Düzgün, Havadis Gazetesinin Genel Yayın yönetmeni olmadığını ve gazetede bir yetkisi olmadığının altını çizerek tezkip yazısının neden kendine gönderildiğini sordu. Başaran Düzgün, Başbakan Ersin Tatar'ın avukatı aracılığıyla kendisinden para istediğini de iddia etti. Düzgün'ün yazısı şöyle: Ulusal Birlik Partisi’nin avukatı bir “ihbar mektubu gönderdi. Avukat UBP’den “müvekkilim” diye bahsediyor. Dolayısı ile aynı zamanda UBP’nin Genel Başkanı’nın da avukatı olmalı. Öyle ya, UBP’nin en üst düzey sorumlusu başkanıdır ve başkan da UBP’nin avukatının müvekkilidir. Bu girizgâhtan sonra avukatın gönderdiği “tekzip” yazısını aynen yayınlayalım: Sn. Başaran DÜZGÜN Genel Yayın Yönetmeni Havadis Gazetesi – Lefkoşa. BÜTÜN HAKLARI MAHFUZDUR. Sayın DÜZGÜN, Müvekkilim Ulusal Birlik Partisi’nden almış olduğum bilgi ve talimata binaen işbu ihbar mektubunu tarafınıza göndermekteyiz. Müvekkilim, 24.08.2020 tarihli, Genel Yayın Yönetmeni bulunduğunuz “Havadis Gazetesi”nde, anasayfada “Serdar’a oy vereceyik!” başlığı ile manşetten verilen yazıdan ve/veya içeriğinden şikayet etmektedir ve/veya yakınmaktadır. Haberde ismi geçen ve onun beyanatları olduğu izlenimini verecek şekilde ifadelere yer verilen Sn. Meral Eroğlu, toplum nezdinde herhangi bir vatandaştan öte, 3. Cumhurbaşkanı ve Ulusal Birlik Partisi’nin Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun eşi olması hasebi ile, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ulusal Birlik Partisi’nin Onursal Başkanı’nın ve eşinin ve/veya ailesinin dahi başka bir adayı destekleyerek Ulusal Birlik Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayını desteklemeyeceği yönündeki yazılar ve bu da yetmezmiş gibi, Ulusal Birlik Partisi’nin en yetkili karar organı olan Parti Meclisi’nin kararı ile aday ilan edilen Genel Başkan ve Başbakan Sn. Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı için yetersiz olduğuna yönelik asılsız ifadeler kabul edilebilir olmadığı gibi, küçük düşürücü ve zem ve kadih teşkil eder niteliktedirler. Müvekkilim, gerçek dışı ve/veya küçük düşürücü ve/veya hakaret niteliğindeki işbu yazıdan dolayı zarar ziyana duçar olmuştur. Tüm yukarıdakiler ışığında, önceki açıklamanızı tekzip eden ve özür içeren makul bir yazılı açıklamayı, yine yazıda bahsi geçen 3. Cumhurbaşkanı ve Ulusal Birlik Partisi’nin Onursal Başkanı Dr. Derviş Eroğlu’nun bu konu ile ilgili olarak ve yazının içeriğini yalanlayan, 24.08.2020 tarihli basın açıklamasına da yer verecek şekilde, en erken zamanda ayni iletişim vasıtaları ile ve/veya ayni şekilde ve ayni yerden yayımlamanızı ve/veya izahı verildiği vechile bir yazılı açıklamada bulunmanızı Müvekkilim namına talep etmekteyim. Müvekkilim, doğal olarak, bu mesele ile ilgili olarak doğmuş bulunan masraflarının da tarafınızca tazmin edilmesini beklemektedir. Müvekkilimin bu mesele ile ilgili bütün haklarının saklı tutulmakta olduğunu belirtir, en erken zamanda yanıtınızı beklerim. Saygılarımla, Salih Can DORATLI Ulusal Birlik Partisi tarafından Avukat *** Şimdi alenen Sayın Avukata cevap vereyim ve düzeltme yapayım da hangi birini düzelteceğimi doğrusu kestiremedim. En başından başlayarak; Sayın Avukat zahmet edip Havadis Kıbrıs’ın künyesine bakmadı. Baksaydı benim Genel Yayın Yönetmeni olmadığımı ve hiçbir yönetsel görevim de bulunmadığını rahatlıkla görebilirdi. Bu vesile ile belirtmiş olayım ki bendeniz Havadis’in mütevazı bir köşe yazarıyım. Dolayısı ile ihbar mektubunun adresi yanlış. Anlaşılan Sayın Avukat Havadis Kıbrıs gazetesini okumuyor da. Eğer okusaydı Derviş Eroğlu adına Derviş Eroğlu’nun açıklamasını yayınlanmasını istemezdi. Derviş Eroğlu’nun açıklaması gazetenin dokuzuncu (9) sayfasında fotoğrafıyla birlikte yayınlandı. Ama Sayın Avukat’ın “ihbar mektubunda” bir cümle var ki okuduğumda az daha oturduğum koltuktan düşüyordum: “Müvekkilim, doğal olarak, bu mesele ile ilgili olarak doğmuş bulunan masraflarının da tarafınızca tazmin edilmesini beklemektedir.” Aman Allah’ım, UBP ve Genel Başkanı Ersin Tatar benden para istiyor. Avukat nezaketince “müvekkilim doğmuş bulunan masrafların tarafınızca tazmin edilmesini bekliyor” diyor ama bu düpedüz açıktan para istemektir. Yani Ersin Tatar benden ödeme yapmamı istiyor. Bu cümleyi okuyunca Derviş Eroğlu’nun ailesinin kime çalıştığı, DP’den Belediye Başkan adayı olan kızının kime oy vereceği gibi beyhude izahlara girmemeye karar verdim ve aldı beni bir gaile; Bizim Ersin Tatar parasız mı kaldı? Seçim masrafları bütçesini mi aştı? Propaganda faaliyetlerini sürdüremiyor da para mı toparlamaya çalışıyor? Acaba durumu nedir? Bu yüzden morali bozuk mudur? Kafamda deli sorular. Ersin gardaş biz seninle eski dostuz, dostlar zor zamanlar için vardır, bir ses atman yeterlidir. Ele-güne karşı mahcup olmana izin vermeyiz. Elimizden ne gelirse ortaya koyarız. Yeter ki sen üzülme. Böyle zor zamanlarda üzüntü eyi bir şey değildir. Haberini beklerim, gözlerinden öperim…