Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı, Teknecik Elektrik santralinde sadece 8 günlük yakıt stoku kaldığını yakıt alınmaması durumunda ülkenin karanlığa gömüleceğini açıkladı. Erhan Arıklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Yüksek İdare Mahkemesi'nin Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı'nın bir alt kuruluşu olan TPİC'ten doğrudan akaryakıt alımı kararını ara emri ile durdurulmasını değerlendirdi. Teknecik Elektrik Santrali’nde sadece 8 günlük yakıt stoku bulunduğuna dikkat çeken Erhan Arıklı, "Bu sebeple Bakanlar Kurulu yakıt sıkıntısı yaşanmaması için TPİC'ten yeni bir alım için karar üretmiştir. Bu alım yapılmazsa 8 gün sonra ülke karanlığa gömülecektir." ifadelerini kullandı. İşte Erhan Arıklı’nın sosyal medya hesabından yaptığı o açıklamanın tamamı; ZORUNLU BİR AÇIKLAMA... Issığ Göl İş Formuna katılmak için Kırgızistanda’yım. Yokluğumda Bakanlığımla ilgili bir kaç önemli gelişme hakkında kamuoyuna bilgi vermem hasıl olmuştur. Buna göre; 1)Yüksek İdare Mahkemesi, Bakanlar Kurulunun Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığının bir alt kuruluşu olan TPİC ten doğrudan akaryakıt alımı ile ilgili eski bir kararını ara emri vererek durdurmuştur. O karar zaten alımın bir kısmı gerçekleştiği için zaten uygulamada değildi. En son yapılan Kıb-Tek Akaryakıt temin ve taşıma ihalesi, en düşük teklifi veren Sideral Ltd isimli firmanın evraklarındaki problem nedeni ile MİK tarafından iptal edilmişti. Kurum Yönetim Kurulu aynı gün yeni bir ihale için MİK e müracaat etmişti. Bu ihale ise MİK kanunu gereği 20 Eylül tarihinde sonuçlanacaktır. Teknecikte ise 8 günlük yakıt stoku bulunmaktadır. Bu sebeple Bakanlar Kurulu yakıt sıkıntısı yaşanmaması için TPİC ten doğrudan alım için yeni bir karar üretmiştir. Bu alım yapılmazsa 8 gün sonra ülke karanlığa gömülecektir. Kamuoyunda Bu ihaleleri sanki biz iptal ediyormuşuz gibi bir algı oluşturuluyor. Oysa ihale süreci tamamen MİK in kontrolü altındadır. Bakanlığımızın MİK e talimat veya baskı uygulaması mümkün değildir. Ama malum çevreler, Akaryakıt ihalelerinin sanki bizim tarafınızdan iptal edilip ertelendiği algısını oluşturmaya çalışmaktadır. Bunların amacı bellidir. Umurumuzda da değillerdir. İlginç olan ise, bu ara emri sonrası mahkemelerin elektiriği bilinmeyen kişiler tarafından kesilmesidir. Ara emrini alan şirketin avukatı olan ve aynı zamanda Barolar Birliği Başkanı da olan şahsın bu konudaki açıklaması son derece talihsiz bir açıklama olmuştur. Onun arkasından EL-SEN Başkanının benzer bir açıklaması bu elektirik kesme olayının bir komplo olma ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Siyaseti Baronun iliklerine kadar sokan Sayın Baro Başkanının bu tür açıklamalarını, üyesi olan değerli hukukçuların sorgulaması daha doğru olacaktır. Kıb-Tek ile ilgili bir diğer açıklama da Ombudsman tarafından gelmiş ve Kamuoyu tarafından yanlış algılanmıştır. Değerli Ombudsman, Kurumda yapılan terfi ve tayinlerle ilgili bir açıklama yapmıştır. Bu tayin ve terfiler Sendikanın da görüşleri doğrultusunda Yönetim tarafından yapılan iç uygulamalardır... Göreve geldiğimiz günden itibaren Sendikanın yoğun taleplerine rağmen Kıb-Teke herhangi bir istihdam yapılmamıştır. Sendikanın istihdam talebi doğru taleptir. Kurumda ciddi manada teknik eleman sıkıntısı yaşanmaktadır. Ama bu süreçte yeni bir istihdam söz konusu değildir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur...