Maşallah millet ne kadar da seçim meraklısıymış…

İktidarından muhalefetine hemen herkes erken genel seçim nutukları atmaya başladı!

En kısa zamanda seçim gerçekleşmeliymiş…

Bir de seçimleri istemeyenler var tabi ki!

İstikrar, ekonomi ve saflından bahsediyorlar ama asıl gerekçeleri bu değil…

Olası bir seçimde makamı kaptırmamak!

Çünkü bir seçim onları belki de koltuktan indirecek, hatta siyasi gelecekleri sona erip sıradan bir vatandaş olacaklar…

Onun için seçim istemiyorlar ama memleketi filan düşündüklerinden değil!

Tamamen bireysel…

Tamamen duygusal!

Tamamen tingözlük…

Artık hiçbiri halkın gözünde inandırıcı değil!

Umarız da bunun farkındadırlar…

Meclis Başkanlığı tabi ki önemli bir makamdır…

Meclis Başkanının Cumhurbaşkanına da vekalet etmesi makamın önemini artırıyor!

Ama meclis başkanı bir takım entrikalar nedeniyle seçilemedi diye daha yeni kurulan hükümetin bozularak erken genel seçime gidilmesi kadar da saçma sapan bir karar olamaz!

Böyle bir gerekçe ile seçime gidilmesini dünyanın başka bir yerinde göremezsiniz…

Hele bu ülke bu ağır şartlarda ise böyle bir karar üretmenin hiçbir gerekçesi olamaz!

Resmiye hanım tamam seçilemedi ama bu dünyanın da sorunu değil sadece UBP’nin ve ortaklarının kendi sorunundan başka bir şey değildir…

Toplumun genelini niye bu işlere karıştırırsınız ki!

Sorun halkta değil tamamen sizdedir…
Partinin bir kısmı ya da hükümet ortakları Resmiye hanıma tepkiliyse, kabul edilebilecek başka isimleri aday çıkarırsınız, sonra da ülkenin gerçek sorunlarına eğer lütfederseniz biraz olsun eğilirsiniz!

Son iki gündür Önder Sennaroğlu’nun ismi anılmaya başlandı, kendisine teklif yapılmış o da kabul edecek gibi görülüyor, toplayın meclisi başkanını seçim…

Bizim için yaşanan bu süreçte en önemli olan Ankara’nın tutumudur…

Yaşanan son gelişmeler nedeniyle Kıbrıs Türküne, daha doğru siyasetçisine ve hükümeti için acaba şu anda ne diyorlar bir düşünsenize!

Meclis başkanını bile seçemeyen bir hükümet var muhatap olarak…

Başkan seçilmedi diye ülkeyi seçimlere götürmek isteyen bir başbakan ve hükümet ortakları!

Yapılan siyasi müdahaleleri bir yana koyarsak, yıllardan beridir ve tabi ki pandemi döneminde her türlü maddi ve manevi desteği sağlamaktan çekinmeyen tek dost ülke…

Müdahale etmesini istemiyorsanız buna sebep olmayacaksınız?

Kendi kendinize yetmenin imkanı olmadığı için de kendi kendinize çeki düzen vereceksiniz…

Yok biz Ankarasız da yaşarız derseniz, hadi bakalım görelim o cesaretinizi!

Bize gelen haberlere göre Ankara artık bizden bıktı usandı…

Resmi bil bilgi olmasa da orada konuşulanların özeti şudur;

“Ne haliniz varsa görün…”

Bizim siyasiler için neler konuşulduğunu da biliyoruz ama belli ki Kıbrıs Türküne olan sevi ve saygılarından dolayı bunu telaffuz etmiyorlar!

İyi de bu sabır nereye kadar gider artık bunu bilemeyiz…

Ama biliriz ki Ankara bu ülkede yeni bir erken seçime şiddetle karşıdır!

Bunu da bizi yönettiklerini zannedenlere fısıldamıştır…

Hatta daha da ileri gidersek, Resmiye hanımdan sonra başka bir vekilin meclis başkanı olmasını da kabul etmiştir!

Bu fırsatı iyi değerlendirin deriz…

Yok eğer gerçekten de bir seçim istiyorsanız, sistemi değiştirip seçim barajını da yüzde 10’ çıkarın bakalım seçim akşamı vekillerin yarısından fazlasını bir kez daha meclis koltuklarında görebilecek misiniz?

Küçük partilerin durumu ise faciadan öte gitmeyecektir…

Buyurun meydan sizin!

MESAJ KUTUSU

Sayın Erhan ARIKLI, 4 firmanın katıldığı akaryakıt ihalesinde nasıl olur da rekabet koşulları oluşmaz bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Şimdi hepsi de zan altında kalmıştır, buna bir de akaryakıt sıkıntısı baş gösterirse hadi bakalım ayıklayın pirincin taşlarını!

Sayın Ali PİLLİ, devlet hastanelerinden sonra şimdi de vakalar görülmeye başlandı görünen odur ki bu konuda hastanelerden bir açıklama yapılmıyor. Buraları ne kadar güvenlidir, kimin temaslı kimin olmadığı nasıl belirlenecek! Özel bir ekip kurarak özel hastaneleri denetlemeniz isteniyor!

Sayın Çelebi ILIK, müsteşarlık göreviniz hayırlı uğurlu olsun. Büyük bir sorumluluk üstlendiniz, ilk olarak da hastanelerdeki taşeron şirketlerin karantina dönemindeki çalışanlarına ödemedikleri paraların peşine düşebilirsiniz. Anlayacağınız devlet ödüyor ama onlar cebe atıyor, haberiniz olsun istedik!

Sayın Özlem GÜRKUT, hastane ve hekimlerin gazete ilanlarında yer alması birliğin kurallarına göre yasak olmasına rağmen şimdi bu işi iyice abartarak teşekkür ilanlarını fotoğraflı olarak vermeye başladılar. Kurallar çiğnenmek için yapıldı acaba? Gülşah hanımın kırbacını ödünç almaya ne dersiniz?

Sayın Ayhan ARIKLI, ülke çok hassas bir dönemden geçerken bu sıralar yaptığınız paylaşımlara çok daha dikkat etmeniz gerekiyor. Ekmek parası için çalışanları gurursuz olarak nitelendirmeniz hoş kaçmadı! Ayrıca bundan ne elde edeceksiniz kimse anlayamadı!

Sayın Alihan PEHLİVAN, bizim siyasiler son birkaç gündür Ankara’daki yetkililere ulaşmakta güçlük çekerken nedense siz tek telefonda onlara ulaşabiliyormuşsunuz. Acaba bizim hükümet sözcü olarak size bir görev mi verse diye düşünmeye başladık, vardır bir hikmeti değil mi?

Sayın Fikri ATAOĞLU, hadi kumarhanesi olan oteller bir türlü durumu idare ediyor ama ülke genelinde butik oteller artık tükenme noktasına geldi. Borçlarına borç ekleniyor, çalışanlarını ödeyemiyor, ilgilenmekte yarar görüyoruz.

Sayın Fuat Türköz ÇİNER, Cumhurbaşkanı olduğunuz MDP’den tartışmalı bir şekilde ayrıldığınız ve yeni bir parti arayışında olduğunuzu öğrendik. Hayırdır neyi paylaşamadınız ki? Siyaset artık kanınıza işledi sonuna kadar devam değil mi? Hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Ali ÇAYGÜR, ülkemizde kullanılan maskelerin ne kadar güvenilir olduğu ve standartlara uygunluğu tartışılmaya başlandı. Bu konuda belli denetimler yapılıyor mu, her isteyen bu ürünleri imal edebiliyor mu, bir soruşturuverin lütfen…

Sayın Adil ÖZYILKAN, Lefkoşa Devlet Hastanesinde çalışıp hem de Türkiye’de özel hastanelere hasta gönderen devlet hekimleri konusunda bir araştırma ve soruşturmanız var mı? Bir kaşıyın bakalım ardından neler ve kimler çıkacak!