Önce yaşanan bir olay.
Alparslan Türkeş Evi’nin açılışı dönemi.
T.C. Cumhurbaşkanı Yard. Fuat Oktay KKTC’de.
Devlet erkanı ve Büyükelçilik mensupları bir arada.
İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars da orada.
Fuat Oktay da ayni salonda.
Ayşegül Baybars’a dönüp ciddi bir tonda şunu söylüyor.
Söylemek değil belki de uyarıyor.
"Gözüm üzerinizde Sayın Bakan"..!
*****
Şimdi de bir anekdot.
Derviş Eroğlu bir aile meclisinde anlatmıştı bana.
"Vekil adayı yaparsın kişiyi" demişti.
Vekil seçilirse, onu vekil adayı senin yaptığını unutur.
Hatta teşekkür bile etmez demişti.
Çünkü vekil olmayı hakettiğini düşünüyordur.
Sonra Bakan atarsın o kişiyi demişti.
İlk 3 ay sana minnet duyar.
3 aydan sonra durum değişir hemen.
"Tabi ki Bakan olacaktım, kimi yapacaktı ki" demeye başlar.
Bu önemli bir tespit.
İnsanların herşeyi hakettiğine inandığını vurguluyordu.
Hemen oldum havasına girebileceğini.
Ve minnet duygusundan yoksunluğu.
*****
Konumuz Ayşegül Baybars.
Baybars’ın minnet duygusunu bilemeyiz.
Ama herşeyi hakettiği izlenimi veriyor.
Vekil oldu apar topar.
Ardından apar topar Bakan.
Hem de İçişleri Bakanı.
Ve iki hükümettir yerini koruyor.
Yerini korurken "ben bilirim" havası yoğun.
Bu izlenim antipati yarattı haliyle.
Ancak ne emirname kotarabildi.
Ne kimlik ve vatandaşlık konusunu.
Ne gece kulüpleri meselesini.
Ne vatandaşlık iptallerini.
Cezaevi ile ilgili efsaneler korkutucu.
Asayiş berkemal degil.
Nüfus bile bilinmiyor.
Hiçbir konuda güven veremiyor.
Başarı hanesi boş kaldıkça imajı dağılıyor.
Bir de buna Türkiye ile sorunları ekleniyor.
*****
Aslında durum belli.
Baybars, gitmesi gereken yıpranmış bir isim.
Türkiye ile ilişkilerde yumuşak karın.
Toplumsal pozisyonda güven erozyonu var.
Normalde istifa etmesi gerekiyor.
Ancak hiç niyetli görünmüyor.
Azledilmezse gideceği de yok.
Buna kendisi katlanabilir elbette.
Genel başkanı da onu destekleyebilir.
Ama İçişleri Bakanlığı boru değil.
Kabinenin kalbi.
Yerel yönetimler ve kaymakamlıkların amiri.
Ama bir hurma işini bile halledemiyorlar.
Ve bu durumun tek çaresi var.
Ayşegül Baybars derhal azledilmeli.
Yoksa bu güven erozyonu şiddet artıracak.
Hem ulusal konjonktürde.
Hem de Türkiye ile ilişkilerde.
Yani diyorum ki iş başa düştü Sayın Tatar.
Et de elinizde bıçak da.