Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC'nin kuruluşunun 35. yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın ilgi ve desteğini hep yanlarında hissettiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC'nin 35. kuruluş yıl dönümde AA muhabirine açıklamalarda bulundu. KKTC'nin kuruluşunu anlamak için 1963'ün Aralık ayını anlamanın önemine işaret eden Akıncı, "Bu tarih 1960'da oluşturulan ortaklık devletinin yıkıldığı ve Kıbrıslı Türklerin ortak devlet yapısının dışına itildiği tarihtir." diye konuştu. Akıncı, 1963'ün Aralık ayından itibaren Kıbrıslı Türklerin Ada'da bir devlet örgütlenmesine ihtiyacı olduğunu belirterek, KKTC'nin kuruluşuna kadar Kıbrıs Türk yönetiminin farklı isimlerle kendi örgütlenmelerini yapmaya çalıştığını anlattı. RUMLARIN ADAYI YUNANİSTAN'A BAĞLAMA GİRİŞİMİ TSK'NIN ASKERİ MÜDAHALESİNİ ZORUNLU KILDI "Rumların, 1974 yılında Yunanistan'daki faşist albaylar cuntası eşliğinde Kıbrıs'taki iş birlikçileriyle sahneledikleri darbe ve adayı Yunanistan'a bağlama girişimi, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin askeri müdahalesini zorunlu kıldı." diyen Akıncı, şunları anlattı: "O tarihten sonra Kıbrıslı Türkler topluca bir arada yaşama imkanına kavuştular. Kuzey Kıbrıs’ta önce 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk federe devletini oluşturduk. Ben de onun en genç üyesiydim o tarihte ve 1983'ün 15 Kasım’ında da KKTC kuruldu." "TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN YAKIN İLGİ VE DESTEĞİNİ HEP YANIMIZDA HİSSEDİYORUZ" "Bütün bu çabada Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın ilgi ve desteğini hep yanımızda hissediyoruz." ifadesini kullanan Akıncı, "Bundan dolayı Türkiye’nin gelmiş geçmiş tüm yönetimlerine teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türk halkına bu dayanışmayı gösteren Türk ulusuna böylesi bir günde en iyi dileklerimi iletmek istiyorum. KKTC bir yandan ekonomisi ve demokrasisiyle en ileri düzeye gitmek için çalışacak, diğer yandan da her zamanki yapıcı ve barışçı tavrıyla büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' özdeyişine uygun olarak kalıcı barışın bu adada yerleşebilmesi için çabasını esirgemeyecektir." şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Akıncı, bu çabanın tek taraflı olamayacağını belirterek, bunu için Rum tarafının olası bir federal çözümde "siyasal eşitliği" içine sindirmesini zorunlu kıldığını söyledi. Son zamanlarda "siyasi eşitlik" konusunda Güney Kıbrıs'ta yapılmakta olan çarpık yorumları ve yanlış mesajları değerlendirmek durumunda kaldığını vurgulayan Akıncı, bundan ciddi şekilde üzüntü duyduğunu dile getirdi. "BU ADANIN TOPRAĞI DA DENİZLERİNDEKİ ZENGİNLİĞİ DE HERKESE YETER" Mustafa Akıncı, Doğu Akdeniz'in bir iş birliği haline dönüştürülebilmesi halinde bundan sadece Kıbrıslı Türkler ve Rumlar değil Türkiye ve Yunanistan'ın da kazançlı çıkacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bu adanın toprağı da denizlerindeki zenginliği de herkese yeter. İş birliğinden, anlaşmadan, barıştan tüm taraflar kazançlı çıkar. Türkiye’nin Yunanistan ile olan münasebetleri de zaman içinde daha iyiye gider. Bundan bölgenin istikrarı da kazanır. Doğu Akdeniz bir gerginlik olmaktan çıkar ve bir barış ve istikrar denizi haline dönüşebilir. Bu konuda sadece KKTC iyi niyetli çabaları, iyi niyetli dileklerimiz yeterli değildir. Aynı isteğin, aynı dileğin Güney Kıbrıs’tan da gelmesi gerekiyor. Bu geldiği takdirde herkes için bunun çok daha iyi olacağını değerlendiriyorum. 35. yılda en başta Kıbrıs Türk halkına mutluluk huzur ve başarı diliyorum. Bundan sonra süreçler için. Bize bütün bu süreçlerde en yakın ilgi ve desteği gösteren Türkiye Cumhuriyeti’ne onun değerli yöneticilerine ve halkına en içten sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum."