Acil Durum Hastanesi’nin İşletmesine Talibim

Meslektaşlarım dahil, bazılarına garip gelebilir.

Ama garip gelmesin.

Bu ülkede özel hastane işletmekten daha kolay ne var?

Önce bir apartman buluyorsunuz.

Sonra izin alıyorsunuz.

Sonra ağırlığı kamu doktoru olmak üzere doktor temin edip, hizmetleri vermeye başlıyorsunuz.

Yoğun bakıma, servise ve laboratuvara devletten gelecek sevkleri de eklediniz mi…

Tadından yenmez oluyor özel hastanecilik.

Böyle bir zeminde, Acil Durum Hastanesi’ni işletmek ise daha kolay.

Şöyle ki;

Hastaneyi ve donanımı zaten Türkiye Cumhuriyeti hibe etmiş.

Kaldı geriye işletmesi.

‘’İşletmek kolay değil.’’ demeyin hemen.

Kolay.

‘’Dört duvar hasta bakmaz.’’ diyorlar ya.

‘’Dilediğiniz kadar yeni cihazlar alın, içine personel koymayınca olmaz.’’ diyenler var ya.

Yeter ki şartlarda anlaşın.

Yeter ki ‘’performanslarının’’ haklarını verin.

Koşa koşa gelirler, dört duvarı doldururlar!

Kimse kızmasın, gücenmesin. Tablo budur!

Çünkü;

Bu ülkede sağlık sistemi, olmaz denilen olayları yaşadı.

Vakti zamanında Yakın Doğu Üniversite Hastanesi’nin açılmasına engel olanlar, kapısından içeri girmem diyenler, akademik unvan almak için sıraya girdi, hastalarını sevk edip yine orada ameliyatlarını yaptı, olmadı kamu doktoru olsa da kendisi de orada tedavi oldu. Zor vakaları ‘’üniversite hastanesi’’ne sevk ederek yasal sorumlulukların altına girmekten kurtulanlar da oldu.

Bu ülkede sağlık sistemi başka sürprizler de yaşadı.

İlk defa Türkiye sermayeli bir hastane olan Kolan Hastanesi, 2012 yılında ülkemize gelirken, etmediklerini bırakmayanlar oldu. Açılışını aylarca geciktirdiler. Bin bir eziyetler verdiler. Sonra da bun yapanlar, Devlet Hastanesi’nden emekli olur olmaz, ‘’iyi bir fiyata’’ Kolan Hastanesi’ne kendilerini sırayla transfer ettiler. Üstelik, ‘’yerli özel hastane’’den, ‘’TC sermayeli özel hastane’’ye. Yıllarca da orada çalıştılar ve çalışmaya devam ediyorlar. Bazıları ise tamamen duygusal nedenle soluğu başka özel hastanede aldılar.

Bu ülkede özel hastanelerin çoğu, devlet destekli doktor ve devlet sevkleri ile ayakta durdu.

Devletin sağlık sistemi battı ama özel hastaneler karlarına kar kattı!

Demek ki, bu ülkede ÖZEL HASTANE İŞLETMECİLİĞİ gayet verimli bir şekilde yapılabiliyor.

Uğraşmasın Sayın Pilli.

Zaten açmaya niyeti var mı yok mu belli değil.

Koltuktan alınmamış, koltuğu değişmemiş tek bakan olarak, kapanmakla elde ettiği başarıya halel gelsin ister mi?

İstemez.

O zaman, sağlığın statikosu ile karşı karşıya gelir mi?

Ge-le-mez!

Gelirse pasif dirençle karşılaşır.

Bunu kendisi de çok iyi biliyor.

Etrafı tamamen kuşatılmış durumda bir Sağlık Bakanı olarak, tek konsantre olduğu konu, ‘’vakalar’’!

Sayın Pilli, Acil Durum Hastanesi’ni nasıl hayata geçirecek peki?

Sağlık sistemine yüklenmemek için KAPANMA, HEP KAPANMA ezberini bozması için bunu başarmak zorunda!

Bunu başarabilmesi, statiko ile iyi geçinmeyi bir kenara bırakmalı.

Sen razı, ben razı politikasından vazgeçmeli.

Gerekirse halk için koltuğundan vazgeçme, koltuğundan edine pahasına, elini taşın altına koymalı!

Ha bunu yapamıyor mu?

Ben talibim, Acil Durum Hastanesi’nin işletmesini Sağlık Bakanlığı olarak bana versin.

Sonra da nasıl işletilirmiş, cümle alem görsün…

İletişim: 0542-8529899