Belli ki bundan böyle tüm hesaplar Nisan ayı içinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik olacak…

Olmaya başladı bile!

Aslında şu anda netleşmiş tek bir aday bile yok…

UBP bunun bunalımını yaşıyor!

CTP de ondan farksız değil…

DP ve YDP de ona keza!

Gözler tabi ki Akıncı’da…

O da aday olacağını dolaylı da olsa açıklamış durumda!

Kendisine adaylığını açıklamış ilk aday da diyebiliriz…

Büyükkonuk eko gün açıklamaları bunun göstergesi olmuştur!

Aslında Cumhurbaşkanı Akıncı bu açıklamalarıyla bir anlamda çuvallamıştır da…

Belli ki yana tutuşa adaylığını açıklayacağı günü beklemektedir!

Kendisi buna ‘teknolojik hata’ da dese buna ancak kendi inanır bir de etrafındakiler…

Çünkü açıklamalarına geniş açıdan baktığınız zaman net bir görüşü yoktur!

Hem nalına hem de mıhını da türünden…

Tepkisinin Ahmet Sennaroğlu’na olduğunu söyleyerek belli bir kesime göz kırpmakta, eko güne bu yüzden katılmayacağını ima etmektedir!

Ama burada elbette ki seçimleri de hesaba katarak bölge halkına sahip çıktığını ifade etmeye çalışmaktadır!

Aslında her ikisinde de tek amacı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir taşla iki kuş vurmak amaçlanmaktadır…

Bu arada…

Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennnaroğlu’nun Afrika Gazetesi önündeki eylemde bulunmasını biz de kesinlikle doğru bulmuyoruz!

Ama dikkat ederseniz Akıncı, ‘Afrika Gazetesi’ diyemeyip, ‘bir gazete’ ifadesini kullanarak bu açıklamasında bile samimi olmadığını göstermiştir…

Ülkenin her köşesinde yapılan festival ve panayırlara giden, oralarda konuşma yapan, Kıbrıs Türk kültüründen dem vuran ve bunu biraz da makamını güçlendirmek için yapan Akıncı’nın bir kere Büyükkonuk’taki bir etkinliğe gitmeme kararı alması ve bunu da açıklarken dengeleri göz önünde bulundurması yanlıştır, büyük hatadır!

Gitmeme gibi lüksü yoktur ama bunu da ikinci kez yaparak, aslında Sennaroğlu’dan daha ziyade bölge halkını cezalandırmaktadır…

Her zaman olduğu gibi bu olayda da siyaset ön planda tutulmuştur!

Akıncı pek ala ki dün bölgeye gidebilir, halkın arasına karışır ve Sennaroğlu ile de aynı kareye girmeyebilirdi…

Mademki tepkin belediye başkanına, bölge insanının ve esnafının suçu ne ki!

Ama hiç olur mu?

Ortada kızgın ve marjinal bir kesim var…

Büyükkonuk’a gitse onların büyük tepkisini alacak!

Sonra da seçim öncesi puan kaybedecek…

Bu da siyasetin ve koltuğu kaptırmama taktiklerinin kötü bir göstergesidir!

Bu tarz tavırlarla kendisine çok yakın olanlar dışında kimseyi tavlayamaz ki zaten kendisine yakın olanlar da ne yazık ki Saray’ın olanaklarından yararlanan kesimlerdir!

Peki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bir kez daha aday olmalı mıdır?

O da kendi tercihi ama eğer aday olacaksa da bunun gerekçelerini kamuoyuna anlatmak durumundadır…

Niye aday olsun ki!

Çözüm için formülü nedir?

Karşı taraf duruşundan milim ilerlememiş, aksine gerginlik politikasını yoğunlaştırarak sürekli olarak çözümün önüne takız olmuştur…

Zaten bunu Akıncı da zaman zaman dile getirmiş ve tepkisini ortaya koymuştur!

Hala da daha da ileriye giderek, çözüm olmazsa KKTC de bir seçenektir diyerek, kendine yakın olanlardan bile tepki almıştır…

İşte eğer aday olacaksa da bütün bunlara açıklama getirmek gibi bir zorunluluğu vardır!

Eğer federasyon olmayacaksa alternatifi nedir?

Seçimlere az bir süre kala bunları dile getirir mi ki getirmek zorundadır…

Akıncı’yı biz artık bundan sonra aday olması halinde şu şekilde anlaşabiliriz!

Saray’ı çok sevmiş, ülkenin en tepesindeki biri olmak hoşuna gitmiştir…

Bunu bırakmak istemeyecektir!

Saray artık TDP’liler için ekmek kapısı haline getirilmiştir ki ortada kalanların hemen tümü burada istihdam edilerek örtülü ödenek artık tamamen partililerin geçim kaynağı olmuştur…

Bu arada ortada gezen ‘Akıncı’ algısı da tamamen yine yakınlarının girişimleri ile bilinçaltına inmekten başka bir şey değildir!

Başarılı olur ya da olmazlar…

Bunu ilerleyen günlerde hep birlikte izleyeceğiz!

MERAKLI KÖŞE?

Zevk mi alıyorlar?

Bizim sosyal medya bir alem…

Yerinde kullanan da var kullanmayan da!

Bilgilendirici bir çok paylaşımdan toplum olarak faydalanıyoruz da…

Bir de hastane paylaşımları var ki evlere şenlik!

Yüzü gözü kan içinde olanlar, serum takılı kollar, alçılı ayağı havada olanlar, ölen yakınlarının o içler acısı durumlarını yansıtanlar…

Bizde psikolojik bir durumdur bu!

Hatta bilimsel olarak araştırılması gereken…

Hasta olduğunu bu paylaşımlarla fotoğrafları insanların gözünün içine sokarak duyuranlar bundan ne medet umuyorlar ki!

Kaç kilo eroin?

Mersin’den KKTC’ye gönderilmek üzere yola çıkmış eroin cinsi uyuşturucu…

Orada yakalanmış ve resimleriyle basına servis edildi!

Ama bir gariplik vardı bu haberlerde;

Kimi, 1.5 kilo dedi, kimi 3.5 kimi de 4 Kilogram…

Hangisine inanacağımızı bilemedik!

Öyle eften püften bir haber olsa belki gözümüze takılmazdı ama eroin bu şakaya gelmez bir madde…

Bilgi kirliliği olmasın diye emniyet güçlerimizi bu konuda bilgilendirme yapmaya çağırıyoruz!

Hangi holding bu!

İzmirli 11 iş adamını dolandırmışlar…

Milyonlarca lirayı cebe atmışlar!

Bir de paralar KKTC’de bir holdingin kasasına yönlendirilmiş…

Buraya kadar tamam da!

Holdingin ismi niye yok?

Çok ciddi bir suçtur bu çünkü…

Eğer doğruysa bu holding ve sahibi hakkında soruşturma başlatıldı mı?

Açıklasınlar da bilelim kimin ne olduğunu!

MESAJ KUTUSU

Sayın Ali PİLLİ, DAÜ ve Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi’nin yürütmekte olduğu ülke genelindeki bir çalışma konusunda bazı çekincelerinizin olduğu ve bunun ileride yaratabileceği tehlikeler konusunda temkinli olduğunuzu duyduk. Bir açıklayın lütfen bu çalışmalar nelerdir ve ardında kimler vardır!

Sayın Jale Refik ROGERS, ülkemizde ülke insanı ile ilgili genetik çalışmaları yapabilecek üniversiteler varken tükürük örneklerinin genetik çalışmalar için Oxford’a gönderilmesini doğru buluyor musunuz? Bunun olumlu ve olumsuz gerekçelerini açıklamanızı bekliyoruz!

Sayın Kamil KAYRAL, G.Mağusa Devlet Hastanesi’nde Başhekimlik sınavı yapıldı ama nedense bir türlü mülakatlar yapılmıyor ve yeni başhekim belirlenmiyor. Bu nedenle hastanede bir iç savaşın yaşandığı ve huzursuzluğun hat safhada olduğunu öğrendik elinizi biraz çabuk tutun deriz!

Sayın Mustafa AKINCI, sırf yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmek için hem dış hem de iç konularda vitrine oynadığınız gözlerden kaçmıyor. Hele de içeride ülkeyi kutuplara ayıracak boyuttaki Büyükkonuk açıklamanız o makama çok yakışmadı!

Sayın Koral BOZKURT, işletmenizde karanlık güçlere karşı dik durmanız nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşandığını üzülerek öğrendik, büyük geçmiş olsun diyoruz. Ne yazık ki ülkede yaşanan bu tür olaylar gün geçtikçe artıyor ve başını öne eğenin de celladı çok oluyor!

Sayın Erdal ÖZCENK, DAÜ raporu hakkında neredeyse görüş belirtmeyen kesim kalmadı ama nedendir bilinmez bu konuda asıl konuşması gereken sizler derin bir sessizliğe büründünüz. DAÜ VYK’sı olarak inisiyatif üstlenmeniz bekleniyor!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, bazı üniversitelerin aylardır çalışanlarına maaş yatırmadığı, yatırımların da aylardır yapılmadığı yönünde yapılan şikayetler her geçen gün yoğunlaşıyor. Konuyu mercek altına yatırmazsanız hem çalışanlar hem de bu üniversiteler büyük zarar görecek, bizden uyarması!

Sayın Sıla Usar İNCİRLİ, parti içinde bir adım öne çıkmamanız için büyük bir kampanya başlatılmış durumda. Hatta bu operasyonlarla bunalıp partiden ayrılmanızı isteyenler bile var! Kurultay öncesi olanı tamamlandı şimdi kurultay sonrası için yeni bir senaryo hazırlanıyor, fazlasıyla dikkatli olun deriz…

Sayın Prof. Dr. Abdullah ÖZTOPRAK, bir çok üniversite bu yıl öğrenci sıkıntısı yaşarken sizin de aksine UFÜ’de öğrenci patlaması yaşadığınız ve öncelikle de onların barınmaları için yoğun çaba sarf ettiğinizi duyduk. Kolay gelsin hayırlara vesile olsun artık…

Sayın Narin Ferdi ŞEFİK, Adalet Bakanlığı kurulursa yargının siyasilerin eline geçeceği konusunda ibret veren bir açıklama yaptınız ama sanki de bir yerlere de mesaj gönderdiniz gibi geldi bize, ne dersiniz?

Sayın Mert TAŞKIN, DP içinde özellikle genç bir kesim parti başkanlığına aday olmanız konusunda ülke genelinde kulis çalışmaları başlattı diye duyduk. Bundan haberiniz var mı yoksa yapılan çalışmalar bu hafta mı size sunulacak?