Göksel Dana…
21 Ocak 2019 tarihinde hastalanır Saat 14.00 gibi G.Mağusa Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne gider…
15.30 gibi servise yatırılır.
Saat 18.09’da ilk tahlili yapılır.
18.17’de de tahlil sonuçları çıkar ilgili doktora verilir.
Akşam saat 22.56’da yeni bir tahlil yapılır.
Gece yarısı 01.23’de tahlil sonuçları çıkar…
İlk tahlil sonucu 8 dakikada çıkarken, ikinci tahlil sonucu ancak 3 saate yakın bir zamanda yapılır!
Tahlil sonuçları iyi olmadığı için hastane doktoru hastanın acil olarak Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne gönderilmesine karar verir.
Göksel Dana Lefkoşa Devlet Hastanesi yoğun bakım servisine gönderilir…
Ama yoğun servise çıkarılmaz!
Ailesine orada hasta yoğunluğu olduğu iddia edilir…
Doktorlar kendisine hiçbir tedavi uygulamadan ambulansla ayaktan tanı merkezine gönderirler!
Orada bir odaya yatırılır…
Hem de hiçbir müdahale yapılmadan!
Göksel Dana yaşamını yitirir…
…
Cem Dana…
G.Mağusalı iş insanı.
Annesi Göksel Dana gözleri önünde ölür…
Burada öncelikle bir empati yapmak gerek!
Bu şartlarda anneniz ya da aile fertlerinden birisi hayata veda ederse ne yapardık?
Cem Dana diyor ki;
“Annemi siz öldürdünüz!”
İlgisizlikten, sorumsuzluktan, laçkalıktan…
Polise gitmiş suç duyurusunda bulunmuş!
Sağlık Bakanlığı’na da bir dilekçe yazarak ölüm sebebini sormuş…
Bundan tam 3.5 ay önce!
Polisten bir ses yok…
Sağlık Bakanlığı’ndan hiç yok!
Oysa yasalar vatandaşa bir takım haklar tanıyor…
Yasalara göre vatandaşın dilekçeleri 30 gün içinde cevaplandırılmak zorundadır!
Bu süre zarfında cevap vermek zorundasınız, vermezseniz de yine yasalara göre suç işlemiş sayılırsınız…
Devletin yasalarını devletin kurumları hiçe sayarsa da gerisini artık siz düşünün!
…
Cem Dana, ‘annem ilgisizlikten öldü’ diyor…
Konu tamamen tıbbi bir konu olduğu için bizim bu konuda söz söyleme hakkımız yoktur!
Bunun cevabı yine tıp insanlarınındır, ilgili kurumlarındır…
Bu soruya da cevap vermek gibi zorunluluk vardır!
Hem de sonuç ne olursa olsun, perde gerisinin aralanması, ailenin de yarasına
Dana belki de biraz haklı olarak duygusal olduğu için çok da ağır konuşuyor;
“Bizim canımızı yakanların biz de canlarını mı yakalım” diye…
Ha keşke konu buralara kadar gelmeseydi…
Kim bilir belki de bakanlık bu konuda yasalara uyup bir açıklama yapsa ailenin yüreğine su serpilecek!
Ama yapmıyor işte…
MERAKLI KÖŞE?
Bizimkiler ne diyecek?
Türkiye’de YSK çok tartışılan bir kararla İstanbul seçimlerini iptal etti…
Bizim kamuoyu da buna sert tepki koydu!
Ama bizim gözümüz şimdi devlet erkanında…
Hele de demokrasi deyince mangalda kül bırakmayanlarda!
YSK kararı için bir açıklama yapacaklar mı?
Ya da böyle bir cesaretleri var mı?
Din görevlisi bunu yaparsa?
Tarihi kilise malları hırsızlığı ve tabi ki bunun ticareti…
Bu işe bizim bazı din adamları da karışmış!
Haklarında da soruşturma başlatıldı ama insanın da aklına gelmeden edemiyor…
Din adamları bile artık böyle karanlık işlere bulaşmışsa diğerleri ne yapsın diye!
İmam cemaat meselesi anlayacağınız…
CAS soruşturması ne oldu?
Bizde soruşturma çok da bir türlü bunlar sonuca bağlanmıyor…
CAS konusunda olduğu gibi!
Günlerce yazıldı çizildi manşetlere oturtuldu, milyonların heba edildiği söylendi ama…
Aylar geçti hala soruşturmadan bir sonuç yok!
Suçlu ilan edilenler de ortalıkta ellerini kollarını sallayarak gezmeye devam ediyorlar…
Ortak kim?
Serdar Denktaş’ın oğluna kiralanan arazi meselesi belki de hükümetin yıkılması için neden olacağa benziyor…
Kavga epey büyük!
Konuşulmayan tek şey kaldı o da Rauf’un ortağının kim olduğu…
Zira okul için 100 Milyonlara varan yatırım yapacağı konuşulmaya başlandı!
Ha keşke bir de kendini tanısaydık fena mı olurdu yani?
MESAJ KUTUSU
Sayın Serdar DENKTAŞ, hükümet ortakları arasında yaşanan son olumsuz gelişmeler nedeniyle taktik değiştirip bundan böyle daha atak olacağınız hatta buna Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de dahil edeceğiniz konuşuluyor. Vardır elbet bir bildiğiniz değil mi?
…
Sayın Kudret ÖZERSAY, Merkezi İhale Komisyonu ihalelerine ilgili kişilerin eş ve çocuklarının katılabileceğini açıkladınız ama sanırız burada bir hukuk ihlali gözünüzden kaçtı. İhale yasasını bir kez daha okumakta yarar görüyoruz…
…
Sayın Filiz BESİM, yaklaşık 4 ay önce kadar bir ölümle ilgili yapılan dilekçeye hala cevap vermediğiniz yönünde şikayetler geliyor. Acılı aile bu konuda fazlasıyla hassas ve yasalar gereği bazı soruları cevaplamak zorunluluğunuz var!
…
Sayın Akile BÜKE, YÖDAK’ta bazı yönetim kurulu üyelerinin dışarıdaki ikili ilişkilerini mercek altına alır ve üstüne giderseniz dudakları uçuklatacak olan sonuçlara varabilirsiniz. Konunun pek yakında basına da yansıyacağı iddia ediliyor haberiniz olsun istedik!
…
Sayın Teberrüken ULUÇAY, özellikle de Mağusa ve çevresinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CTP’den adaylığınızın konuşulduğunu biliyor muydunuz? Bir çok kesim zira sizin çok daha geniş bir tabana ulaşacağınızı düşünmeye başladı…
…
Sayın Mehmet SAYDAM, İstanbul seçimlerinin iptalinden hemen yaptığınız ekonomik değerlendirme ile hem çok kişinin duygularına tercüman oldunuz hem de vatandaşı epey korkuttunuz. Gerçekler her zaman acıdır değil mi?
…
Sayı Barış SEL, başında bulunduğunuz narkotik şubenin Mağusa ekibinde ciddi bir rahatsızlık olduğunu ve görev yerlerini başka bölgelere taşımak için dilekçe yaptıkları söyleniyor. Çok geç olmadan duruma müdahale etmeniz bekleniyor…
…
Sayın Güneş GÜNEŞOĞLU, Ramazan ayı dolayısıyla bölgede büyük bir iftar yemeği vereceğiniz ve buna genel başkanı da davet etmeniz bazı partililer arasında büyük huzursuzluk yaratmış. Oysa bir çoğu sizin disiplin kuruluna verilmenizi bekliyordu değil mi?
…
Sayın Sibel SİBER, son basın açıklamanızda Özersay’a epey sert eleştiride bulununca artık Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olacağınızın da kesinleştiği konuşulmaya başlandı. Bu arada acaba bir siyasi parti ile bu konuda dirsek temasınız var mı diye de aklımıza gelmiyor değil hani!
…
Sayın Cemal ÖZYİĞİT, Kar-İş’in öğrenci taşımacılığını bugünden itibaren durduracağına ilişkin açıklaması veliler tarafından infialle karşılanırken bakanlıktan bu konuda bir açıklama gelmemesi de biraz manidar oldu. Bu konuda bir yol haritanız var mı?
…
