Vatandaşın olanca tepkisine rağmen Alsancak belediyesi eliyle doğa kirletiliyor.

Belediye başkanı uyarılıyor.Tınmıyor.

Halbuki Fırat Ataserin ismi her zikredildiğinde zihnimde bıraktığı iz bugüne kadar oldukça olumlu çağrışımlar yapmıştı.

Açıkçası üzüldüm.

Güzelim ormanlık alan çöp ve şimdide hayvan atıklarının depo yeri olmuş durumda.

Üstüne üstlük Ormanlık alandaki boş kısımlar Orman Dairesi'nin bilgi ve onayı olmadan kullanılıyor.

Eğer öyleyse Yasa ve kural tanımazlıkta sözkonusu.

Orman arazisi hurdalık, kum çakıl yeri, hayvan ağılı olarak kullandırılıyormuş.

Yeterli denetim ve caydırıcı ceza olmadığında ortaya çıkacak olan bundan farklı olamazdı zaten.

Tabii Alsancak belediyesinin bu ilk vukuatı değil.

2012 yılında da benzer bir vukuatı var.Dönemin belediye başkanı Atakara vatandaştan gelen tüm uyarılara ragmen Malatya Köyü'ndeki dere yatağını çöplük alanı olarak kullanmaya devam etmiş.Çöpleri, hayvan leşleri ve muhtelif inşaat malzemeleri ile doldurmuştu.

Çevre Koruma Dairesi tarafından, belediyeye 4 asgari ücret para cezası kesilmiş ve ceza mahkemeye taşınmıştı.

Peki o ceza ödenmişmiydi?Hayır.

Bugün dünyada çevreyi korumaya özen göstermiş ve bunda başarılı olmuş tüm ülkelerin bu başarılarının altında caydırıcı ceza var.

Ama ödenen .

Tahsil edilen ceza.

Tarihler 8 mart 2021 gösterirken bu kez Fırat Ataser ve yine Alsancak belediyesi.

Tarih tarihten ders almayanlar için tarihi tekerrür ederin bir örneği

Aslında çok kapsamlı bir çevre yasamız mevcut.

Alıcı ortamların içine veya üstüne ve izinli geri dönüşüm veya bertaraf etme sahalarının dışındaki alanlara atık bırakan, boşaltan veya atılmasına neden olan faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler için para ve hatta hapis cezası öngörüyor.

Asgari ücretin 2 katı 4 katı gibi cezalar var.

Etkili mi.

Belediyeler için başta çokta etkili olmasada şahıslar sözkonusu olduğunda bu etki caydırıcı olabiliyor.

Yani mesela çöp kamyonunu kullanana cezanın yazılması gibi.

Yapılması gereken Belediyenin öncelikle ikaz edilmesidir.

Yani ‘’Yaptığın bu kirliliği 30 gün içerisinde temizle’’ denmesidir.

Daha sonra emre uyulmadığı takdirde cezanın artırılması

Ve en sonunda da suçu işleyenin mahkemeye gönderilmesidir.

Çevre yasası çok kapsamlı dedik ya.

Mahkeme, ilgili gerçek veya tüzel kişilerin mahkumiyetleri halinde, bu Yasanın 79’uncu maddesinde belirtilen cezalara ek olarak aşağıdaki cezaları da verebilir:

Suç işlerken kullanılan ve ilgili gerçek veya tüzel kişiye ait alet veya araçların müsadere edilmesi.

Çevreye verilen zararın iyileştirilmesi ve yapıların kaldırılması da dahil olmak üzere alanın faaliyet başlamadan önceki durumuna getirilmesi.

İhlalden elde edilen tüm ekonomik gelirlere el konulması.

Ekonomik faaliyetlerin askıya alınması veya tesisin kapatılması

Haklardan mahrum etme veya hakların askıya alınması gibi.

Yasalarımız buna olanak veriyor.Yani yapılanın bir kez daha yapılmamasını sağlamaya yönelik uygulamalara.Yani çevrenin korunmasına.

Lakin çevreyi korumak için yapılması gereken tek önemli konu yasayı ihlal edene verilecek cezanın tahsil edilmesi.Silinmemesi.Görmezden gelinmemesi.

Gerisi zaten kendiliğinden gelecek.