Serdar Denktaş ‘hükümet bozulacak’ söylemlerine ‘yok öyle bir şey’ diyor…

Şu anda bize göre de böyle bir şey yok!

Ama yine de hükümet arasında bazı çatlaklar yaşanmıyor değil…

Örneğin Kıb-Tek’te!

Yönetim Kurulu’nda uzun zamandır ciddi bir bölünme var…

Nedeni de Cratos’un elektrik borcunun silinmesi konusunda!

UBP kanadı konuyu Sayıştay’ın raporu doğrultusunda geçirdi geçirmesine ama DP kanadı Nuh diyor peygamber demiyor…

Uzunca süre Asbaşkan Ersin Görsay toplantılara katılmayınca çeşitli sıkıntılar yaşandı!

Sonuçta Görsay’ın toplantılara katılmaması sonucu kurumun 2016 yılı bilançosu vergi dairesine zamanında verilmeyince 480 bin TL ceza ödemek zorunda kalacaklar…

Kurum tarihinde ilk kez kar etmiş ama şimdi de yönetimde baş gösteren huzursuzluk nedeniyle 16 Milyon TL’lik vergi borcunun üzerinde cezalı ödeme yapacak…

Geçen yıl 120 Milyon TL kar eden bir kuruluş için belki 480 bin TL çok ciddi bir para sayılmayabilir ama bu paranın kurumun kasasından çıkacak olması tartışılır!

Yönetim kurulundan bazıları bilançoya imza atmamışsa ve kurum zarar etmişse bu parayı da ihmali olanlar ödemeli…

Yok devlet malı deniz mantığı geçerli olacaksa, doğaldır kurum bu parayı paşa paşa öder ve olay da kapanır!

Ne kadar doğruysa artık…

Söylenen göre Serdar Denktaş, yönetim kurulundaki arkadaşlara sözünü geçiremiyormuş…

Özellikle asbaşkan ‘asla imzalamam’ diye diretiyormuş!

Oldu imzalama, kurum hiç yoktan cebinden 480 bin TL vergi faizi ödesin…

Bu bir hükümet sorunu olur mu bilmem!

Ama Serdar Denktaş’ın atadığı bir yönetim kurulu üyesi, inat uğruna kurumu zarara sokuyorsa burada biraz da düşünmek gerek…

Bu arkadaş zemzem suyu ile yıkanmış değil ya!

Alırsın görevden, yerine başkasını atarsın sorun hallolur…

Yok, başka bir şeyler varsa onu da bilemeyiz tabi ki!

Söylenti olduğu için şimdilik buraya aktarmayı doğru bulmuyoruz…

Merkez Bankası’na tepkiler devam ediyor

Yine Merkez Bankası’na arka kapıdan istihdam olayı…

Artık her gün onlarca tepki gelmeye başladı!

Hani yazımızda belirtmiştik ya;

Haksızlığa uğrayan genç avukatlar niçin itiraz etmiyor diye!

Dün bir tanesinin annesi aradı unun cevabını verdi…

“Özeldeki işini kaybetmemek için” dedi!

Maalesef durum bu…

Gençler özelde çalıştıkları halde devlette çalışmayı tercih ediyorlar!

Bunun nedenleri zaten belli…

Bir de devlete yapılan istihdamlarda usulsüzlük yapılınca haliyle isyan ediyorlar!

İnsanlar haklı, şimdiye kadar hükümet edenler kamu ile özel sektör arasındaki uçurumu ortadan kaldıracağız dediler demesine de…

Bir halt edemediler işte!

“Sistem böyle!”

“Gazi Mağusa Kaymakamlığı'na mesainin bitmesine 45 dakika kala işten izin alıp kimlik yenilemek için gidiyorum, bu gün kapandı yarın gel diyorlar.

Sıkıntımı dile getirince de sistem böyle diyorlar.

Ne sistemi be kardeşim sınavsız, torpile dayalı sistem kurarsan ne beklersiniz.

Eğer 12.30 da sistem kapanıyorsa 14.00 e kadar niye bekliyorsunuz?

Bir devlet memuru olarak bu tür olaylara ben isyan ediyorsam, düşünün normal halk ne yapsın!”

(Tuncay SEĞMEN)

“Niçin ayrılık istiyorlar!”

“Ada'nın tüm doğal kaynaklarında hakkımız varsa ki vardır,o halde ayrı bir devlet veya Türkiye'ye bağlanmayı konuşmanın anlamı ne?

Ayrı devlet isek;Kuzey bizim,Güney onların,yok değil ise kurucu devlet statüsü olan"Kıbrıs Türk Devleti"olacak ve o zaman kaynaklardan hak iddia edilecek!

Adamlar ayrılık istiyor niye?

Güney Akdeniz benim, kaynaklar benim demek için!”

(Hasan YÜCELEN)

“İstismara açık!”

“Kalkınma Bankası Tüzüğü Bakanlar Kurulu kararıyla değiştirildi. Buna göre Genel Müdürün yetkisi dışında, Yönetim Kurulu’nun yetkisinde olan ve kredi verilenlere AVANS kullandırılmasıyla ilgili olan kararlarda HERHANGİ BİR KRİTER YOK! Buna göre milyonluk kredilerin tamamı, herhangi bir hak ediş olup olmamasına bakılmaksızın Yönetim Kurulu kararıyla kullandırılabiliyor.

 Bu İSTİSMARA ÇOK AÇIK bir düzenleme. Yarın bir gün seçim yasakları devreye girdiğinde, önceden kararı alınan kredilerin TAMAMI avans olarak seçim döneminde de kullandırılabilecek. Kime mi? Kime olduğunu söylemeye gerek var mı sizce?”

(Kudret ÖZERSAY)

MESAJ KUTUSU

Sayın Serdar DENKTAŞ, atadığınız yönetim kurulu üyelerine söz geçiremeyip onlar da devletin kurumunu zarara sokuyorlarsa artık bazı çareler üretmek zorundasınız demektir! Ya da vatandaş bu parayı cebinden ödeyip zararı karşılamalıdır!

Sayın Süleyman MANAVOĞLU, trafik polislerinin pusu kurarak sürücülere ceza yazması hem etik hem de yasal  değil! Bu konuda bir direktif verip yasalara uymaları konusunda uyarı yapmanız isteniyor zira tatsız olaylar yaşanabilir!

Sayın Ersan SANER, iş kazaları ve ardından gelen ölümler elbette sizin elinizde olan bir şey değil ama sorumlu bakan siz olduğunuza göre bu konuya mutlak bir çare üretmeniz de sizin sorumluluğunuzdadır. Pisi pisine gidiyor insanlar!

Sayın Maksut SERİM, selamınızı ve siteminizi ikisini birden aldım, teşekkür ederim! Umarız en kası zamanda bir de kahve içme imkanı bulur ve yüz yüze çok daha ciddi konuları ve iddiaları da konuşuruz…

Sayın Kutlu EVREN, karavanlar konusunda yasa çalışması başlatmanız önemliydi zira bu yüzden yaz aylarında belediyeler ile karavancı vatandaşlar arasında çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Seneye yetiştirirsiniz değil mi!

Sayın Halil İbrahim AKÇA, bir süre söylentiydi şakaydı derken sanki de sizin KKTC’de yeniden görev alacak olmanız sanki de gerçekleşiyor gibi geldi bize! Bunu görmek için sadece 5 aylık bir süre kaldı, hadi bakalım hayırlısı…

Sayın Mehmet Akif ÜNSAL, tarımsal ürünler konusunda hemen herkes şikayette bulunuyor ama bir Allahın kulu da çalışan sayısı ve imkanlar konusunu gündeme getirmiyor değil mi! Ha keşke bir gün içinizdekileri bir ortaya dökseniz ne güzel olurdu…

Sayın Bülent DİZDARLI, ihale konusu mahkemelik olunca devletin en büyük hastanesi de güvenliksiz kalmış ve iş yine sizin başınıza düşmüş! Yatın kalkın da bari temizlikçiler bari isyan çıkarmasın! Bu arada tatlı dilinizle sorunları çözdüğünüzü duyduk, tebrikler…

Sayın Doğan ŞAHALİ, yerel seçimler için düğmeye basmışsınız ve bu kez çok sürpriz bir isimle bölge halkını önüne çıkacakmışsınız! Bu konuda ser verip sır vermediğiniz de söyleniyor, elbet çıkar kokusu yakında…

Sayın Ali ZEYBEKOĞLU, K.Kaymaklı’daki isimsizler mezarlığını yıllarca mücadele verdikten sonra yetkilileri de uyararak çiçek gibi yapmışsınız! Duyarlı bir vatandaşlık örneği sergilediniz tebrikler…

Sayın Nükremin ASİL, uzun bir çalışmanın ürünü olarak yarın peynir altı sularının değerlendirildiği maya fabrikasının açılışını gerçekleştirecekmişsiniz, hayırlı olsun. Bu süreçte bürokrasi ve bürokratlarla neler yaşadınız kitap yazmayı düşünmez miydiniz!

Sayın Erdoğan ŞANLIDAĞ, artık tam bir emekli oldunuz ve kendinizi doğaya verip meyve sebze üreticiliğine soyundunuz ama ara sırada bu organik ürünleri dostlarla paylaşmak iyi olur değil mi! Müslüman malı ortaktır derler ya…

Sayın Ertan BİRİNCİ, dünkü mesajı okuduktan sonra yukarıdan bir ses gelmiş ve mega ultra bir diyete başlamışsınız! Buna siz inanırsanız biz de inanırız! Bu arada hafta sonu otelde kuzu çevirme yapacağınız iddia ediliyor doğru mu!

Sayın Fırat ATASER, göreviniz olmadığı halde bir tekne ile Alsancak sahillerini denetleme atına aldığınız söyleniyor. Gündüzleri tamam da gece denetimlerini yapacaksınız asıl bunu dünün deriz, zira kirlilik yatların gece turlarında tavan yapıyormuş…

Sayın Ahmet BENLİ, dünkü İstanbul sel felaketi eğer bizim ülkede yaşansaydı sonuçları ne olurdu hiç düşündünüz mü! Belediyeler Birliği olarak konuyu muhakkak masaya yatırmanız gerekiyor zira bu işlerin şakası hiç olmaz…