Hükümetin düzenlediği basın toplantısından sonra yapılan tartışmalar artarak devam ediyor…

Kamuoyunda bu konuda beklenti çok yüksekti!

Hatta yapılan basın toplantısının hemen ertesi gününde alınan önlemler sonrası insanlar gözle görülür bir rahatlama bekliyordu…

Ama işte yok öyle dünya!

Yunanistan’da ve Güney Kıbrıs’ta da ekonominin düze çıkması için bir takım önlemler alındı geçmiş yıllarda…

Ertesi gün kimsenin cebine fazladan para girmedi!

Refahları da artmadı…

Aksine tasarruf önlemleriydi bunlar, kemerler daha fazla sıkıldı, insanların cebine giren para daha da azaldı!

Zaten mantıklı bir şekilde düşünüldüğünde ekonomisi batmış ülkeler nereden kaynak bulacak ki vatandaşın ekonomik durumu ansızın olumlu olarak değişsin…

Bası toplantısında Serdar Denktaş’a artık Allah mı söyletti bilemeyiz…

Ya da bir nabız mı yoklamaydı bu acaba?

Kamuoyunun tepkisini anlamak için mi ortaya atıldı dersiniz?

Ne dedi Serdar Denktaş;

“Anlamlı tasarruf maaşlara dokunmaktır…”

Bu ne demektir?

Hayat pahalılığı artışı yok, hatta maaşlardan kesinti bile olabilir!

Kemer sıkmanın da asıl anlamı bu değil midir?

Tabi ki vatandaş buna büyük tepki gösterir…

Çünkü Kıbrıs Türkünün cebine dokunma da ne yaparsan yap!

Geçmiş yıllarda maaşlar çok değil sadece iki gün geç ödenince neler olduğunu hep birlikte görmedik mi?

Hükümet ileriki günlerde böyle bir cesaret gösterir mi bilinmez…

Bunun için iktidardan olma riski var çünkü!

Hatta dayak yiyerek mahalleye gönderirler insanı…

Bir kere şunu kabul edeceğiz…

Öncelikle Ankara’nın politikaları!

Öyle eskisi gibi ‘maaşlarda eksildik gönden Anavatan’ dönemi çok gerilerde kaldı…

Bu yöntem imzalanan ekonomik protokollerle belirleniyor!

Verdiğin sözü tutarsan ne ala, musluk açık…

Aksi ev ödevini yapmazsan ölmeyecek kadar veriyorlar ki doğrusu da bu!

Al gülüm-ver gülüm meselesi…

Ekonomik krizleri çözmenin yöntemi artık valizle para göndermekte yatmıyor!

Kemer sıkacaksın…

Hem de toplum olarak!

Herkesin elini taşın altına soktuğu doğru bir sistem bu…

Bu ülke kesinlikle tasarrufla başlamalıdır işe…

Ama buna önce vatandaş değil devletin ta kendisi sokacak taşın altına elini!

Partilere yapılan maddi katkılardan tutun da ek mesailerin kaldırılmasına, RHA’ların kullanımı ve izaz ikramlara, hatta örtülü ödeneklere kadar…

Öyle şakadan, göstermelik değil!

İş ola kararlar almadan, yaptırım gücü olanından anlayacağınız…

İşte o zaman Serdar Denktaş diyebilir ki;

“Geçici bir dönem için devlet üzerine düşeni yapacak, hatta yaptı vatandaş da buna katkı koysun…”

En azından kendi adımıza konuşalım, devletten herhangi bir gelirimiz yok ama üzerimize düşen ne varsa niye yapmayalım ki!

Adı üstünde tasarruf bu…

Hem de en anlamlısından!

Karşılaştırmak yanlış!

Dövizin yükselişi, ardından gelen okkalı zamlar şimdi yeni bir tartışma konusu daha başlattı…

Özellikle hükümet ve hükümete yakın medya buradaki fiyatlarla başta Türkiye ve Güney Kıbrıs olmak üzere diğer ülkelerle kıyas yapıyor!

Yok onlarda daha pahalı bizde daha ucuz gibisinden…

Yani ekonomist filan değiliz ama bunlar doğru olmayan tartışmalardır!

Biraz da savunma sisteme geçmektir bu…

Öncelikle her ülkenin kendine göre bir özelliği vardır!

Ekonomik koşulları da apayrıdır…

Bizim durumumuz ise çok daha farklı!

Tanınmamışlık ve TL’ye bağımlılık…

Kişi başına düşen milli gelirdeki uçurumlar!

Fazlasıyla yapılan ithalat, yapılamayan ihracat gibi…

Biz kendi önümüze bakalım önce!

Normal bir devlet olmadığımızı kabul edelim…

Çözümü başkasında değil kendi içimizde arayalım!

Casino tartışması da yanlış!

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, KKTC vatandaşlarının da casinolara girmesi için düzenlemeye gideceklerini açıkladıktan kısa bir süre sonra Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, bunun hükümetin gündeminde olmadığını söyleyerek tartışmalara son noktayı koydu…

Zira hiç gerekli olmayan bir tartışmaydı bu!

Halkın da gündeminde olmayan…

Ekonominin dip yaptığı bir dönemde de casinoların gelirlerini ön planda tutmak da neyin nesi?

Sadece merak işte?

5 Kişilik eylem mi olur?

Sendikalarımız bir alem doğrusu…

Halka çağrı yapıp eyleme destek istiyorlar!

Sonra bir bakıyorsunuz eylemde sadece birkaç sendika yöneticisi var…

Komik oluyorlar!

Göstermelik eylemlerle bu hükümeti dize getiremezsiniz…

Ya çok güçlü yapın ortalık sallansın!

Ya da evinizde oturun çok daha iyi…

Kumar mı şans mı?

Casinocular Birliği diyor ki biz kumar oynatmıyoruz…

Sadece insanların şansını denemesini sağlıyoruz!

Çünkü amaçları buymuş aslında…

Bu açıklamaya inanan oldu mu acaba?

Siz hiç şansını denemek için casinoya giden ve evini, dükkanını kaybeden, hatta intihar eden birini görmediniz mi yoksa?

Hekim nasıl dayansın?

Tıp-İş Başkanı Ahmet Varış sağlıkta yaşanan olumsuzlukları açıkladı bir hekimin bazen 6 ayrı devlet kurumunda çalıştırıldığını iddia etti…

Bu doğruysa durum gerçekten vahimdir!

Hekimin sabrını sınayan bir sistemdir…

Bu karmaşada hastaya nasıl verimli hizmet vermesi düşünülebilir ki?

Taksiciler kel mi?

Dün kırmışı ışıkta beklerken yan şeritte bir taksici arkadaş seslendi…

Tarifelerin değişmesini talep ediyorlarmış ama ilgi bakanlık sağıra yatmış!

Neredeyse benzin parasına yolcu taşıyacağız diyorlar…

Yani hakikatten onların başı kel mi?

Enflasyon tavan yapmışken, bir düzenlemecik de onlar için yapsanız ölür müsünüz?

MESAJ KUTUSU

Sayın İsmail ARTER, son iki gündür yüksek tansiyondan ötürü Mağusa Devlet Hastanesi kroner yoğun bakım servisinde tedavi olduğunuzu öğrendik büyük geçmiş olsun.Hem seçim çalışmaları hem de sıcaklar bünyenizi olumsuz etkilemiş olmalı, artık tatil zamanı gelmedi mi?

Sayın Filiz BESİM, artık sendika da sağlıktaki olumsuz koşulları eleştirmeye başladıysa durum fena halde vahim demektir. Bu arada devlet hastaneleri bir ara düzelmişti, eski sorunlar yine başladı, vatandaş şikayetleri artıyor aman dikkat!

Sayın İsmail DİMİLİLER, tüm yakınlarınız ve iş çevreleri nasıl böyle bir işe bulaştınız inanmakta zorluk çekiyorlar! Halen suçlu değil zanlı konumundasınız ama çevrenize büyük hayal kırıklığı yaşattınız!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, derin ve sessizden UBP kurultayı için bir genel başkan adayı için çalıştığınız ve üyelerle yakın temaslar yaptığınız konuşuluyor. Özellikle Lefkoşa’da sizden büyük beklentileri olan başka adaylar da var bilesiniz…

Sayın Ömer GÜLTEKİN, Lefkoşa’da Gönyeli kavşağında başlattığınız 5 yıldızlı otel inşaatının planlanandan çok daha biteceği ve hizmete açılacağı söyleniyor. Lefkoşa’da ciddi bir rekabet getireceksiniz desenize, hayırlı olsun…

Sayın Sunat ATUN, ekonomik yatırımlarınızı artık İstanbul’a kaydırdığınız ve orada bir ofis açmaya hazırlandığınız konuşuluyor. Bu arada genel başkan adaylığınız konusunda kesin kararı ne zaman vereceksiniz?

Sayın Ali KARAVEZİRLER, Değirmenlik’te kaptanlığa geçtikten kısa bir süre içinde farklılığınızı göstermeye başladığınız ve çok yakında da yeni projeleri gündeme getireceğiniz söyleniyor. Madem ki vatandaş memnun, ne mutlu size…

Sayın Günay ÇERKEZ, iş dünyasında ve çarşıda yangın hiç bu kadar büyük olmamıştı ama nedense bu kez fazla sessiz kalmadınız mı? Zira yeni hükümetin deneyimli iş çevrelerine ve önerilerine büyük ihtiyacı var. Hadi bakalım uyanın yaz uykusundan!

Sayın İsmet ESENYEL, gönderdiğiniz albüm elimize ulaştı beklediğimizden daha fazla bir çalışma olduğunu gördük. Ekonomik bunalım yaşandığı bu günlerde doğrusu çok da iyi geliyor insana, tebrik ederiz…

Sayın Emirali TATLIDİL, artık meyhaneci arkadaşlar da yaşanan krizden nasipleri aldıklarını ve bunu için örgütlemenin kaçınılmaz olduğunu konuşmaya başladılar. İşin duayeni olarak sağlam bir örgüt kurup başına geçmeye dersiniz?

Sayın Tolga ATAKAN, bazı elzem hale gelen dairelerin eski KTHY binasında hizmet verecek olması kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Bu konuda Serdar beye de bir teşekkür borcunuz var değil mi?

Sayın Sadık GARDİYANOĞLU, şu anda artık partinizin gündeminde tek konu kurultay ve genel başkanlık yarışı olduğu için aday ziyaretleri de doğal olarak yoğunlaşmış diyorlar. Bu sıcaklarda çekilmez ama görev kutsaldır değil mi?

Sayın Hüseyin ALANLI, aktif siyasetten vazgeçtikten sonra dostlarınızdan da sitem mesajları gelmeye başladı. Haftanın en azından bazı günlerinde buluşma talepleri var, umarız onarı daha fazla hasret bırakmazsınız…

Sayın Zeki ÇELER, ülkemizdeki sanatçılara sosyal güvenlik desteği konusunda aldığız karar memnuniyetle karşılandı. Ülkeni en büyük kanayan yaralarından birisiydi umarız artık onların da sırtlarını yaslayacağı bir devletleri olur…

Sayın Meryem ÖZKURT, BRTK müdürlük görevinizden istifanız bir çok çalışan tarafından üzüntü ile karşılandı. Tam da alıştığınız ve projeler ürettiğiniz böyle bir dönemde aldığınız karar kayıp olarak anılacaktır, yeni yaşamınızda başarılar dileriz…