Aral henüz 3 yaşında.

Ne Akıncı’yı biliyor, ne Erhürman’ı.

Tatar ismini annesinden duymuştur.

Duymuştur da güzel şeyler duymamıştır elbette.

Ama aşina büyük olasılık.

Ayni şekilde Özersay ismini de.

Hiçbirini tanımıyor.

Okula yeni başladı bu arada.

Güney’de okuyor.

Çünkü orada okullar açık.

Milliyetçi zilliyetçilere göre Gavur’da.

Zaten abisi de orada yıllardır.

Anne babası Türk olmasına rağmen.

Güvenememişler Türk’ün sistemine.

Vermişler binlerce Euro Güneye götürmüşler.

*****

Aral hasta olduğunda hastaneye gitmiyor.

Özel klinikte tedavi oluyor.

Hastanelere güvenilmediğinden.

Daha çok küçük ama hayata güvensizlikle başlamış.

Annesi de okumuş İngilterelerde.

Dayısı da.

Ama ikisi de bedbaht.

Bu yüzden Aral KKTC’de yaşasın istemiyorlar.

Evlat hasretine razı ailesi.

Çünkü bu toprak evladını yiyen canavar gibi.

*****

İşte bu ortamda Cumhurbaşkanı adayları var.

11 Ekim oy verme günü.

Annesi babası oy vermeyecek hiçbirine.

Çünkü hiçbirinin Aral’ın geleceği için bir planı yok.

Hiçbir adayın Aral göç etmesin diye derdi yok.

Hiçbir aday, Aral iyi okullarda okusun diye uğraşmamış.

Hiçbiri Aral, hasta olduğunda iyi hastanelerde bakılsın diye dert edinmemiş.

Bu yüzden Aral için endişeli ailesi.

Aral’ın geleceği için de endişeliler.

Zaten Aral da oy verme yaşında olsa oy vermezdi hiçbirine diyorlar.

*****

Aslında Aral hiçbirini onaylamıyor.

Aral hepsini de geleceğini karartanlar olarak görüyor.

Hepsini gelecekte göç etme sebebi görüyor.

Yani kısacası Aral hiçbirine güvenmiyor.

Ve onları tanımadığı için memnun.

Tanımayacağı için de çok memnun.