KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın kazaya kurban gitmesi için mi?

Kurban gitmesi için iki görevli gönderilmesi mi?

“Kolayı var. Yollayın iki tane görevli, Akıncı kazaya kurban gitsin!” demiş.

Bu ne cüret!

Twitter bir sosyal medya hesabıdır.

Bu ülkede de bilişim yasası vardır artık. Tartışmalı da olsa, yasanın belki de ilk kullanılacağı dava bu olsun!

***

Birisi çıkacak ve alenen Cumhurbaşkanımızı tehdit edecek. Dahası kendisi, Doğu Akdeniz’de Akıncı’nın seçilmesinin bir felaket anlamına geleceğini söylüyor.

Bu ne cüret!

Bu nasıl bir küstahça hareket!

Dahası bu nasıl bir barbarca düşünce…!

Ancak medeniyetten, çağdaşlıktan, insanlıktan nasibini almamış kişiler bu sözleri sarf edebilir. Ve adi suçlulara zemin hazırlayanların da adi suçlu olma potansiyelini yüreklerinde ve akıllarında taşıyan insanlar olacaklarını söylemeden geçemeyeceğim.

Bu sözleri yargılamak benim ne işim ne de haddim elbette. LakinKıbrıslı bir Türk olarak, daha önce birilerinin tek bir işareti ile bu ülkede bir gazete yakılmaya çalışıldı, içinde çalışan basın emekçileri de linç edilmeye çalışılmıştı. Hemen ardından KKTC Meclisi çatısına çıkılarak, resmen işgal edilmeye yeltenilmişti.

Şimdi bir gece aniden KKTC Cumhurbaşkanlığı konutu da yakılırsa bunun sorumlusu kim olacak?

***

Üstelik bunu yazan, bunu sağda solda dillendiren zat-ı muhteremlerin KKTC yurttaşlıkları mı var?

Varsa bunu asıl edindiler?

Basından edinilen bilgilere göre Özel Kuvvet Komutanlığı’nda görev alan birisi imiş: Orada nasıl görev yapmaya devam ediyor anlamak mümkün değil!

İster beğenir ister beğenmezsiniz. 5 yıl önce Akıncı’yı bu yurdun insanları oy ile göreve getirdiler. Yine bu ülkedeki seçmenlerin hür iradeleri ile seçilmiş bir meclis onun olağan üstü nedenlerle içinde bulunulan Covid-19 kriz süreç nedeniyle görev süresinin Ekim’e kadar uzatılmasına karar vermiş.

Kime ne söylemek düşer ki!

Şimdi de yeniden seçime hazırlanılıyor.

Seçim demokratik ülkelerin demokrat iradelerini özgürce ortaya koyacakları bir süreçtir. Seçilmişler ile aynı görüşü paylaşır ya da paylaşmazsınız… Yine de seçim sonucuna katlanmak durumundasınızdır. Çünkü oy çoğunluğu esas olup, her seçmenin isteğinin gerçekleşmeyeceğini bilerek sandığa gittiği varsayılır.

Bizler kendi iradelerimizle oy veriyor olduğumuz halde seçilmişlerimizden şikâyetçi olsak bile işgal ettikleri makamlara layık olup olmadıklarını veya herhangi bir konuyu tartışmaz, bununla ilgili eleştirilerimizi ve önerilerimizi yapar en fazla seçimlerin yapılması için halk olarak baskı uygularız!

İyi de bu eleştiren arkadaşın haddine acaba?

Kendisi sivil olmayan bir görevli ve/veya yetkili olarak görüşünü ortaya koymakta elbette özgür bırakılabilir.

İyide tehdit unsuru olabilecek bu türden cümleleri kurma cüretini kim ve nasıl ona vermiş ve bunun takibini kim ve nasıl yapacak?

Unutmamalıyız ki bugün seçim olsa, Akıncı seçilebilir. O zaman ne olacak?

Bu beyefendi ne kadar memnun olacak?

Olmaması halinde o zaman nasıl bir tepki verecek inanı şu an epey endişelendim…

Dr. Çiğdem DÜRÜST