1990’ların ortasında televizyonlarda Siyaset Meydanı tarzı programlar vardı hatırlarsınız. Her akşam bir televizyon kanalında tartışma programı yayınlanmaktaydı.

O dönem bir Anayasa hukuku profesörü sıklıkla televizyona çıkmakta ve zaman zaman “anayasal suç” tabirini kullanmaktaydı.

Suçun tipiklik unsuru anlatan Hafızoğulları hoca, “Ne anayasal suçu kardeşim? Anayasada var mı böyle bir şey, yok! Ceza kanununda var mı böyle bir suç tipi?

Yok! O zaman hangi hakla kanunda olmayan bir suç tipinden varmış gibi bahsedebilirsiniz?” diye, kendine özgü üslubu ile çıkışmıştı.

Son zamanlarda sıklıkla kullanılan “anayasal suç” tabiri, bizim içinde geçerli.Ne Anayasada ne de ceza kanununda yer alan bununla ilgili birşey yok.

Buna karşın “Anayasal suç” bir suç tipiymiş gibi algılanmakta ve kullanılagelmektedir.

Dolayısıyla kamuoyunda ağır bir suç gibi algılanan durumların ne yazık ki ceza kanununda bir yaptırımı yok.

Yani Anayasayı çiğnemek suç ama cezası yok!

Şu sıralar Anayasayı pas pas edenler var diyen Milletvekilleri var ya.

Halkın vekillerisiniz.Engelleyiniz diyorum .Ses yok.

Çünkü onlarda biliyorlar ki engelleyemezler.

E mecliste dünya kadar hukukçu var . Halkı halka şikayet edeceklerine Anayasayı pas pas edenler var diyeceklerine önlem alsınlar.Oda yok.

Halk kendilerine bunun için görev vermiş.Yasa hazırlasınlar. Kamuoyu yaratsınlar.Halkı arkalarına alsınlar .Madem o kadar önemli Anayasanın pas pas

edilmesi.Anayasal değişiklik için çalışma yapsınlar.

Yolu var ama vekillerin mecali yok. Populizm hepsini esir almış.Günü kurtarmak için politika yapıyorlar.

Dolayısı ile Anayasa pas pas edildi diyenlere bakmayın.Eğer pas pas edenler varsa .Bunu engellemek için birşey yapmayanlarda en az onlar kadar suçlu.

Müdahale konusuna gelirsek;

Yine muhalefet sıralarında oturan arkadaşlar bütün yaşanılanların topluma‘bize müdahale edildi’ mesajı verdiğini söylüyorlar.

Halkın vekillerisiniz .Müdahale varsa. Engelleyiniz diyorum.Onada ses yok.

Ama bu cılız çıkışların sebepleri var tabii .

Geçmişte ÖRP Hükümeti döneminde yaşanılanlar var.Annan Planı var.

Oralarda da bir başka kesim müdahaleden bahsetmişti ya .Bir başka kesimde ses çıkarmamıştı .O sana müdahale bana değil demişti.

Belli ki toplumun geneli yaşanılanlarda müdahale falan görmüyor.

Yada müdahale varsa bile bunu haklı bir müdahale olarak görüyor ki bu yönde yükselen bir ses yok.

Bunun için mecliste bulunan arkadaşlara diyeceğim şu ki günü kurtarmaya yönelik açıklamaları bir kenara bırakıp iş yapmaları.Halk onlardan iş,aş bekliyor boş

sözler değil.

Son olarak bir Temel fıkrası ile bitirelim;

Temel'e idam sehpasında sormuşlar: ''Son bir dileğin varmı?'' ''Bu bana bir ders olsun'' demiş.