Asgari ücretin ilk 6 Bin TL olacağı açıklandığında bu rakam 'fena değil' idare eder şeklinde yorumlanmıştı.

Hatta bazı iş insanları bu rakamı ödersek batarız falan diyordu.

Fakat şimdi gelinen noktada akaryakıt fiyatları, elektrik kira masrafları ve gıda fiyatlarındaki artış düşünüldüğünde bu rakam gerçekten çok komik kaldı.

Şuan bir asgari ücretlinin bir de çocuk sahibi ise bu parayla geçinmesi imkansız.

Bir depo benzin Bin TL'ye dolar. Elektrik faturası da en az o kadar. Bir markete gir çık kaç para gittiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.

Bu ülke ciddi anlamda yoksulluk tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Kitlesel yoksulluk sosyal patlama demektir.

Gelir adaletsizliği de sosyal patlama demektir.

Bu gidişat hiç iyi değil.

Bundan 5 - 10 yıl önce KKTC ucuz benzin, yüksek asgari ücret, ucuz alkollü içki, ucuz otomobil fiyatları ile oldukça cazip bir ülkeydi.

Geldiğimiz noktada ise pahalılığın merkezi oldu. Özellikle asgari ücretli gerçekten zor durumda.

Keşke asgari ücret artmasaydı da hayat da böyle pahalı olmasaydı diye isyan edenler var..

Bakın dar gelirli bir çok aile çocuğuna okula giderken harçlık vermekte zorlanıyor.

Artık okul harçlığı bile ciddi bir kalem aile bütçesi için.

Zam üstüne zam yaparak bir yere varılamayacağı artık gün gibi ortada.

Biraz insaf...

Ali Pilli'den tarihi itiraf..

Ülkede ilaç krizi sürüyor.

Hastalar ilaçsız kara kara düşünüyor.

Parası olan özelden ya da Rum tarafından ilacını bulurken olmayan eli kolu bağlı oturuyor.

Bugün yıllarca Sosyal sigorta pirimini tıkır tıkır ödeyen vatandaşa ilaç bulamayan devlet yarın emekli maaşını veya ikramiyesini de bulamazsa hiç şaşırmayın.

Sağlık Bakanı Ali Pilli diyor ki: ülkeye ilaç girişinin kaydı yok!

Bu tarihi bir itiraf olduğu gibi tarihi bir utançtır da...

Sayın Pilli ülkeye giren ilacın kaydını Turizm Bakanlığı mı tutacak!

Bu nasıl söz?

Siz kaç yıllık sağlık bakanısınız?

Sizin döneminizde de mi yok kayıt? Sizden önce yoksa bunun sorumlusu kim araştırdınız mı?

O makam şikayet etme makamı mı yoksa sorun çözme makamı mı?

Kim bilir bu kayıtsızlıktan kaç kişi malı götürdü?

Hep stokçular kazanıyor!

Kıbrıs Türk halkıyla dalga geçiyorlar.

Birileri kafa kafaya vermiş halkı makaraya alıyor.

Benzin istasyonlarında akaryakıt yoktu.

Halk arabasına benzin koyamadı.

Akaryakıtçı isyan etti, tankerlerimiz bekliyor bize akaryakıt vermiyorlar diye...

Sonra bir açıklama hava muhalefeti varmış ondan.

Yahu siz hiç bugüne kadar hava kötü diye bu ülkede benzin istasyonlarının kapandığını gördünüz mü?

Sonra fiyatlara zam geliyor bir bakmışsınız tüm istasyonlarda benzin var...

Bu artık yüzsüzlüktür.

Anlaşıldı artık, bu ülkede bir devlet otoritesi yoktur.

İsteyen istediğini yapar...

Vatandaş ezilir stokçu köşeyi döner....

Borçlar vatandaşın sırtından ödenecek!

Gelelim alkol fiyatlarına yapılan zamma...

Zam aslında vergi dilimi üzerinden yapıldı yani daha alkole zam gelmedi.

Bu zam yapılırken bira - süt kıyaslaması gibi bir saçmalık da gündeme gelmiş ama şimdi hiç ona girmeyelim.

Buradaki zam ile amaç KIB-TEK'in borçları biraz olsun kapatmak.

Yani siyasilerin elini yüzene bulaştırdığı KIB-TEK'in borç yükünü vatandaşın sırtından çıkarmak.

Elektriğe yapılan zam yetmedi halkın sırtına binen şimdi de lüks tüketim deyip iğneden ipliğe okkalı zamlarla beceriksizliklerini kapatmak istiyorlar.

Kıb-Tek'in borç yükünün yarıdan fazlası AKSA'ya...

Bu alkol zammı ile AKSA'ya 850 Milyon tutarındaki borcun ödenmesi bekleniyor.

Aksa'nın yüzü gülecek, vatandaş da naparsa yapsın artık...

Anlaşılan bu süreçte tüm maddi açıklar vatandaşın sırtına binilerek kapatılmaya çalışılacak.

Gerçekten teker patladı bir yere toslayacaklar ama işin kötü yanı hükümetin kendi içinde kamuda bir tasarrufa gittiğini duyan var mı...

Yok tabi...

Varsa yoksa vatandaşa daya zammı geç...

MESAJ KUTUSU

Sayın Ayşegül BAYBARS, Belediyeler reformuna muhalif olan açıklamalar yapıyorsunuz ama bu hükümet de yasayı bakanlığınız döneminde sizin hazırladığınızı ve kendilerinin hiç dokunmadan geçirdiklerini iddia ediyorlar. Bu konuda detaylı bir açıklama yapmakta yarar görüyoruz…

Sayın Ali PİLLİ, Kalkanlı Yaşam Evinde bazı hemşire ve çalışanların bir hekim arkadaş için kumpas kurmaya çalıştıklarını biliyor muydunuz? Buraya ciddi bir şekilde el atmanız gerek zira çok yakında kan gövdeyi götürecek gibi gözüküyor…

Sayın Erkan KAYA, Turizm Bakanlığı Özel kalem müdürlüğünüz hayırıl ve uğurlu olsun. Bölgeli arkadaşlarınız bu makam için büyük mücadele verip baskı uyguladılar kıymetlerini bilirsiniz artık değil mi?

Sayın Olgun AMCAOĞLU, eşiniz, Başbakanın eşi Ece hanımın kadınlar toplantısına katılmayınca bunun pasif bir eylem olduğu konuşulmaya başlandı. Elbette sizlerin bileceği bir iş ama bazı kırgınlıkların devamının hiç kimseye faydası olmayacaktır…

Sayın Gürsel UZUN, Girne Akçiçek Hastanesi başhekiminin gayrı resmi yollardan değiştirilmek istenmesi üzerine parti içinde fazlasıyla kızgınlığınızı ortaya koymaya başladığınız ve telefon gruplarında bunu sert bir şekilde şikayet ettiğinizi duyduk. Umarız alınan hatalı kararlardan erken dönülür!

Sayın Suat YELDENER, Müsteşarlık makamı gitti ama en az onun kadar önemli bir makam olan e-devlet artık sizin emir ve denetimindedir. Ülke geleceğini de hayati şekilde etkileyecek yeni göreviniz hayırlı ve uğurlu olsun. Dışarıdaki tecrübenizi burada da göstermenizi bekliyoruz…

Sayın Bertan ZAROĞLU, bazı yönetim kurulu başkanlıkları bir yerde dursun eğer temaslar başarılı geçerse bir bakanlığın müsteşarlık koltuğuna oturacağınız artık an meselesidir. Rakipler epey tekli gösterecek ama birkaç gün gürültü kopardıktan sonra unutulup gidecektir…

Sayın Ahmet BENLİ, önceki gün Lefkoşa’da nezih bir restoranda bazı belediye başkanları il birlikte bir toplantı yemeği yerken görülmüşsünüz. Toplantı sonrası her türlü eylem kararının üretildi iddia ediliyor, hadi bakalım gazanız mübarek olsun…

Sayın Fevzi HANSEL, ülke sorunlarına duyarlı bir hukuk adamı olarak Kıb-Tek ve hükümet aleyhine dava dosyalamanız kamuoyunda memnuniyetle karşılandı ancak bu konuda hiçbir sonuç alamayacağını bile bile bu işi girdiğinizi de biliyorsunuzdur değil mi?

Sayın Sunat ATUN, sütten ucuz satıldığı için yine birayı zamlasaydınız ama ha keşke sütü de ucuzlatmak için bir yol bulsaydınız en azından garibanın hayır duasını almış olurdunuz. Çok çocuklu aileler artık evlerine süt götüremiyorlar, bakalım bir çözüm yolu üretebilecek misiniz?..