlık talep etmediğini kesin ve net bir dille söyleyip, bir anlamda böyle bir kararın aileden istenmediğini ortaya koymuştur…

Bu aileye bu kadar tepki göstermek aslında önümüzdeki süreçte partiye de büyük zararlar verebilecek niteliktedir!

Madem ki Canaltay da partinin bir vekilidir, her vekilin olduğu gibi onun da bakan olma hakkı vardır, bundan böyle de ondan sadece hizmet beklemek gibi beklenti olmalıdır…

Her nedendir bilinmez Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na getirilen Ünal Üstel, o zaman çok tepki görmezken, Sağlık Bakanı yapıldıktan sonra ‘jet krizi raporu’ bir kez daha kamuoyunun önüne koyulmuştur…

Bu işin de çözümü polis ve Başsavcılık raporlarındadır!

Bunlar gecikmeden açıklanmalı suçu varsa bedelini ödemeli ama yoksa da bunun da açıklanması gerekir…

Zira şu anda yaşadığımız süreci de göz önünde bulundurursak Sağlık Bakanlığı gibi hayati değer taşıyan bir bakanlığın başına geçmiştir, bu nedenle aklanma isteği gibi çok doğal bir hakka sahiptir!

Sonuçta siyaset bizim gibi kasaba politikasına teslim olmuş ülkelerde görevden alma ve alınmaları biz artık yadırgamıyoruz…

Kim gelip kim gitse de çok fazla umurumuzda değil!

Ama onlar aralarında koltuk kavgası yapacaklar diye de önce sağlık sonra ekonomik sıkıntıları yaşayan tüm ülke insanlarının siyasete kurban edilmesine gönlümüz razı olmuyor,

MESAJ KUTUSU

Sayın Sibel TATAR, Pilli’nin görevden alınması konusunda eşinize rağmen tepki göstermeniz kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Bu arada yaptığınız açıklama ile kendisi biraz zorda kaldı ama o kadar olacak artık değil mi?

Sayın Ersan SANER, dedikodu yapan basın mensuplarını doğruladınız ya artık sizin için söylenecek çok bir şey bulamıyoruz. Kurultay tarihi de yaklaşırken yaptığınız hataların elbette size geri dönüşü olacaktır ama bu kararla karşınıza yeni bir aday daha çıkarmış oldunuz!

Sayın Ali PİLLİ, siz hala gerçekten de sizin bakanlıktan alınma konusuyla ilgili Arıklı’dan mı şüpheleniyorsunuz? Yani safsınız temizsiniz ama bu kadarı da bizim siyaset arenasında biraz fazla değil mi?

Sayın Ahmet YÖNLÜER, parti içinde yaşanan tartışmalar ve kapışmalar sizi Vakıflar İdaresi Başkanlığından ettiğine göre demek ki şimdi çok daha hırslanıp parti içi muhalefetin dozunu artıracaksınız demektir. Gazanız mübarek olsun!

Sayın Cafer GÜRCAFER, siz her ne kadar hükümeti koruma gayreti içinde olsanız da Ankara’dan randevu koparamayan bazı hükümet üyeleri hasetlerinden çatlıyorlar. Bu arada ihalelerin Lefkoşa’da açılması için de bir dosya hazırladığınızı duyduk, umarız olumlu sonuç alırsınız…

Sayın Mustafa YEŞİL, hazır Alayköy Sanayi bölgesindeki alt yapı eksiklikleri gündeme gelmişken bu arazileri kim hangi nedenlerle almış, kimler çivi bile çakmadan kimlere satmış bunların da peşine düşecek misiniz? Karıştırın bakalım kimler çıkacak bunun ardından!

Sayın Ahmet SOYALAN, pek muhterem ablanızın vefatını üzülerek öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size tüm aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…

Sayın Fahri YÖNLÜER, Gaziantep Başkonsolosluk göreviniz hayırlara vesile olsun. Bu süreçte sırf yeme içme ziyaretçileriniz beklediğinizden fazla olacaktır artık bütçeyi ona göre ayarlamak gerek değil mi? Başarılı çalışmalarınızın devamını dileriz…

Sayın Resmiye CANALTAY, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı görevinizin hayırlı ve uğurlu olsun. Şimdi artık tamamen hedef tahtası durumuna getirileceksiniz, yapacağınız her icraat fazlasıyla önemli.

Sayın Hakan KUNTAY, tüm adada hatta Türkiye’de bile olmayan son teknoloji ile donanımlı diş kliniğinize yoğun bir yabancı akını olduğu gözleniyormuş. Yani öyle mükemmel bir tesisi görünce etkilenmemek elde değil, tebrik ederiz…