Aylardır geçsin diye bekledik.

Ve geçti.

Şimdi artık iş zamanı.

Dövizin vurduğu ekonomi.

Pandeminin savurduğu ekonomi.

Artan pozitif vakalar.

Kapanmaya hazırlanan dünya.

Ve işte başbaşayız.

Ne Tatar kavgası, ne Akıncı kavgası.

Biz bizeyiz.

Bitmiş turizmimiz ile.

Can çekişen üniversiteler ile.

Kepenk indiren küçük ve orta ölçek ile.

Ve daha büyük bir dert.

Hükümetsiziz.

*****

Başbakan artık Silihtar’da.

Başbakan Yardımcısı çoktan sıvışmıştı.

Şimdi ne yapıyoruz?

Yine aylarca UBP kurultayı ile mi uğraşacağız?

Yine mi ötelenecek dertler?

Yine mi dibin dibine yolculuk?

Ne yapıyoruz arkadaşlar?

İcraat kafdağının ardında bir hayal oldu epeydir.

Ortalığa çekizdüzen ise Himalayalar tepesinde.

Böyle mi devam edeceğiz?

Türkiye’den para bekleyerek mi yaşayacağız?

Ne yapacağız?

Daha fazla zaman geçmesine tahammül yok.

Bu yüzden esas yük aslında UBP’de.

*****

Bu ahvali sırtlar mı UBP?

Sırtlarsa nasıl ve hangi kaptan dümene gelir.

Hasan Taçoy hazırlıklı.

Ama belli ki başka istekliler de var.

Bu işi at pazarlığına dönüştürmeden halledebilir mi UBP?

Herkes ülke geleceği için elele verir mi?

Ünal Üstel ne der?

Ersan Saner, Faiz Sucuoğlu?

Bu noktada esas iş Hasan Taçoy’a düşüyor.

Kucaklayarak ilerlemeli.

Arkadaşları ile ortak payda oluşturmalı.

Ve bu yolu bir an hızlıca yürümeli.

Hem UBP.

Hem KKTC.