Kim bilir kaç yıllık… Ancak bu sadece 9 yılı mercek altına alabileceğimiz bir çırpılık ispat!

Dün, Pazar gün, sabah uyandım ve gazeteleri açtım. Bir baktım şu bakan, bu bakan, şu başkan, şu dernek, bu birlik pek çok açıklama yapmış. Kadın karar alma mekanizmasında etkin olsun. Kadın çalışma yaşamında yok. Kadınlar dünyadaki yoksulların 2/3’ünü oluşturuyor. Dünya üzerinde eğitimden yoksun bırakılanların %75’i kadınlar.

Kadınlar şöyle yok sayılıyor, böyle ayrımcılığa uğramakta.

Kadınların, insan hakları başta olmak üzere her türlü hakka erişimi için herkes her şeyi yapmaya hazır!

Ne zaman?

8 Mart’ta!

9 Mart’ta ne oluyor?

Özlerine dönüyor yabancılar.

Sadece 8 Martlarda söyledikleri için, sadece her yılın 8 Martlarında söyledikleri için birer tuğla koysalardı şu anda nüfusun yarısını oluşturan kadınların her türlü dezavantajı ve ataerkiye kurban edilmiş bilinçli eşitsizlikleri bitmiş, daha aydın, daha eşit bir devlet yapımız olurdu!

Tam 9 sene önce, dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na yazılmış bir açık mektubumu tekrarlıyorum. Siz içinden isimleri çıkarın. Yeni isimleri sırasıyla ekleyin. Kadın çalışmalar Dairesi’nin adı dışında ne değişmiş bir bakın:

“Sayın Şerife Ünverdi,

Günümüz ihtiyaçlarını karşılamaktan, eşitlikten, katılımdan ve sonuç almaktan uzak Kadın Çalışmaları Dairesi’ni açma girişiminizi hayret ve esefle izliyoruz. Hatırlamıyorsunuz ama bu yasa daha onaylandığı gün, çalışamayacağı anlaşıldığı için işlevselleştirilmemişti.

Bizler, kadın örgütleri, dernekler, sendikalar, siyasi partiler, üniversiteler olarak eşitliği sağlayacak ve daim kılacak, çağdaş ve geleceğe taşınabilir yasa ve kurum önerileri hazırladık; devletin her kademesine sunduk.

Meclisteki rafları dolduran önerilerimizi görmezden geldiniz. Bizi ve çalışmalarımızın tümünü dışladınız. Oysa toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden bilfiil etkilenen bizleriz. Neye ihtiyacımız olduğunu biz biliyoruz; ama siz, tepeden ve dayatmacı bir anlayışla devam ettiniz. Bu yasanın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıran ne yeterliliği ne de yetkisi vardır.

Biz, önce kadınlar, sonra cinsiyet eşitsizliğinden bilfiil etkilenenler ve eşitsizliği umursayanlar olarak bu daireye inanmıyoruz. On yıl önce yasası geçen bu daire, günümüz ihtiyaçlarına cevap vermekten uzaktır.

-Bu daire ancak partizanca istihdam yapar

- Yeni partili müdürler atayıp müşavir sayısını artırmaya yarar

- Siyasi ve kamu işlerindeki hantallığı artırır

- Kadına karşı şiddeti daha da görünmez kılar

- Sığınma evi ihtiyacını erteler

- Eşit işe eşit ücret talebini hasıraltı eder

- AB uyum çalışmalarını kesintiye uğratır

- Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’ne aykırı kalmayı devam ettirir

-Kadın düşmanı yasaların üstünü örter

-Ceza yasasının ucube yapısını korumaya devam eder

-Risk altındaki çocuklar ve kadınlarla ilgili sorunların devamlılığını garantiler

-Eğitim sistemindeki ataerkil zihniyeti pekiştirir

-Ücretsiz bakım hizmetleri ile ilgili yapılması gereken düzenlemeleri geri plana iter

-Gece kulüplerine, kadınların istismarına, mal gibi alınıp satılmalarına göz yumar.

İçinde yaşadığınız eşitsizliğin farkında olmayan “bir kadın bakan” olarak şimdi lütfen bize açıklayın: Kadının geleneksel rolünü pekiştiren, kadını “eş ve anne” olma kalıpları dışına çıkarmayan ve eşitsizliğin devamına göz yuman bu düzenlemeyi nasıl kabul edebiliyorsunuz?

Unutmayın ki, toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaleti, bu alanda çalışma yapan örgütler dışlanarak sağlanamaz. Bu ülkede, 2007’den beri gerçek ihtiyaca cevap verecek “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Mekanizması”nın kurulması için gerekli öneri ve çalışmaları hep birlikte gerçekleştirdik. Türkiye’de, Güney Kıbrıs’ta ve dünyanın birçok yerinde uygulanan, AB direktifleri ve BM raporlarıyla işlevselliği vurgulanan bu mekanizmayı kurmak yerine, hiç kabul görmemiş Kadın Çalışmaları Dairesi’ni yürürlüğe sokarak yanlış bir adım attığınıza inanıyoruz. Sizi gerçek toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak ve ihtiyaca cevap verecek bir Mekanizma kurmaya davet ediyor; bizlerin desteğini ancak böyle bir adım atarak alabileceğinizin altını çiziyoruz.”

***

Yazı 9 yıllık. Ancak kendi içinde 14 yıla işaret ediyor!

Lo lo lo ile bir yere varılmayacağını biz anladık. O nedenle inanmadıklarınızla ilgili çıkıp YALAN beyanatlar vererek sadece küçülüyorsunuz!

Dr. Çiğdem DÜRÜST