Geçtiğimiz hafta Lefkoşa TMK öğrencileri kafa kafaya verdi bir otelde konaklayarak eğlencenin dibine vurdular…

Ancak olanlar oldu, bazıları pozitif çıkınca 100’den fazla öğrenci temaslı olarak evlerine kapandılar!

Allah vere de önemli bir olumsuz sonuçlar yaşanmaz…

Velilerden başlayalım;

Reşit bile olmayan çocuklarını böyle organizasyonlara nasıl gönderirler?

Akıl var mantık var yahu!

Daha ergenlik çağında olan gençleri nasıl olur da hem de böyle hassas bir dönemde otele gönderirler, aynanın karşısına geçip kendi kendilerine sorsunlar…

Hadi tatil filan olsa bir nebze anlarız, okula dönüşlerinde başkalarına bulaştırma riski yaşanmaz da, vakaların arttığı bu dönemde verdikleri onayla sadece kendi çocuklarını değil, okuldaki tüm öğrenci, öğretmen ve çalışanları da riske atmışlardır…

Bu yaşananlardan ders alırlarsa ne ala!

Aksi bundan çok daha kötü sonuçlar yaşanabilir ve bundan da çocukları değil, bizzat kendileri sorumludur…

Sırada okul yöneticileri var…

Eminiz ki öğrencilerin toplu olarak tatile gitmelerinden ruhları bile duymamıştır!

Demek ki burada da bir eksiklik var demektir…

Belki de bir takım iletişim eksiklikleri!

Yani 100’den fazla öğrenci tatil için anlaşacaklar da okul müdürü ya da diğer yöneticilerin haberi olmayacak, doğal mı bu?

Bize göre değil…

Peki ya öğretmenler!

Hadi müdür ayakta uyudu…

Her gün öğrencilerle yüz yüze eğitim yapan öğretmenlerin bu tatilden haberi olmasın mümkün mü?

Biz buna da inanmayız…

Muhakkak ki en azından bir kaçı duymuştur ama belki de bir sakınca görmediği için sessiz kalmıştır!

Kim bilir belki de durumu okul müdürüne bildirse, bu tatile müdahale edilecek, bu vakalar da yaşanmayacaktı…

Bir de olayın bakanlık boyutu var…

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı yetkilileri okullar arasında da belli ki bir takım iletişim sorunları yaşanmaktadır!

Pek ala ki bakanlık tüm okullara göndereceği genelgeyle pandemi döneminde toplu gezilerin ve tatillerin olmaması için ilk baştan önlemini alabilir, okul yönetimi de bunu velilere bildirebilirdi…

En azından bugünden itibaren yapsın ki bir daha aynı olaylar yaşanmasın!

Şimdi ben bakan olsam ne yaparım biliyor musunuz?

Okul müdürü ve öğretmenlerini bir araya toplar soruşturma başlatırdım…

Çünkü bu olayda sorumsuzluk vardır, ilgisizlik vardır, başıboşluk vardır!

Sorumlular ortaya çıkarılmadıkça da bu yaşanan ne bir ilk ne de son olacaktır…

Bu yazıyı kaleme alırken aklımıza geldi, paylaşmak isterim…

Lise sonda artık son sınavlar yapılıyor, tarih öğretmeni karnesine zayıf düşecekler için kurtarma yazılısı kararı almıştı!

Sanırım 8-9 öğrenci girecekti kurtarma sınavına…

Biz de tarih dersi zayıf olmayan öğrenciler okulu kıralım dedik toplu olarak!

Balçova Teleferik şimdi beton yığını ama o dönem piknik alanıydı…

Yayıldık çayıra bayıra, şarkılar ve türküler eşliğinde!

Birkaç saat geçmemişti ki bizim tarih hocası istihbarı almış, atlayıp Anadol marka aracına piknik alanını bastı…

Diğer öğrencileri de yanına katarak!

Elinde kara kaplı notları yazdığı defter…

Hepimizi ayağa kaldırıp sözlü sınav yapıyor!

Hem de tarih kitabının daha gelmediğimiz bölümlerinden…

Sorular kazık mı kazık!

Soruyu sorular, bilemiyoruz, ‘otur sıfır’ diyerek basıyor notları…

Sonra kola ve meyve sularının bulunduğu bardakları kokluyor içinde alkol var mı diye!

Hepimiz mosmoruz…

Kurtarma sınavına katılanlar da katıla katıla gülüyor halimize!

Allah’tan kızgınlığı erken geçti ve sonrasında oturup bizimle pikniğe katıldı…

Çok iyi bir ders vermişti hepimize!

Bunları niye yazdık muhakkak anlamışsınızdır…

Çok eskilerde öğrenmen-öğrenci ve veli ilişkisi bambaşkaydı!

Saygı vardı, sevgi vardı en önemlisi müthiş bir ilgi vardı…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı açıklama yaptı

“Sayın Levent Özadam,

29 Aralık 2021 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı, şu anda

zanlı konumunda bulunan iki Çalışma Dairesi personeli ile ilgili yayınlamış

olduğunuz yazıda, Bakanlığımız tarafından yalnızca Bakan, Müsteşar ve Daire

Müdürüne ait olan imza yetkisinin bu personellere verildiğinden ve bu işlemleri

yaptıklarından bahsettiniz.

Yazınızda belirttiğiniz gibi, söz konusu kişilere: Bakan, Müsteşar ve Çalışma

Dairesi Müdürü’ne ait olan herhangi bir imza yetkisi verilmemiştir ve böyle bir

durumun olması mümkün değildir.

Bakanlığımız 2017 yılından itibaren, vatandaşlarımıza daha hızlı ve etkin hizmet

vermek amacıyla çalışma izin işlemlerinde otomasyon sistemine geçmiştir. Ön

izin, çalışma izni, çalışma izni uzatma ve yatay geçiş işlemleri online olarak

yapılmakta ve mevzuatlar gereği çeşitli kontrollerden geçerek

tamamlanmaktadır.

Bahse konu olan kişiler de kendilerine verilen kullanıcı adı

ve şifrelerle konu otomasyona güvenli giriş yaparak, sistemde kendilerine

atanan yetki ve rollere göre işlem yapabilmektedir. Sistemde yapılan tüm

işlemlerin geçmişi güvenlik amaçlı olarak tutulmakta ve kimin hangi işi hangi

tarihte yaptığı da güvenlik amaçlı kayıt edilmektedir.

Her iki şahıs da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayınlanan

genelgelere aykırı davranarak, kendi yetkisi olmadığı halde sosyal güvenlik

kurumlarına borcu olan işyerlerine sistemli bir şekilde borcuna bakılmaksızın

işlem yapmışlar; hem Çalışma İzinleri Yasası hem de Kamu Görevlileri Yasası’nı

ihlal etmişlerdir. Bu şahıslar aleyhinde, Polis Genel Müdürlüğü tarafından

‘‘Sahte Resmi Belge Düzenleme’’, ‘‘Tedavüle Sürme’’, ‘‘Sahte Davranışla Kayıt

Temin Etme ve Görevi Kötüye Kullanma’’ suçlarından dolayı soruşturma

başlatılmış; 24 Aralık 2021 tarihinde zanlı olarak her iki şahıs da Lefkoşa Kaza

Mahkemesi huzuruna çıkartılmış ve yargılanmak üzere teminata bağlanmıştır.

Görevi kötüye kullanma, sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme gibi

suçlar, kamu hizmetini aksatan, gerek bireye gerek kamuya gerekse kamu

görevlilerinin ve Bakanlığımızın itibarına zarar verilmesine sebep olan

önemli suçlardır. Bakanlığımızda çalışan iki kamu görevlisinin bu şekilde

kamuoyunda yer alması şüphesiz bizi de derinden üzmüştür.

Konunun yargı sürecinde olduğunu bir kez daha hatırlatır, yargı tarafından en

doğru değerlendirilmenin yapılacağına inancımızın tam olduğunu belirtiriz…”

KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

MESAJ KUTUSU

Sayın Mehmet HARMANCI, Paylaşım Mutfağı’nın paketlerinin fiyatları konusunda bazı vatandaşlar ‘fazla pahalı’ yorumları yapmaya başladı. Aynı paketlerin normal marketlerden bile daha ucuza mal edilebileceği iddia ediliyor, bir araştırın bakalım doğruluk payı var mı?

Sayın Tözün TUNALI, eski yönetim kurulu başkanı olduğunuz kurumda traktör lastiği konusunda bir takım konuşmalar yapılmaya başlandı. Mukayyitliğin de bu konuda bir girişimde bulunacağını duyduk, şimdiden haberiniz olsun istedik!

Sayın Candan KORTAY, müdürü olduğunuz okulda vaka patlaması yaşanmaya başlayınca bu sıralar burnunuzdan soluduğunuz gözleniyormuş. Demek ki bundan böyle velilerle çok daha düzenli bir iletişim kurmak gibi sorumluluğunuz var değil mi?

Sayın Cemal ÖZYİĞİT, genel seçimler için yapılan kamuoyu yoklamasında Girne’de yükselişte olduğunuz ancak diğer ilçelerde beklenenden çok daha olduğunuz söyleniyor. Vakit varken gerekli önlemleri alın, zira 23 Ocak akşamı hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz, uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, seçilip seçilmeme derdi olmayan bir siyasetçi olarak partiniz yeni dönemde iktidara gelince şu anki bakanlığınızın garanti olduğunu biliyor muydunuz? Bu kimseye nasip olmayacak bir durum, keyfini çıkarın deriz…

Sayın Ahmet YÖNLÜER, Bertan Zaroğlu için özel ekipler oluşturup kazanması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadığınız gözlemleniyormuş. Aslında sizin için bu seçimler biraz da gurur meselesi oldu değil mi? Hayırlara vesile olsun Allah utandırmasın artık!

Sayın Tufan ERHÜRMAN, yaptığınız açıklamalarda bazı söylemleriniz ciddiyetten epey uzak olarak yorumlanmaya başladı. Çatlasalar da patlasalar da gibi sözler ağırlığınıza zarar verebilir, daha ağır ve inandırıcı konuşmalar size daha fazla yakışacak!

Sayın Erhan ARIKLI, seçim bütçesinde bir takım sıkıntılar yaşadığınız ve bazı medya kuruluşlarından ücretsiz hizmet istediğiniz iddia ediliyor. Yani bu kadar güçlü ve zengin bir sponsorunuz varken bu kadar şikayet neden? İktidara hazırlandığını iddia eden bir parti başkanına yakıştıramadık!

Sayın Ahmet BENLİ, yine yapacağınızı yaptınız diğer belediyeler maaş sıkıntısı yaşarken siz devletten bile önce 13’ncü maaşları ödeyerek düşman çatlattınız. Belediye çalışanlarınız diğerlerine göre çok daha şanslı bir kurumda çalışıyor, tebrik eder, başarılarınızın devamını dileriz…

Sayın Ahmet HAVUTÇU, Ombudsmanlık görevini kabul etmemeniz hem şaşkınlık yarattı hem de memnuniyetle karşılandı. Tam da kendinizi bahçe işlerine vermişken yoğun bir çalışma ortamına yeniden girmek çok da akıl karı değildi doğrusu! Organik ürünleri umarız komşular ile paylaşıyorsunuzdur!