Askeri doktorlar, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri bünyesinde görev yapıyorlar.

Birlik revirlerinde ve Girne Asker Hastanesi’nde, mevcut olanaklar çerçevesinde, rütbeli personel, er-erbaş, askeri sivil memur gibi tüm personele sağlık hizmeti sunmaya çalışıyorlar.

Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ve Güvenlik Kuvvetleri’nde görevli personel ile ilgili Sağlık Kurulu yapma yetkileri de var.

Genellikle iki yıllığına tayin oluyorlar. Görev sürelerini bir sene daha uzatılabiliyor.

Aralarında pratisyenler de var uzmanlar da.

Sayıları hiç de yabana atılacak gibi değil üstelik.

Güvenlik gerekçesi ile uzman ve pratisyen sayısını açıklayamıyorum.

Peki tüm bunları neden dile getiriyorum?

Çünkü, askeri doktorların, ülkemizdeki sağlık sisteminin neresinde konuşlandırıldığının tartışmaya açılması gerektiğine inanıyorum.

O zaman, eğri oturup doğru konuşmak da gerekiyor.

Öncelikle, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasası, askeri doktorların, KKTC genelinde hasta bakmalarına izin vermiyor. Bunun tek istisnası, malumunuz acil durumlar.

Yani acil durumlar dışında, askeri doktorların sivilde hasta bakması yasak değerli okurlar!

Ben de 2006 yılında, Girne Asker Hastanesi’nde görev yaptım.

O zaman, yaklaşık bir hafta süre ile, Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde hastalara bakacak nöroloji uzmanı kalmamıştı. Devlet Hastanesi, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nden acil nöroloji uzmanı talebinde bulunmuştu. Tam da görevlendirme yazısı çıkarken, izindeki bir nöroloğun apar topar göreve başlaması ile talep geri çekilmişti.

Bu olaydan sonra bu konuyu çok düşündüm.

Askeri doktorlar, ülkemizde hasta bakmalı mı bakmamalı mı?

Bu sorumun cevabını ararken, dip komşumuz Güney Kıbrıs’ta, genel sağlık sigortasına geçme sancıları yaşanırken, yapılan grevler ve gösterilen dirençler karşısında, Yunanistan Milli Muhafız Ordusu’na bağlı askeri doktorlar, devlet hastanelerinde görev yapmak üzere adaya çağrılmıştı. Ciddi yankı bulan bu önlem neticesinde, Güney’in sağlıktaki statikosuna ağır darbeler indirilmiş, genel sağlık sigortasına geçiş kolaylaştırılmıştı.

Böyle bir durumunun benzerinin ülkemizde yaşanabileceğini hayal bile edemiyorum değerli okurlar!

Evet, konumuz askeri doktorların KKTC sağlık sistemindeki konumu ne olmalı konusu.

Askeri doktorlar arasında, değerli uzman kadroları var ve ülkemizin sağlık sistemine katkılarının olmaması bana sorarsanız büyük kayıp.

Yeri geldiğinde, görevlendirmeler ile, devletteki uzman açığını kapatmaları da mümkün.

Bunun önündeki tek yasal engel, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Yasası’dır ki bunu değiştirmek hiç de zor değil aslında.

Devlet Hastanesi’ndeki bir doktorun, Askeri Hastane’de ilgili uzman olmadığında, askeri personele rapor dahil hepsini verebildiğini göz önünde bulunduracak olursak, tersinin de yapılması pekala mümkündür.

Madem herşeyi konuşuyoruz, bunu da gündeme getirmekte fayda görüyorum.

KTTB Yasası’nın delindiği çok net bir konu var değerli okurlar.

Özel hastanelerin acil servislerinde askeri doktorlara da nöbet veriliyor!

Neden?

Çünkü özel hastanelerin acil servislerini döndürecek doktor sayıları yeterli değil.

İnanmayan gece özel hastanelerin acillerini şöyle bir dolaşsın lütfen.

Peki şimdi de biz soralım o zaman…

Hani KTTB Yasası’na göre askeri doktorların sivilde hasta bakmaları yasaktı?

Yani değerli okurlar, iş ülkemiz insanına sağlık hizmeti sunmaya geldiğinde kanunların okunma şekli bir başka iken, iş bir özel hastaneyi kurtarmaya geldiğinde kanunu tersten okuma maharetimiz hala devam ediyor.

Askeri doktorların potansiyelleri, sağlıkta katma enerji olarak değerlendirilmelidir.

Buna engel olarak yasalar gösterilmemelidir.

Yasalar uygulanacaksa eğer, buna özel hastanelerin acilinden başlanmalıdır.

Ya da, yeni bir düzenleme ile, askeri doktorlar, sağlığa takviye güç olarak toplumumuza kazandırılmalıdır.