Çatışmalar ,
 
İkili ,üçlü, dörtlü ,beşli görüşmeler .
 
Planlar, referandumlar, Federal devletler, ortak Cumhuriyetler derken insan Kıbrıs adasında doğmuş olmanın acı cilvesi ile ömrünü tamamlıyor.
 
Kaderin bize biçtiği rolü farkedemeden.
 
Bugün yaşadıklarımıza, birbirimizle sırf Kıbrıs sorunu yüzünden kavgalarımıza bir anlam bulabilmek adına hani Kıbrıs ağzı ile derler ya hiç usanmadım Kıbrıs adasının son 4000 yıllık tarihine tekrardan bir göz attım.

Derler ya geçmişi bilmek geleceğini kurmada yardımcıdır diye.
 
Belli başlı tarihi anekdotlara özellikle dikkat ederek.

Sonuçta düşündüğüm ve tahmin ettiğim 2  tarihsel sonuca ulaştım.

Tarihçilerimizden istirhamım bu  sonucu tesbit ederken atladığım yada yanıldığım yerler varsa düzeltmeleri.
 
Lüzinyanlardan Cenevizlilere Templer şövalyelerinden Romalılara Osmanlı ve İngilize kadar.
 
çıkan sonuç şu.
 
Birincisi ;Adada kan dökülmeyen iki dönemden birinin  Osmanlı dönemi İkincisinin Türkiyenin garantörlüğünde  şu an yaşadığımız süreç olduğunu gördüm.
 
Bugünkü gibi şikayet  ettiğimiz vergiler yine vardı ama Osmanlı hakimiyetinde Kıbrıstada birbirini boğazlayan sürekli kanı akan bir ada görmedim.
 
2.sonuç  ise çok daha anlamlıdır ve çok acıdır ki Tarihin hiçbir döneminde Kıbrıslıların Kıbrısı yönetmesine izin verilmemiştir.
 
Şimdide bu konuyu  yeniden niye açtığıma gelelim.
 
Rum "Reporter" haber sitesinde  dikkatimi çeken çevirisini Osman Şan’ ın yaptığı bir haber bunları sizlerle yeniden paylaşmama neden oldu.
 
Bu  haber sitesinde yer alan haberde şöyle deniyor.
 
1974'e kadar Kıbrısta ABD ve İngilizlere ait 10 dinleme istasyonu varmış.
 
1974'ten sonra 4 tanesi (Alsancak, Beyarmudu, Greko Burnu ve Alayköy) kapanmış..
Geriye kalan 6 tanesi ise Güneyde halen faaliyette imiş.
 
Amerikan NSA(Milli Güvenlik Kurumu) gizli raporlarına göre bu istasyonların kullanılması karşılığında Makarios gizlice ABD ve İngilizlerden yılda 1 Milyon dolardan daha fazla kira alıyormuş.
 
Güney Kıbrısta faaliyette olan dinleme tesislerinden biri Trodosta imiş ve İngilizler burayı 1878 yılında kurmuş. Ada'yı Osmanlı'dan kiraladıktan 7 sene sonra..
 
Dünyadaki elektronik data trafiğini takip eden Eshelon sisteminin ortadoğudaki merkezi bu tesismiş..
 
Bir diğeri ise Mağusada Ay Nikoladaymış( ikibuçuk mil ).
 
Burası da  Afganistandan, Kazakistana, Rusyanın içlerine Yugoslavyaya ve Afrikanın ortalarına kadar olan bölgedeki Sesli haberleşmeleri (telsiz konuşmalarını) takip ediyormuş.
 
Arap-İsrail savaşı, Süveyş krizi,Eoka mücadeleleri, 1963 hadiseleri, 6 gün savaşı , Yom Kibur savaşı, Türkiyenin 74 harekatı, İran-Irak savaşı , Körfez krizi, Yugoslavya savaşı, Iraka ABD saldırısı, bütün bu olaylarda olan biten bu tesiste dinlenip raporlanmış ve bu tesis İngiliz istihbarat servisi GCHQ'nun en gözde istasyonlarından birisi imiş, ECHELON sistemine de hizmet veriyormuş ayrıca..
 
Ağrotur ve Piskobuda da birer dinleme/takip tesisi varmış İngilizlerin. Buradan da  Rusyanın "kalbine"Asyanın, Afrikanın ve Avrupanın ortalarına kadar olan bölgedeki havayolu trafiğini izliyor füze kalkanları için gerekli takibi yapıyorlarmış ve İngiltere ile güvenli haberleşmeyi sağlıyorlarmış..
 
İki de Amerikaya ait dinleme tesisi varmış.
 
Bir tanesi Amerikan Büyükelçiliğinin terasında imiş.
 
 Bu tesise ait ekipman ve ofisleri barındırdığı için Büyükelçiliğin son katında hiç pencere yokmuş.Bütün telefon görüşmeleri, data trafiği, kredi kartları dahil tüm ekonomik faaliyetler, mesaj trafiği v.s. hep burdan takip ediliyormuş.
 
Diğer ABD tesisi ise Lefkoşada Arhangelos'ta imiş.Alsancak ve Alayköydeki istasyonların, 74 harekatı sonrasında kapanmasını müteakip o istasyonların görevini yapmak üzere kurmuş bu tesisi ABD.
 
Şimdi Televizyon ekranlarında basında sürekli ortak vatandan bahsedenler, garantörlüğün artık kalkması gerektiğinden  tek başına AB' nin bizim için kurtuluş olabileceğini söyleyenler siyasi yaşamlarını bu söylemler üzerine kuranlar var ya.
 
Bir zamanlar Romalıların şimdilerde İngiliz ve Amerikalıların Kıbrıs sevdasını daha iyi anlayabilirler .Garantörlüğün ve Türk askerinin önemini daha iyi kavrayabilirler umudu ile bir kez daha kendilerine çok geç olmadan  hatırlatmak istedim.