Haravgi gazetesinde yer alan habere göre Lukaidis, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını görmezden gelerek, Kıbrıs Türk devletinin varlığıyla ilgili kabul edilemez söylemlerini tekrarladığını” ileri sürdüğü Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a yanıt verdi.<br /> <br /> KKTC’yi Türkiye dışında başka hiçbir bir ülkenin tanımadığını belirten Lukaidis, sözde “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” ise BM ve AB üyesi olduğunu, aynı zamanda AB dönem başkanlığını başarıyla tamamladığını ileri sürdü.<br /> <br /> Rum kesiminin, Ankara’nın itirazları ve tepkilerine rağmen, sahip olduğu doğal zenginliğiyle ilgili egemenlik haklarını kullanarak; tek yanlı ilan edilen MEB’indeki araştırmalarla ilgili 2. tur ihale çerçevesinde anlaşmalar yaptığını ifade eden Lukaidis, Rum kesiminin, Türkiye’nin AB katılım sürecini ve Türkiye’nin AB normları ile Avrupa Konseyi’nin ilgili kararlarına uyup uymadığını kontrol edeceğini iddialarına ekledi.<br /> <br /> HACIGEORGİU’DAN AVRUPA KOMİSYONUNA SORU<br /> <br /> Gazete bir başka haberinde ise, AKEL’in AP’deki milletvekillerinden Takis Hacıgeorgiu’nun, Türkiye’nin “Kıbrıs” ve Türkiye karşısındaki ileri sürülen kışkırtıcı tavrını bir soru ile Avrupa Komisyonu’nun gündemine getirdiğini haber verdi.<br /> <br /> Habere göre, “Hürriyet” gazetesinin 3 Şubat 2013 tarihli haberine atıfta bulunan Hacıgeorgiu, ilgili haberde, Türkiye’nin hidrokarbon yatakları tespit etmek için “Polarcus” gemisiyle tek yanlı ilan edilen Rum MEB’i içerisindeki parsellerde ve Meis adası yakınlarında araştırmalara başlayacağının ifade edildiğini belirtti.<br /> <br /> Gazeteye göre, “AB üye ülkesi olarak, gerek Kıbrıs, gerek Yunanistan’ın egemenliklerini ihlal edeceği uyarısında bulunan Türkiye’ye; AB’nin nasıl tepki göstereceği sorusunu ortaya koyan” Hacıgeorgiu, AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nin Aralık 2012 tarihli kararını anımsattı.<br /> <br /> Avrupa Komisyonu’nun, bu karar ile birlikte, Türkiye’nin tüm üye devletlerin egemenlik haklarına saygı duymakla ilgili yükümlülüğe uyması için ne gibi önlemler alacağını açıklamaya davet edildiğini anımsatan Hacıgeorgiu, Türkiye’nin daha iki gün önce, İtalyan “ENI” şirketinin çalışmaları ile yatırımlarının gözden geçirilmesi ve iptal edilmesiyle ilgili yeni tehditlerde bulunduğunu iddialarına ekledi.<br />