Tarihin en ağır enflasyonunu yaşadığımız günlerden geçiyoruz.

A’dan Z’ye her şeye sürekli zam geliyor.

Toplum olarak ekonomik anlamda ciddi bir çöküşün içindeyiz.

Bu çöküş adadaki varlığımızı tehdit eder cinsten.

Adanın bir yarısı refah içinde diğer yarısında ciddi bir kaos var.

Bu adadaki Rum Türk anlaşmazlığı ne zaman son bulur?

Türk’ün başını Rum’un önünde eğmediği zaman!

Eğer bir Rum bu yana geçip arabasının deposunu ağzına kadar rahatlıkla dolduruyorsa, bizim marketlerimizde sepetini tıka basa dolduruyorsa, bizim restoranlarımızda patlayana kadar yiyip içebiliyorsa…

Ve bunu hayat pahalılığı oranında bile zam alamayan asgari ücretlinin gözü önünde yapıyorsa…

Kıyamet kopar!

Kıbrıs Türkü mücahidiyle, kadınıyla genci yaşlısıyla bu günleri görmek için çile çekmedi.

Zamanında silahla işgal edemedikleri topraklarımızı ekonomik olarak işgal edip keyfini sürüyorlar.

Tabi ki karşı değiliz daha çok gelsinler ekonomimiz canlansın ama işin bir de psikolojik yanı var…

Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar!

Bu toprakları vatan yaptık ama adaletin olmadığı bir coğrafyada insanlar mutlu olamaz.

İşin Türkçesi yeni nesil ve gençler siz ne kadar tarih bilgisi verirseniz verin ki bunu da beceremiyorsunuz devletine küser.

Kıbrıs Türkü gidip Rumların ağır işlerini yapmak zorunda kalmamalı.

Yurt dışına göç etmek için fırsat kollamamalı.

Bu kafayla gidilirse insanlar göç edecek…

Son yapılan asgari ücret zammı vicdanlarda yardır.

İnsanlara açlık sınırı altında zam vermek kabul edilebilir değildir.

Kamu da bile az alana çok çok alana zam diyeceksiniz ve tam tersini yapacaksınız.

En düşük maaşı alan kamu çalışanına vergi kesintisini daha çok dayayıp zammı yüzde 38’lere kadar düşüreceksiniz 25 – 30 bin maaş alana daha fazla zam yapacaksınız.

Orta sınıfı yok ediyorsunuz.

Halkı zenginler ve yoksullar diye ikiye bölüyorsunuz.

Bir kesim bolluk içinde yaşarken bir kesim açlık sınırında yaşıyor.

Şimdi bir de vergi adı altında asgari ücretlinin kuş kadar maaşına göz koymuşsunuz.

Siz devlet olarak bunu hesap edemeyecek kadar aciz misiniz?

Kamuya gelince aynı işi yapan hatta daha donanımlı bir memur ile daha donanımsız ama 2011 yılı öncesi işe giren bir memur arasında ki maaş farkı neredeyse ikiye katlandı.

Bazı memurun maaşı 3 asgari ücretlinin maaşını geçti.

Kimsenin maaşında gözümüz yok, bu şartlarda yüksek dediğimiz maaşlarla bile bu ülkede geçinmek zor ama adalet nerede!

Adil bir paylaşım mümkün değil mi?

8 bin TL ile yaşamaya mahkum edilen insanları kim düşünecek!

Göç yasası ile günden güne fakirleştirilenleri kim fark edecek!

Elinizdeki kaynağı adil bir şekilde paylaştırmak sizin göreviniz.

Bunu ya şimdi yaparsınız ya da bu teker bir yerde çok fena patlar.

***

Kamuda maaşlar bu ay zamlı alındı.

Piyasaya zam oranını yüzde 56 olarak açıkladınız.

Oysa vergi kesintileri ile bu zam 2011 sonrası gibi düşük maaşlılarda yüzde 38’lere yüksek maaşlılarda yüzde 49’lara kadar düştü.

Fakat bazı fırsatçılar kendini yüzde 56 zamma göre ayarladı ve her şeye okkalı zam yaptı.

Pahalılık aldı başını gidiyor…

Denetim yok kontrol yok ama vurdumduymazlık çok!

Marketlerde yine fiyatlar ayrı telden çalıyor.

Serbest piyasada yapılan işlerde talep edilen rakamlar geçen yıllara göre neredeyse 3’e katladı.

Enflasyonun çok üzerinde bir pahalılık yaşanıyor ülkede.

Ekonomi kurmaylarının artık buna bir dur demesi gerekiyor.

Yoksa özellikle asgari ücretli insanlıktan çıkacak.