<div>İnönü Meydanı bu akşam tarihi bir buluşmaya sahne oldu. Kıbrıs’ın dört bir yanından gelen binlerce insan</div> <div>Sibel Siber’e destek için Lefkoşa mitinginde buluştu. Yaklaşık on bin kişinin doldurduğu meydan, ‘Birlik,</div> <div>mücadele, dayanışma’ ve ‘Kıbrıs’ta barış engellenemez’ sloganlarıyla inledi. Miting alanına kortejler</div> <div>eşliğinde gençlerle birlikte giren Siber, meydanı ayağa kaldırdı. Kalabalığın arasında yerini alan Siber’in etrafı</div> <div>kadın ve gençler tarafından sarıldı. Sahne etkinliği Niyal Öztürk ve grubunun sahne alması ile başladı.</div> <div>Coşkulu kalabalığın eşlik ettiği şarkılar Kıbrıs’ta barış için hep bir ağızdan söylendi. Renkli görüntülerin</div> <div>yaşandığı gecede inançlı kalabalık “19 Nisan’da değişim yaşanacak” dedi. Müzik dinletisinin ardından</div> <div>konuşmalara geçildi. Sahneye ilk olarak CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk çıktı. Erk’in meydan konuşmasının</div> <div>ardından eski başbakan ve genel başkan Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer sahneye çağrıldı. Coşkunun</div> <div>tavan yaptığı konuşmanın ardından 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat sahneye çıkarak halka seslendi.</div> <div>Konuşmasını yapmak üzere sahneye davet edilen Genel Başkan ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun</div> <div>konuşmasını tamamlamasıyla milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları, MYK üyeleri ile Kadın ve</div> <div>Gençlik Örgütü üyeleri de sahneye çıkarak halkı selamladı. Ardından Sibel Siber son sözünü söylemek üzere</div> <div>sahneye davet edildi.</div> <div>SİBER: MEYDAN BURADA, HALK BURADA!</div> <div>Siber konuşmasında şunları kaydetti:</div> <div>“Bu seçim çocuklarımızın seçimi. Bu seçim gençlerimizin seçimi. Bu seçim kadınlarımızın seçimi. Bu seçim</div> <div>annelerin, babaların, ülkemizin seçimi. Biz karar verdik. İşte meydan işte karar! Meydan burada! Değişim</div> <div>diyen halk burada! Biz karar verdik değiştireceğiz! İnönü Meydanı bir tarihe daha imza atıyor. Bir tarih daha</div> <div>yazacak. Ve biz çözeceğiz. Çünkü bizim enerjimiz var. Bu seçim köhne zihniyetle yeni bakış açısı arasında, bu</div> <div>seçim eskiyle yeni arasında. Bu seçim egosu yüksek, ben bilirim, en iyisini ben bilirim diyenle takım ruhuna</div> <div>inanan arasında. Bu seçim kibirlilikle mütevazilik arasında. Bu seçim ‘ben’ seçimi değil. Bu seçim bizim</div> <div>seçimimiz. Ülkemizin halkımızın seçimi. Ve biz kararlıyız. Bu seçim aş korkusu, iş korkusu, göç korkusu</div> <div>verenlerle demokrasi arasında, kardeşlik arasında, sevgi arasında. Farklı hikayelerden ortak geleceğe</div> <div>yürüyeceğiz. Kimimiz Anadolu’ndan geldik toprağa tutunduk. Kimimiz güneyden geldik kimimiz</div> <div>buralardaydık toprağa tutunduk. Ama biz olduk. Yıllarca ‘biz’ olmamızı engelleyerek seçim kazandılar ama</div> <div>artık bitti! Gönderiyoruz. Bu köhne zihniyet tarihe karışacak. Biz farklı hikayelerimizden ortak geleceğimize</div> <div>yürüyeceğiz. Biz olarak başaracağız. Ama bu güzelliği çoğu zaman bölerek, korku, endişe vererek bize</div> <div>yaşatmak istemediler. Buna artık geçit vermeyeceğiz! Biz seçim kampanyamızı endişe üstüne kurmadık. Köy</div> <div>isimleri haritalar üstüne kurmadık. Biz seçim kampanyamızı ego üstüne de kurmadık. ‘Ben liderim, ben</div> <div>bilirim’ demedik. Takım ruhu dedik! Takımımız ekiplerimiz var. Biz en iyi bilenlerle çalışacağız. Uzlaşı ile</div> <div>empati ile barış diliyle. Tepeden bakarak sen kimsin diyerek değil. Biz olarak takım ruhuyla ekip ruhuyla</div> <div>başaracağız. Çözeceğiz kararlıyız. Biz kararı verdik. 19 Nisan’da güzel bir rüzgar esecek. İçimiz sevinçle kıpır</div> <div>kıpır olacak. O güzel rüzgar ülkemize çözüm barış demokrasi getirecek. Çocuklarımız göç etmeyecek. Biz</div> <div>çalışkanız. Biz güçlüyüz. Biz varız. Kendi kimliğimizle dünyanın bir parçası olacağız. Kararlıyız bunun için</div> <div>buradayız. Biz korku salarak değil vizyonla projelerle geliyoruz. Projelerimizle kadın projemiz genç projemiz</div> <div>güvenli yaşam projemiz... Kıbrıs’ta çalışma grubu projemizle geliyoruz. Bir bir değişimi gerçekleştireceğiz.</div> <div>Eski sorunlara yeni çözümler bulacağız. Bu güç bizde vardır. Haydi sandığa! 19 Nisan’da sandığa oy vermeye!</div> <div>Verilmeyen her oy böyle gelmiş böyle gidere onaydır! Buna izin vermeyelim. Gidelim oyumuzu kullanalım,</div> <div>yeni ve güzel bir başlangıca merhaba diyelim. Biz kararımızı verdik. Barış için çözüm için demokrasi için</div> <div>temiz siyaset için, biz olmak için karar verdik. Biz varız. Çocuklarımız için gençlerimiz için geleceğimiz için</div> <div>varız. Değişimi birlikte başarabiliriz.”</div> <div>ERK: 5 YIL DAHA KAYBETMEMEK İÇİN PAZAR GÜNÜ SANDIĞA!</div> <div>Genel Sekreter Kutlay Erk şunları kaydetti:</div> <div>“Son 5 yılı değerlendirelim. Biri geldi seçildi. Talat’ın bıraktığı yerden devam edip Kıbrıs sorununu çözeceğim</div> <div>dedi. 5 yıl hiçbir şey yapmadı. 5 yıl sadece bu statükonun sürmesi için görüşme masasında görüşür gibi</div> <div>yaptı. Şimdi 2 yılda çözerim diyor. 5 yılda çözemediğini 2 yılda nasıl çözecek? 2 yılda çözebileceksen 5 yılda</div> <div>niye çözmedin? 1 defa bir trafik kazası oldu bir daha olmayacak. Sana bir 5 yıl daha yok. Seninle beraber</div> <div>olan yardımcına da bir 5 yıl daha yok. Biri diyor ki bu ülkede hiçbir şey değişmez. Bu ülkede ilerleme olmaz.</div> <div>Pes etti gitti bir kenara çekildi kitap yazdı yurt dışı gezdi. Ama Kıbrıslı Türkler bu süreçte çok sıkıntılar çekti</div> <div>çok mücadele verdi. O yoktu. Onun ne fikri vardı ne emeği ne görüşü vardı. Kıbrıslı Türklerle beraber değildi.</div> <div>Aniden beni seçin dedi. Seçmezseniz yine giderim elimi taşın altına koymam diyor. Daha önce yapmadım</div> <div>yine yapmam. Böyle erken pes edenlere bizi bırakıp gidenlere yeni bir 5 yıl vermeye iznimiz yok. Biz Kıbrıs</div> <div>sorununu çözmek istiyoruz! Biz bu sorunu çözecek bir lider istiyoruz. Güven duyacağımız iş odaklı başarı</div> <div>odaklı siyasi hayatı başarı odaklı birini istiyoruz. Bizim gelecekle randevumuz var. AB ile randevumuz var.</div> <div>Dünya ile randevumuz var. Daha fazla demokrasi daha fazla özgürlükle birleşik Kıbrıs’la randevumuz var. O</div> <div>randevunun başlangıcı meydanda. Şu anda randevumuza gitmek için barış içinde bu adada yaşamak için bu</div> <div>akşamdan itibaren yürüyüşümü başlattık. Barış, demokrasi, AB, dünya bizi ve Dr. Sibel Siber’i bekliyor. Pazar</div> <div>günü dünyayla yeniden buluşmak için sandıklara gidiyoruz. Biz insanlarımıza güveniyoruz. İkinci bir trafik</div> <div>kazası olmayacak ve Kıbrıslı Türkler çözümü gerçekleştirebilecek bir lidere cumhurbaşkanlığını verecek.”</div> <div>SOYER: MÜHRE VURUN ÜFÜRÜN TEPSERSİN, GELECEK BİZİM!</div> <div>Eski başbakan ve genel başkan Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer şöyle konuştu:</div> <div>“İnönü Meydanı’ndayız varız be, buradayız! Bu meydanda insanların sevgiye, barışa, demokrasiye olan</div> <div>inancı var. Biz asla geçmişin karanlığının düşmanlıklarının sevgisizliklerinin geleceğinin aydınlığına gölge</div> <div>düşürmesine fırsat vermeyiz. Geçmişin düşmanlıkları kırgınları bunlardan çıkarılacak sonuçlarla geleceğin</div> <div>aydınlığına gidecek olan enerjidir. Bunun için sürekli bir şeye ihtiyaç vardır. Halkın temel çıkarlarını merkeze</div> <div>koyarak başkalarıyla diyalog kurmak barışın dilini demokrasinin olgun ve kucaklayıcı noktasını üretmek</div> <div>gerekiyor. Talat’tan sonra Dr. Sibel Siber’i topuk seslerinin eşliğinde taşıyacağız saraya. İncelik gelsin zarafet</div> <div>gelsin birleştiricilik gelsin saygı gelsin kararlılık gelsin sevgi gelsin. Onun için geçmişin düşmanlıklarının</div> <div>yanlışlıklarının hatalarının gölgesini geleceğe giden yolda gölge etmemek için Dr. Sibel Siber’i taşıyacağız</div> <div>saraya. Eroğlu dedi ki ‘Kıbrıs’ta barış engellenemez’ sloganı demode oldu. Çözümsüzlüğü yıllardır savunan</div> <div>çözüme zerre kadar katkı üretmeyen 56 model Chevrolet zihniyetleri barış kavramının demode olduğunu</div> <div>söylüyor. Bu İnönü Meydanı’ndan haykıralım; Kıbrıs’ta barış engellenemez! Geçmişin karanlığının geleceğe</div> <div>gölge etmemesi için geçmişin düşmanlıklarının geleceği kirletmemesi için Ortadoğu’da kanların aktığı ama</div> <div>Küba ile ABD liderlerinin buluşabildiği bir olgunluğunun da yaşanabildiği bir dünyada bir kadını</div> <div>cumhurbaşkanlığına taşımak bütün dünyaya vereceğimiz en önemli mesaj olacaktır. Pazar günü gideceksiniz</div> <div>sandığa. Oy pusulasında 2. sıradadır Sibel Siber. CTP‐BG ambleminin altında bir kare var. Alacaksınız mührü</div> <div>vuracaksınız o kareye. Sonra o mührü usul usul bir kenara koyacaksınız. Ondan sonra alın oy pusulasını. Bir</div> <div>üfürün! Tepsersin ki geleceğe hep birlikte gidelim!”</div> <div>TALAT: PAZAR GÜNÜ SİBER’İ CUMHURBAŞKANLIĞINA TAŞIYORUZ!</div> <div>2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat konuşmasında şunlara yer verdi:</div> <div>“Artık yeni bir dönemece vardık. Artık çözümsüzlük çözümdür diyen zihniyeti tarihin çöplüğüne gönderme</div> <div>zamanı geldi. Mevcut lider ‘ben Talat’ın bıraktığı yerden devam edeceğim’ diye genel sekretere mektup</div> <div>yazdı ve başladı. Doğrudur benim bıraktığım yerden aldı çözümsüzlüğe götürdü tıkadı, süreci batağa soktu.</div> <div>Birçok yazar birçok çizer bir ay önce Anastasiadis’in masaya dönmesi için çağrısı yaptı. Ve diyorlar ki</div> <div>Anastasiadis masaya dönsün görüşmeler başlasın bir an önce çözüme gidelim. Anastasiadis’in masaya</div> <div>gelmesi gereklidir şarttır. Ama ondan da önemlisi orada Eroğlu’nun o masada olmamasıdır. Barış sürecinin</div> <div>motor gücü Kıbrıs Türk tarafıdır. Eğer motor güç Kıbrıs Türk tarafıysa Kıbrıs Türk tarafının müzakere sürecini</div> <div>sürüklemesi gerekir. Yaratıcı bir güçle büyük bir enerjiyle bu süreci götürmesi gerekir. Bunun da en başta</div> <div>gereği çözüm isteyen bir liderliğin orada bulunmasıdır. Derviş Eroğlu bir 5 yılımızı kaybettirdi, bu 5 yıl Kıbrıs</div> <div>Türküne çok pahalıya mal oldu. Ekonomik olarak siyasi olarak uluslararası ilişkilerde büyük kayıplara yol açtı.</div> <div>O nedenle görünen odur ki Kıbrıs Türkü bunun hesabını soracaktır ve bu Pazar daha birinci turdan Eroğlu’nu</div> <div>göndereceğiz. Gün geldi. Bu dönemeci çok güzel bir şekilde dönmemiz lazım. Tereyağından kıl çeker gibi bu</div> <div>süreci başarıyla sonuçlandırmamız lazım. Ve bunun için CTP’nin adayını cumhurbaşkanlığı katına taşımamız</div> <div>lazım. Pazar gün hep beraber sandıklarda CTP adayı Dr. Sibel Siber’i cumhurbaşkanlığına götürmek üzere var</div> <div>gücümüzle çalışacağız.</div> <div>YORGANCIOĞLU: 19 NİSAN’DA BU İŞİ BİTİRİYORUZ</div> <div>Genel Başkan ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu ise konuşmasında şunları kaydetti:</div> <div>“19 Nisan’da halkımızın çalınan 5 yılını geri alacağız. Yeni bir döneme başlıyoruz. Bu dönem aydınlık bir</div> <div>dönem olacak. Bu dönem halkımızın bütününün kucaklandığı bir dönem olacak. Bu dönem Kıbrıs sorununun</div> <div>çözüleceği bir dönem olacak. Bu akşam derin rüyalarına dalıp 19’unda saraya gideceğini sananları derin</div> <div>rüyalarından uyandırdınız. Gerçek dünyaya davet ettiniz onları. Ve 19’unda bu rüyanın biteceğini bu akşam</div> <div>onlara hatırlattınız. Söz konusu Kıbrıs sorununun çözümü olunca söz konusu Kıbrıs Türk halkının geleceğinin</div> <div>güvence altına alınması olunca söz konusu çalınan 5 yılın geri alınması olunca söz konusu gençlerimize</div> <div>mutlu bir gelecek yaratmak olunca söz konusu Kıbrıs Türk halkının uluslararası hukukun içine girmesi olunca</div> <div>ve söz konusu halkımızın geleceği olunca nerede olursanız olunuz koşup görevinizi yapmaya gelirsiniz. İşte</div> <div>CTP’lilik budur. Bizim yüreğimiz insan sevgisiyle doludur. Bizim partimiz demokrasiye inanmaktadır.</div> <div>Geleceğimiz önemsediğimiz bir konudur. Hele de söz konusu gençlerin geleceğiyse. Bu nedenle 19 Nisan’da</div> <div>biz bu işi bitireceğiz. Birliği gözlerinizdeki parıltıdan görüyorum. Mücadeleyi heyecanınızdan görüyorum.</div> <div>Yeni dönemde halkımızın ve gençlerimizin çok daha katılımcı olacağı bir süreç yaşanacak. Kadınlarımızın</div> <div>siyasetin her alanında çok daha önde olacakları bir dönem olacak. Sibel Siber’in cumhurbaşkanı makamında</div> <div>olacağı Kıbrıs sorununun çözüleceği bir dönem olacak.”</div> <br>