Her sistem sancılı değişir.

Sağlıkta da bunun arifesindeyiz.

Sağlıkta fiziksel altyapı sorunları yıllarca konuşuldu.

Sağlıktaki altyapısızlıktan yola çıkan bazı kamu hekimleri, kamu sağlık merkezleri haricindeki özel sağlık merkezlerinde hasta bakmalarını ikinci iş olarak görmüyorlardı.

‘’Hekim her yerde hekim’’ diyorlardı.

Her yerde hekimlik yapılması gerektiğini savunan sağlığın statiko ayağı, serbest çalışan hekimlerinise değil kamu sağlık kuruluşlarına girip hastalarıyla ilgilenmelerine izin vermeyi, yazdıkları reçeteleri ve raporları bile geçerli saymıyorlar!

Serbest Çalışan Hekimler Birliği tarafından, sağlıkta dönüm noktası niteliğinde bir mahkeme kararı var. Mandamus.

Yani, kamu hekimlerinin yasa gereği, hastalarına sadece kamuda bakabilecekleri, buna uymayanlara da gerekli disiplin soruşturmasının açılması konusu.

Bu konu, ustaca bir manevra ile çıkarılan tüzükle şimdilik ‘’dondurulmuş’’ durumda.

Ancak, Acil Durum Hastanesi’nin hayata geçirilmesi ile birlikte, sağlıktaki hareketlilik siyasi hareketliliğe taş çıkartacak gibi görünüyor!

Çünkü, Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin baskısı üzerine Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Ali Çaygür, Başsavcılık’tan Kamu hekimlerinin özel hasta hakkını kullanması konusunda görüş almak zorunda kaldı. Gelen sonuçtan memnun olmayanlar olacak ki, Başsavcılık’tan gelen görüş derhal sümen altı edildi.

Başsavcılık: "Özel sağlık kuruluşları, Özel sağlık kurulu çalıştırma yetki belgesinde kayıtlı olan hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarının gerektirdiği personeli kadrolu olarak çalıştırmak zorundadır." dedi.

Yetmedi, yasalar tüzüklerin üzerinde olduğundan dolayı sağlık kurumları ücretler tarifesi değişiklik tüzüğü ile kamu hekimlerine yasaya aykırı bir durum yaratmak söz konusu olamayacağını da özellikle vurguladı.

Elindeki diğer belgelere Başsavcılığın bu görüşünü de ekleyen Serbest Çalışan Hekimler Birliği, sağlıkta çok konuşulacak ve sonuçları ile sağlık sistemine yön verebilecek yeni bir hukuk mücadelesini de başlattı.

Acil durum Hastanesi’nin açılışı, sağlıkta çok konuşulacak hukuk sürecinin gölgesinde yapılacak.

Bu sefer elinde eskisinden de sağlam ve zengin belgeler bulunduran Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin bu mahkeme hamlesi karşısında, Sağlık Bakanlığı, Tıp-İş, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği neler yapacak?

Acil Durum Hastanesi’ni Kıbrıs Türk Toplumu önünde adeta bir prestij sınavı haline getiren Türkiye, sadece açılışla mı yetinecek yoksa başka konuların da takipçisi mi olacak?

Acil Durum Hastanesi hibesi ile farklı bir boyuta evrilme sinyalleri veren KKTC sağlığı üzerinden başka neler okuyacağız?

Bekleyip göreceğiz, hep birlikte yaşayıp öğreneceğiz…

İletişim: 0542-8529899