Barışı en çok asker ister!

İçilen kahve ve zivaniyalar, ardından verilen barış mesajları ve şimdi eskisine oranla barışa çok daha yakın olduğumuza dair umut veren açıklamalar…
Hepsi güzel, hepsi kulağa hoş gelen söylemler!
Kim istemez ki adada artık, kimine göre bir barış bize göre ise bir çözüm olmasını…
İstemeyenin mutlaka başka bir hesabı vardır, bundan emin olunuz!
Ya o kadar çok Rum malının üzerinde oturmaktadır ki bunun gideceği endişesine düşmüştür ya da bunu haksız yollardan ganimet düzeninden edinmiştir, kıyamaz elinden kayıp gitmesine!
Aslıda bunları isim isim verip deşifre etmek ve hesap sormak gerekir ama bizim zaten en büyük eksiğimiz yıllardan beridir yapanın yanına kalmasıdır…
Ve artık bu bir gelenek haline gelmiştir!
Acı ama gerçek…
Benim üzüldüğüm şudur;
Öyle bir kesim var ki içimizde Kıbrıs’ta barış olsun da nasıl olursa olsun zihniyetinde!
Çünkü barış olursa Türkiye buradan elini çekecek, asker gidecek ve her şey toz pembe bir hal alacak…
Geçmiş Türkiye hükümetlerinin burada bir çok yanlışı olmadı mı elbette oldu, özellikle iç siyasete ve halkın iradesine müdahale edildiğine çok şahit olduk, görüşleri nedeniyle itelenen, dışlanan ve ‘hain’ ilan edilen kesimler de oldu…
Ama tarih gösterdi ki geçmişte ‘hain’ damgası yiyenlerin birçoğu değil hain, en milliyetçiyim diyenden daha fazla çıktı memleketine…
Hoş şimdi geçmişi yargılasak ne işe yarayacak o da ayrı bir konu!
Askere gelince;
Bugün 39’uncu yılına girecek olan GKK’ya şimdiye dek birçok eleştiri yapıldı…
Doğru olanı da vardı olmayanı da!
Ama öyle kırıcı söylem ve açıklamalar, doğru olmayan suçlamalar yapıldı ki başka bir kurum olsa çoktan kepengi kapatır çekip giderdi!
Ama işte askerin öyle bir lüksü yok bu ülkede…
Görevi bir çözüm olana kadar burada kendine verilen güvenlik görevini yapmak ve şartlar olgunlaştığında da elbette geldiği gibi gitmek…
Zaten başka da bir iddiaları yok!
Ayrıca;
Emin olunuz ki dünyanın neresinde olursa olsun bir ülkede barış olmasını öncelikle asker ister…
Evet eğitimlidir, donanımlıdır ve silah eğitimi alır ve savaş denildiğinde cephededir ama onlar başka bir dünyanın insanı değil, yine içimizden birileridir…
Belki biraz klasik kaçacak ama;
Biz yatağımızda rahat yatarken onlar nöbettedir…
Biz tatil yaparken, onlar eğitimdedir…
Biz klimalar altında serinlerken onlar güneşin altında içtimadadır…
Ama çok daha önemlisi onlar aslında bizdir, biz de onlar!
39’ncu şeref yılı kutlu olsun…
İyi ki varsınız ve olmaya da devam edeceksiniz…
Ta ki ülkede gerçek ve kalıcı bir çözüme ulaşıncaya kadar.
 
 
 
Yazık oluyor bu binaya!
 
Ülke turizm adası, buna bir sözümüz yok…
Eşsiz güzellikleriyle birçok ülkede olmayan ayrıcalığa sahibiz.
Gelin görün ki turizm ülkesinde olmayan görüntülerle karşıya kalıyoruz…
Salamis Otel’in hemen yanı başında yıllardan beridir atıl duran bu otel, Sea Side…
Hemen önünde enfes bir sahil ve koca bina sanki de bir mezar taşı gibi duruyor!
Burası Sigortalar Dairesi’ne ait, yani devlete!
Devlet de aciz olduğu için turizme büyük katkısı olabilecek bir bina kaderine terk edilmiş vaziyette…
Onun için işte kızarım hep basiretsiz ve beceriksiz siyasetçilere!
 


------------------------------------------------------------------------------
 
 
O nasıl söz Serdar bey!
 
DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş öyle bir yorumda bulundu ki çekin artık nereye çekerseniz…
Türkiye Hükümeti terörist başı Apo’yu bile affetmiş ama kendisini hala sabıkalı görüyormuş…
Serdar Denktaş’a göre eski büyükelçi kendisine fena taktı ve ortada bir rüşvet iddiası var!
Bir çok defa da ‘buyursunlar ispatlasınlar’ diye feryat etti!
Ne yazık ki söylem çok ama ispat yok…
Bu arada Apo’nun affedildiği konusunda da sanırız Serday bey kızgınlıktan biraz fazla abarttı!
 
 
 
----------------------------------------------------------------------------------------------------
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Ünal ÜSTEL, tam bir haftadır Karpaz köylerinde nabız yokladıktan sonra adaylık açıklamasını önümüzdeki hafta bir basın toplantısıyla yapma kararı almışsınız. Hüseyin Özgürgün tam da tek adaylıktan bahsederken ortalık fena karışacak desenize! Hayırlara vesile olsun artık…
Sayın Hasan SADIKOĞLU, İskele’ye en büyük proje yapımında biraz fazla ilgisiz ve duyarsız kaldığınız yönünde şikayetler gelmeye başladı. 274 konutluk bu projeye öncelikle siz sahip çıkmayacaksınız da kim sahip çıkacak acaba diyoruz!
Sayın Aziz GÜRPINAR, bazı 5 yıldızlı otellere denetlemek için Çalışma Dairesi görevlilerinin sokulmadığını biliyor muydunuz? Uyanıklar bir çalışanı üç ay boyunca sosyal yatırım yapmadan çalıştırıyor, böyle bir rezalet başka bir yerde olmaz!
Sayın Erhan ARIKLI, kulağımıza gelenlere göre bugün basına tanıtılacak olan Yeniden Doğuş Hareketi konusunda bazı engellemelerle karşılaşabilirsiniz. Çok hassas bir dönemden geçtiğimiz bu dönemde size de büyük görevler düşüyor değil mi?
Sayın Mustafa AKINCI, Türkiye kökenli vatandaş çok da doğru olmayan bilgilerle isyan bayrağı açmaya hazırlanıyor. Çok fazla gecikmeden bu konuda detaylı bir açıklama yapmanız şart oldu ve lütfen daha fazla gecikmeyin…
Sayın Arif SONUÇ, özel kalemliğin ilk günlerinde hiç de fena performans göstermediğiniz söyleniyor. Bakanlık çalışanları ile de kısa bir sürede irtibat kurup kendinizi sevdirdiğiniz söyleniyor. Aman Allah bozmasın artık…
Sayın Biray HAMZAOĞLLARI, taşımacılık işini fazla abartan bazı 5 yıldızlı oteller konusunda hükümet olarak bazı önlemler almayı düşünüyor musunuz? Eski meslektaşlarınızın çok yakında sokağa dökülecekleri söyleniyor…
Sayın Serdar DENKTAŞ, Apo konusunda sizin hiç endişeniz olmasın, onu hükümet affetse Anadolu halkı asla affetmez ve 40 bin şehidini bir anda unutmaz. Ankara ile daha ılımlı olacağınıza tam aksini yapıyorsunuz…
Sayın İlyas BOZKURT, GKK’nın kuruluşunun 39’ncu kuruluş yıldönümünü kutlar başarılarınızın devamını dileriz. Şundan emin olunuz ki çok az bir azınlık dışında ülke insanının çoğunluğu askerinin kıymetini bilir ve her zaman sahip çıkar…
Sayın Hasan UZUN, dün Lefkoşa’da çok ciddi bir çene ameliyatı geçirdiğinizi duyduk. Büyük geçmiş olsun. Demek ki birkaç gün çok fazla konuşamayacaksınız, bunun için sevinenler olabilir değil mi?
Sayın Sunat ATUN, size bir sır vereyim bakanlığa atamanız biraz da Ankara’dan gelen mesajlarla gerçekleşti ama sürekli mercek altına tutulacaksınız. Onun için yere sağlam basmanızı salık veririz…
Sayın Mesut YIKICI, belediyenin anahtarını bakanlığa teslim etmenin daha vakti vardır diye düşünüyoruz. Önce bir beldeyi yıldızlı belediye ile tanıştırın sonra isterseniz değil anahtarı koçanları bile verebilirsiniz!
Sayın Ali Rıza USLUER, Ünal beyin Karpaz çıkarmasında onu bir an bile yalnız bırakmadığınız gözlemlenmiş. Desenize zor ve yoğun günler sizi bekliyor. Aman sağlığınıza da çok dikkat edin olur mu? Sevildiğini unutmayın sakın…
Sayın Mehmet UYSAL, eski sağlığınıza kavuştuktan sonra parti içinde bir Cumartesi Gurubu oluşturup kurmaylarla ciddi toplantılar yaptığınızı duyduk. Siyaset o kadar kanınıza girdi ki hiç vazgeçmeyeceksiniz değil mi?
Sayın Ferhat ERİŞİR, hem çok iyi bir Profesör olmak hem de Girne’nin en lezzetli dönerini satmayı nasıl başarıyorsunuz. Gidenler öyle bir bahsediyor ki parmaklarını yemedikleri kalıyormuş. Hayırlı işler dileriz…