Alo Ahmet bey!


O daha önceden olması gereken de buydu ama, bu hükümete nasip oldu...
Çünkü sağlık demek öncelikle çağdaşlığı gerektirir.
Yıllardan beridir devlet hastanelerine sağlık için gidenlerin, kuyruklarda ruh sağlığını kaybettiğini de bilmeyen yok...
Onun için böyle bir uygulamanın ülkemizde de olması gurur vericidir, her türlü taktire de şayandır.
Zaten biz de bu karar alındıktan sonra hükümete de sağlık bakanına da hatta uygulamanın başladığı hastane yönetimlerine de memnunuyetlerimizi köşemizde belirttik.
...
Elbette her doğum sancılı başlar ve randevu sisteminde de başlangıçta bir takım hataların olabileceğini tahmin ediyorduk.
Öyle de oldu zaten!
Sistemin henüz oturmamış ya da bazı yanlış anlaşılmalardan dolayı bize de tek tük şikayetler geliyordu.
Bizi arayanlara biraz sabırlı olunması gerektiğini, zamanla sistemin oturacağını salık verdik.
Ta ki dünkü o müthiş hararetli kızgın konuşmayı yapıncaya dek...
Burnundan soluyan şikayetçi vatandaşı dinledikten sonra konuyla ilgileneceğimizi söz verdik ve öyle de yaptık...
...
Bakanlık randevulu sistemin telefonlarını daha önce kamuoyuna duyurmuştu ama biz yine de bakanlığın resmi internet sitesine girdik.
Tahmin ettiğimiz gibi 22 85 441 numaralı telefon ile randevu alınabileceği yazıyordu.
Bun ek olarak bir de 22 34 789 numaralı telefon vardı.
Ya Bismillah deyip sabah 10.05 gibi 22 85 441 numaralı telefonu aradık;
Birinci arama, 'meşgul' gösteriyordu.
İkinci kez aradık, bu kez cevap vermedi!
Olabilirdi onun için biraz bekledik.
Saat 10.30 gibi bir kez daha denedik;
Yine cevap vermedi!
10.35 bir daha aradık, yine cevap vermedi!
'Ya sabır' deyip 10.45'e kadar bekledik.
Beşinci aramada 'meşgul' çalınca biraz umutlandık.
Altıncı aramada yine cevap vermedi!
Yedinci aramada meşgul, sekizinci aramada cevap yoktu.
sekizinci, dokuzuncu ve onuncu aramada da kimseye ulaşamayınca gerginleştiğimizi hissedip kendimize yatıştırıcı olsun diye bir kahve söyledik.
...
Biraz yatışır gibi olunca bu kez, 22 34 789 nolu telefonu bombardımana tutmaya başladık.
Ama nafile!
Ya meşgul, ya da cevap vermiyor.
Tepemiz iyice atınca da, şikayetçi vatandaşa yerden göğe kadar hak verip, oturduk bilgisayarın başına...
...
Doğal olarak bu yazıyı Sağlık Bakanı Ahmet Gülle'ye ithaf ediyoruz;
Alo Ahmet bey!
İyi niyetinizden hiç kuşkumuz yok, bir kere bundan emin olunuz lütfen!
Lütfen bu yazıyı bir ihbar kabul edip, bu servisi acilen kaldırın.
Ta ki vatandaşın anında ulaşabileceği bir sistem kurana dek...
Vatandaşın sağlık sorunu için ulaşmaya çalıştığı telefonların, ruh sağlığını bozduğundan lütfen emin olunuz.



MESAJ KUTUSU

Sayın Ahmet GÜLLE, dün Lefkoşa Devlet Hastanesi’nin randevu alınacak telefon numaralarını iki saat içinde tam 27 kez aradım ama ulaşamadım. Sinirlerim laçka oldu lütfen bana özelde bir doktor önerebilir misiniz?

Sayın Mete TÜMERKAN, kurum maddi açıdan zor bir dönemden geçerken 2009 yılından beri işe gemleşen ama maaş çeken çalışanları sepetlemeyi halen düşünmüyor musunuz?

Sayın Selda İÇER, bazı çalışanların Açık Öğretim sınavları için istediği izinlere olumsuz cevap vermeniz onların sınav hakkını engelliyor. Konunun yönetim kuruluna götürüldüğünü öğrendik sizin de haberiniz olsun!

Sayın Ersin TATAR, seçim harcamaları konusundaki raporun basına sizin tarafınızdan sızdırıldığı iddia ediliyor. Bu konuda parti içinde biraz sıkıntı yaşayabilirsiniz aman dikkatli olun…

Sayın Sofu ALTINBAŞ, yeni bir şirket kurup Yavuz Çıkarma Plajı’ndaki tesisin işletmeciliğini üstünüze aldığınızı duyduk. Umarız bu gelişmeden Vakıflar İdaresi’nin de haberi vardır, yoksa başınız fena halde dertte demektir!

Sayın Türkay TOKEL, DP genel sekreterliği konusunda son günlerde sizin de adınız anılmaya başlandı. Özellikle Güzelyurt ve Lefke bölgesi son günlerde bu alternatifi konuşuyor.

Sayın Kemal DÜRÜST, yakın çevrenize 15 gün içinde İçişleri Bakanı olacağınızı söylüyormuşsunuz. Çok fazla iddialı bir söylem değil mi bu? Bekleyelim görelim bakalım o zaman!..

Sayın Çelebi ILIK, Meclis bahçesinde bir aracın adlında kaldığınız ve ayağınızdan sakatlandığınızı üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz, büyük ihtimalle göze geldiniz değil mi?

Sayın Kadri FELLAHOĞLU, belediye meclisi kararına rağmen Remon şirketinin reklam panolarına halen yeni ilan aldığı gözlemleniyormuş. Bu arada başkan adaylığı için parti içinde muhalif bir grup oluştu bilmenizde yarar görüyoruz…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, gördüğünüz gibi bir avuç ülkede hiçbir şey gizli kalmıyor değil mi? Belki böyle çok daha iyi oldu partinizde yeni bir dönemin başlangıcı olarak radikal kararlar alabilirsiniz. Gazanız mübarek olsun!

Sayın Beyazıt ADALIER, bölgeden gelen haberlere göre her şeye rağmen Mehmetçik’te seçimi açık ara önde bitireceğiniz konuşuluyor. Bir kişinin ailesi bu kadar geniş olunca size de aday olmaktan başka bir seçenek kalmıyor değil mi?

Sayın Şener ELCİL, Güney’de yaşayan bir Kıbrıslı Türk aradı, sizin de büyük vaatlerde bulunduğunuz Limasol Türk Okulu’nun akıbeti konusunda bilgi sahibi olmak istediğini söyledi, bize de size iletmek düştü!

Sayın Mehmet Ali TALAT, evde küçük çaplı organik yoğurt üretimine başlamışsınız. Organik ürünlere eğilimin hızlandığı bu dönemde işin ticari boyutunu da düşünebilirsiniz. Ayıp değil ya…

Sayın Olgun AMCAOĞLU, Cemal hoca aradı belediye başkanlığı konusunda teşkilatı şimdiden kurmuş. Siz yeter ki yeme içme masalarını eksik etmeyin gönüllüler ordusu dört gözle o günleri bekliyor.

Sayın Hüseyin KABA, yazılı basına geri dönüşünüz en fazla Lefkoşa sevdalılarını sevindirdi. Nostalji kokan yazılarınız soluksuz okunuyor. Elinize ve yüreğinize sağlık. Bu arada Koca Yusuf çok selam edip ellerinizden öpüyor.




Günün Fıkrası

Ayşe balkonda

Karı ve koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak odasına geçmeye karar vermişler.... Ama ne mümkün 7 yaşındaki oğlan evde.
- ''Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna''.
- ''Ihhhhh''. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok.
- ''Öyleyse, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yüksek sesle bize rapor et''.
Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler de yatağa. Ve afacan canlı yayına başlıyor;
- ''Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaşlı bir kadın markete giriyor''...
Kısa bir sessizlik...Ve rapora devam;
- ''Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar''. Yataktakiler şok vaziyette.
Baba sesleniyor;
- ''Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu''..
- ''Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor da''...