Lefkoşa’da şehir parkı yapacaklarmış…

Böyle bir proje vardı ama!

Unutuldu gitti…

Akıncı devreye girdi, devlet erkanını topladı etrafında!

Biraz da şov yapar gibi…

Eline yüzüne bulaştırdı!

Öncelikle mimarlar kalktı ayağa…

Kendileri niçin devre dışı bırakıldı diye!

Kendi buna cevap vermedi ama onun yerine kalem oynatanlar avukatlıkta gecikmedi…

Konu Akıncı değil de başka biri olsa ortalığı kaldırıp otururlardı niye dışarıdan mimar getirilecek diye!

Saçma sapan bir tartış işte…

Nerede bir kavga gürüldü varsa ardında da hep siyaset var siyasetçi var!

Halkın ensesinden koltuk kapma ve koltuk koruma durumları…

Sanki bu memleketin en büyük derdi Lefkoşa’ya şehir parkı yapmak kaldıydı…

Resmen vatandaşla dalga geçiyorlar!

Bu ay sonu maaşların ödeneceği bile belli değil…

Tamamen Merkez Bankası Başkanının iki dudağı arasından çıkacak kelimelere kaldı kaderimiz!

Bor verirse ödenecek…

Vermezse belki belli bir kısmı ödenecek!

Kasa tamtakır kuru bakır…

Kıbrıs Türk halkını dilenci durumuna düşürdüler resmen!

Hükümet maaşlar ödensin de nasıl ödenirse ödensin, koltukta biraz daha otursun derdinde…

Muhalefet ise tam tersi maaşlar ödenmesin de iktidara gelsinler diye neredeyse ellerini havaya açıp dua edecek pozisyonda…

Elde yok, avuçta yok, cep delik cepken delik bir tablo var ortada…

Ve ansızın park projesi çıkarıyorlar ortaya!

Akıncı ön planda olmak istiyor, ama CTP buna şiddetle karşı çıkıyor projenin onun değil kendilerinin projesi olduğunu ortaya koyarak…

Egolar yarışıyor resmen!

Memleketin durumu içler acısıyken hem de…

Sanki ülkedeki park ve bahçeleri sahiplendiler, temizlediler, güllük gülistanlık ettiler de!

Şimdi Türkiye’dekilerin bir kopyası olacak olan ‘şehir parkı’ adı altında rekabet ediyorlar…

Maaş ödemekte zorlanan bir devlet park peşine düşmüşse ona bilmem neresiyle güler insanlar!

İnsanlar geçim derdine düşmüşken, aman benzine, süte ekmeğe yeni bir zam gelmesin diye yakınırken şunların tartıştıkları şeye bakınız bir lütfen…

Bu arada…

Park projesinin peşine düşen, festival ve panayırları hiç kaçırmayan Cumhurbaşkanı Akıncı acaba seçilmiş devletin başı olarak ekonomik konulara da bu kadar önem veriyor mu?

Saray’a her konuda danışman doluyken hem de…

Ya da imzalanması beklenen ve imzalanmazsa para akışının olmayacağı protokol ilgisini çekiyor mu?

Park için milleti başına toplayan ve sonrasında milleti birbirine düşüren Akıncı, ülkenin kötü gidişatı için de böyle toplantılar yaparak bir çözüm önerisi ortaya koyabilir mi?

Bu konuda bir Ankara ziyareti gerçekleştirebilir mi?

Yoksa masal okuyup seçim dönemi için prim toplamak mıdır tek derdi!

MERAKLI KÖŞE?

1 A4 sayfası 5 TL olur mu?

Türk Bankası’nda hesabı olan bir okur isyan ediyordu telefonda…

Bankasından gitmiş hesap ekstresi istemiş!

5 TL talep etmişler kendinden…

Tek bir A4 sayfasının bedeli 5 TL anlaşacağınız!

Hem de yıllardır aynı bankayla çalışan kendi müşterisine…

İyice abarttınız artık siz!

Diploma satan vekil kim?

Vekil derken eskiden değildi…

Hoş geçmişte ne iş yaptığı da tam bilinmiyor ama yıllar önce bir üniversitenin sahte diplomasını satıyormuş insanlara!

Hatta bir keresinde söz vermiş, parayı da almış ama diplomayı bir türlü veremeyince bir çok insanın önünde temiz de bir dayak yemiş…

Ve bunlar şimdi meletin vekili olarak gözümüzün hemen önünde!

Polis polise ceza yazar mı?

Duyunca mutlu olduk…

Trafik polisi denetimlerinde araçları durduran bir trafik polisi sürücünün alkollü araç sürdüğünü tespit edince gerekli işlemleri başlatmış!

Sürücü kimliğini çıkarıp ‘ben de polisim’ deyince trafik polisi hiç istifini bozmadan ‘beni ilgilendirmez’ demiş ve hem araca da el koymuş…

Bu da yetmezmiş gibi polisin amirine de bildirerek mükemmel bir iş yapmış!

Aldığın maaş helali hoş olsun sana genç arkadaş…

Cezaevi inşaatını yapana ceza kesildi mi?

Hatırlarsınız, Lefkoşa’daki otel inşaatında çalışırken aşağı düşen işçi ölmüş ve inşaat şirketinin sahibi de elleri kelepçeli kodese gönderilmişti..

Yine geçen hafta bu kez cezaevi inşaatında bir çalışan iş kazası geçirdi ve hayatını kaybetti!

Ama patron kimse artık onun hakkında tek bir kelime edilmedi medyada!

Ceza kesildi mi, ellerine kelepçe takıldı mı, bunu bilen var mı?

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa BESİM, Yönetim Kurulu Başkanı olduğunuz Kalkınma Bankası’ndaki çalışanlar arasında huzursuzluğun her geçen gün arttığını ve eski personele karşı düşmanca tavırlar izlendiğini biliyor muydunuz? Umarız görmemezlikten gelmezsiniz!

Sayın Erhan RAİF, Türk Bankası’nın kendi müşterilerinden her ekstre sayfası için 5 TL talep etmesi hem sizin gibi köklü bir bankaya yakışmıyor hem de müşteriler tarafından tepki ile karşılanıyor. Uyarmadı demeyin olur mu?

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, Bilge Lord davasında yaşanan hekim tartışmalarına müdahale edip son noktayı koymazsanız adalete olan güven de zedelenecek sanki. Umarız adaletin terazisinde denge unsurları gözden kaçırılmaz!

Sayın Serdar DENKTAŞ, önümüzdeki hafta için de çok ciddi bir Türkiye turuna çıkacağınız ve Ankara hükümeti ile aranızda yaşanan olumsuzluklarla ilgili görüşmeler yapacağınız konuşuluyor. Bizce de şart olmuştu çünkü artık bu konuda bilinmeyen ne varsa ortaya dökülmeli!

Sayın Zeki ÇELER, bazı basın yayın organlarının bir yıldan fazla bir süredir çalışanlarının sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı paralarının yatırılmadığını biliyor muydunuz? Bu arada konuyla ilgili üzerinizde bir takım baskılar olduğu da iddia edilmeye başlandı bilesiniz!

Sayın Halil TALAYKURT, yeni ihale yasası çalışmalarına katılmayıp aksine bu yasaya karşı durduğunuz için görevden alındığınızı duyduk. Bu görevden alınmanız 3 yılınızı doldurmadığınız için yasal değilmiş, mahkemeye başvurmayı düşünüyor musunuz?

Sayın Gencay EROĞLU, Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Özellikle yeni yasa çalışmalarında fazlasıyla dikkatli olmanız gerekiyor ki, sonuçta alınan kararlarda sizin de imzanız olacak…

Sayın Mehmet ÇAKICI, kamuoyunda pek siyasetçi olarak değil de bir hekim ve dost olarak sevilen ve sayılan bir kişiliğe sahipsiniz ama bir mahkeme kararını yorumlarken devlet hekimleri ve yargı konusunda çok daha hassas olması gereken bir dönemden geçiyorsunuz.

Sayın Gülşah Sanver MANAVOĞLU, ülke gerçeklerini gayet iyi analiz edip bir de mükemmel bir yorum yapınca bazı sendikacılar ciddi tepki koymaya hazırlanıyorlar diye duyduk. 9’uncu köy meselesi anlaşılan değil mi?

Sayın Metin BİLMEM, bazı mahkum aileleri içeride yatan yakınlarının sipariş listelerinde bir takım aksamalar yaşandığından şikayetçi olmaya başladılar. Alım satım ekiplerinin eskisinden daha iyi denetlenmesini isteyen mesajlar göndermeye başladılar bilesiniz!

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, Cumhurbaşkanına tepki gösterip bir de meclis bahçesine havuz isteyince şimdi yeni bir tartışma başlatmış oldunuz. Havuzun süs havuzu mu yoksa yüzme havuzu mu olacağını da bari belirtseydiniz iyi olacaktı değil mi?

Sayın Bülent DİZDARLI, baskıya verdiğiniz kitap biraz gecikince siz de sosyal medyada şu sıralar herkese muhalefet yapmaya başlamışsınız. Bu arada ince esprilerinizi anlamayıp alakasız yorumlar da dikkatlerden kaçmıyor hani…