AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İsveç'te geçen yıl Avrupa ülkeleri içinde 5'incisi açılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) temsilcilik binasını ziyaret etti. Bakan Bağış, İsveç'e gerçekleştirdiği resmi ziyaretin ikinci gününde Uluslararası Kalkınma İşbirliği Bakanı Gunilla Carlsson ile kaldığı otelde çalışma kahvaltısına katıldı. Daha sonra AB Bakanı Birgitta Ohlsson ile Başbakanlık binasında öğle yemeğinde bir araya gelen Bağış, temaslarının sonunda Stockholm'deki KKTC temsilcilik binasına ziyarette bulundu. Bağış ile Türkiye'nin Stockholm Büyükelçisi Zergün Korutürk'ü KKTC temsilcisi Damla Güçlü karşıladı. Ziyaret sırasında Bakan Bağış, İsveç'teki Türk basın mensuplarına, Twitter hesabından, ''İsveç'in başkenti Stockholm'de KKTC temsilciliğini ziyaret ederek yavru vatana olan desteğimizi dosta düşmana ilan ettik'' diye yazdığını söyledi. KKTC'ye uygulanan ambargo ve izolasyonlarının hiçbir şekilde kabul edilebilecek ya da makul görülecek uygulamalar olmadığını kaydeden Bağış, Kıbrıs konusunda uluslararası algıya bakıldığında da büyük değişiklikler görüldüğünü ifade etti. Şimdi artık dünyanın neresinde olursa olsun barışı engelleyen, birleşmeyi engelleyen tarafın Rumlar olduğunun farkında olunduğunu kaydeden Egemen Bağış, ''Bu bize çok önemli psikolojik üstünlük sağladı'' diye konuştu. ''RUMLAR İNATLARININ MAĞDURU OLDU'' Kıbrıs'ta Rumların, ''İnatlarının ve çözümsüzlüklerinin en büyük mağduru'' olduklarını kaydeden Bakan Bağış, şöyle konuştu: ''Eğer Annan Planı kabul edilmiş olsaydı Birleşik Kıbrıs devleti belki de dünyanın en müreffeh ülkelerinden bir tanesi olacaktı. Ama Rumların ortaya koyduğu o çözüme karşı duruş, Rumları iflasa kadar götürecek bir süreci başlattı. Şimdi 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' sözünün en yakın ispatı haline geldiler. Şu anda elektrikleri konusunda KKTC'ye muhtaç durumdalar. Yakında Türkiye'den Ada'ya bağlanacak su borularının Rum kesiminin de susuzluğuna çare olmasını isteyecekler.'' Rumların dünyanın en geniş deniz taşımacılık filosuna sahip olduğunu anlatan Bağış, ''Ercan Havalimanı'nın uluslararası ulaşıma açılmasını engelledikleri için dünyanın en kritik en önemli lojistik merkezleri olan Mersin Limanı'na da İstanbul Limanı'na da, İzmir, Trabzon Limanı'na da hiçbir Rum gemisi yanaşamıyor. Sadece Güney Kıbrıs Rum yönetimi hava yollarının Atina'ya yaptıkları seferde, Türk hava sahasına giremedikleri için etrafından dolaşmalarından dolayı yıllık maliyet 30 milyon Euro’dur. Biz hava sahamızı da limanlarımızı da açabileceğimizi onlara söyledik. Ama karşılığında onların da KKTC'nın 26 Nisan 2004 tarihli Avrupa Birliği Konsey kararı çerçevesinde uluslararası ticarete kavuşabilmesinin önünü açmaları gerekir. Yani Ercan Havalimanı'nın uluslararası uçuşa açılmasına izin vermeleri gerekir. Rumlar o konudaki çarpık tavırlarını sürdürdükçe kendi kendilerini batırdılar ve şu anda çok ciddi bir ekonomik kriz ile uğraşıyorlar'' değerlendirmesinde bulundu. ''ŞUBAT'TAKİ SEÇİMLER ÖNEMLİ'' Şubat ayında yapılacak seçimlerin önemine de değinen Egemen Bağış, bu seçimler sonucunda ''aklı başında, makul bir yönetimin'' Güney Kıbrıs'ta iktidara gelip KKTC yönetimi ile uzlaşacak bir politika izlemeleri halinde, atılacak adımları destekleme sözünü verdiklerini kaydederek şöyle konuştu: ''Yani hem KKTC vatandaşlarının hem de Güney Kıbrıs'ta yaşayanların kabul edeceği siyasi eşitliğe dayalı her çözümü destekleyeceğiz. O çözüm yolunda atılacak her türlü ticari yolun da destekçisi olacağız. Bu kadar açık çek verdikten sonra hala bunların bu çarpık tutumlarını sürdürüyor olmaları akla ziyan bir durumdur. İnşallah bir an önce hatadan dönerler. Ancak burada şunu da söylemek lazım ki biz bu kadar önemli bir strateji uygularken, KKTC içerisindeki kardeşlerimizin kendi aralarında içine düştükleri uzlaşmazlık da bizi çok üzüyor'' diye konuştu. Bağış, ziyaretin ardından uçakla İstanbul'a hareket etti.