Önce yürekleri hoplatan facia haberi…

Okul inşaatı çöktü, 5 işçi yaralandı!

Sonra yapılan bir takım açıklamalar;

5 İşçinin sağlık durumları iyi!

Hepsi o kadar!

Hastanede yatan 5 işçiyi kim ziyaret etti bilen var mı?

Örneğin Cumhurbaşkanı Akıncı…

Eşini de koluna takarak çarşı pazar gezilerine başladı!

Belli ki adaylığı artık kesin…

Bu ülkede bir faciaya ramak kalmıştı oysa!

5 çalışan şimdi hastanede değil tabutlarda memleketlerine gidiyor olabilirlerdi…

Yabancı işçilerin bu ülkede zerre kadar olsun değeri yok mu?

Ülkenin cumhur reisini hiç mi ilgilendirmek bu tür konular…

Yoksa onların oyları yok diye mi bu ilgisizlik!

Okul inşaatı için ihaleye çıkan Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı…

Bakan, müsteşar ya da herhangi bir müdür işçileri ziyarete gitti mi?

Gitse bolca resim çekilip sosyal medyada paylaşırlardı oysa değil mi?

Onlar sadece topu başka bir bakanlığa attılar…

5 can onlar için de önemli değildi çünkü!

Topu attıkları Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı…

Planlama ve İnşaat Dairesi bu bakanlığa bağlı çünkü!

Bakan ya da başka bir yetkili, çalışanları ziyaret etme nezaketi gösterdiler mi?

Ya Çalışma ve Güvenlik Bakanlığı…

Adı üstünde güvenlik!

Kimin güvenliği, işçinin emekçinin, yani çalışanların…

Kurdela kesmek için birbiriyle yarışan bakanlar ölümden dönen 5 işçiyi hastanede ziyaret etmek gibi bir sorumlulukları olduğunu niye hesaba katmazlar ki!

Oyları yok diye mi?

Oysa biz Başbakandan bile beklerdik böyle bir ziyareti…

Ersin bey adım gezmesini biliyor da Londra dönüşü bir de hastaneden geçme zahmetini gösterse fena mı olurdu yani!

Buraya kadar insani meselelerdi, atlanmaması gereken…

Şimdi gelelim asıl meseleye;

İnşaatın çökmesi tamamen teknik bir konudur belki bizim bile söz söyleme hakkımız yoktur ama biz en azından işi bilen ile oturup bir takım bilgilere sahip oluyoruz…

Bir inşaat, hem de içinde yüzlerce öğrencinin eğitim göreceği bir inşaat niye çöker ki?

İş Sağlığı ve Güvenliği uzmanları diyor ki;

İş yerlerindeki kazaların yüzde 98’i önlenebilir niteliktedir…

Yani kaza riski sadece yüzde 2 oranı kadar az!

Ama belli ki bu inşaatta bir hata var, ihmal var…

Bunu biz değil işin uzmanları söylüyor!

Öncelikle şuradan başlamak gerek;

150 günde bitmesi gereken bina 60 günde yıkıldı ya…

Böyle bir binanın 150 günde bitmesi ne kadar sağlıklıdır?

Yine işin uzmanları bu tür binaların bitmesi için 300 gün kadar süre gerekli olduğunu söylüyorlar…

Bu acele niye, önce bunu sorgulamak gerek!

Yine işin uzmanlarının uyarıları ve tabi ki soruları var sırada…

Bu bina yapılırken hele de beton dökülürken çelik hesabı yapıldı mı?

Kolonların altına konulan destek yapılardan bahsediyoruz…

Döküm esnasında işin uzmanları ya da kontrol mühendisleri orada mıydı?

Örneğin Planlama ve İnşaat Dairesi’nden bir mühendis gidip orada beton dökülürken denetleme yaptı mı?

Ya o sırada inşatta çalışanlar denetlendi mi?

Başlıkları, ayakkabıları ve giysileri iş güvenliği kurallarına uygun muydu?

Uzmanlar diyor ki;

Dua edelim de kaza ikinci kat devam ederken değil de birinci katta oldu…

Aksi ölümlerin kaçınılmaz olduğunu iddia ediyorlar!

Şükürler olsun ki can kaybı yok ama ya olsaydı, bunun hesabını kim verecekti?

Ya da şimdiye kadar o kadar kişi inşaatlarda can verdi kim hesap sordu, kim bedel ödedi?

Bu olayda kimse kimseni üstüne topu atmasın…

Kaza ucuz atlatılmış ama ülkede iş güvenliği filan diye bir şeyin olmadığı da ortaya çıkmıştır!

Denetim yoktur…

Kontrol de öyle!

Hatta konunu uzmanı iş bilen sayısı da bir elin parmaklarının sayısı geçmeyecek kadar azdır…

Hatta bu binanın sigortasının bile olduğuna eminiz!

Hata ve ihmal kesindir…

Buna neden olanların ortaya çıkarılması için de öncelikle inşaatın uzun bir süre durdurulması ve derin bir araştırma sonucunun beklenmesi gerekmektedir!

Zira özellikle de dün olayın ört bas edilmesi için birilerinin devreye girdiğini duyunca kulaklarımıza inanamadık…

Konuyu takip edeceğimizden emin olabilirsiniz!

Gitse vay gitmese vay!

Başbakan Ersin Tatar…

Gezmesini seven bir siyasetçi.

Hem de geçmişten beri!

Ülkeyi geziyor, Türkiye’yi geziyor şimdi de yurt dışına açılmaya başladı…

Hele de Londra’ya gitmesiyle üstünden büyük bir yük kalktı!

Yorumlara bakıyoruz yine eleştiriliyor…

Memleket yangın yerişmiş de niye geziyormuş!

Paylaşımları da tepki çekiyor…

Önce Londra’ya gidememekle suçlandı, manalı yazılar döşendi şimdi de bu ziyaret eleştiriliyor!

Tatar’ın huyu bu…

Bunu kabul etmek gerek!

Londra konusunda da aklandı…

Bunu da tepe tepe kullanacak!

Eğer ziyaretleri birileri tarafından da beğenilmiyorsa bunun hesabını da seçimlerde verecek…

Bu kadar baskı ve eleştiri niye!

MESAJ KUTUSU

Sayın Behiç ÖZTÜRK, bazı savcıların avukatlık yaptıkları dönemdeki müşterilerinin dosyalarını savcı olduktan sonra lüzumsuz yere beklettikleri konusunda şikayetler almaya başladık. Bu tür ilişkilerin mercek altına alınması isteniyor!

Sayın Canan Perkan ZEKİ, yönetim kurulu başkanı olarak AÖA’nin YÖK onaylı doçentlik belgesini tanımaması konusundaki görüşleriniz nelerdir? Yoksa bu işin perde gerisinde de torpili olan bir hoca bu makama getirilmeye çalışılıyor dersiniz?

Sayın Ersin TATAR, artık Londra ziyareti de sıkıntı olmaktan çıkmışken mahkemelere acil olarak çalışan istihdam etmek için girişimde bulunmayı düşünür müydünüz? Zira artık dava dosyaları bile kaybolmaya başlandı ve bu da çalışan eksikliğinden kaynaklanıyor!

Sayın Tözün TUNALI, Cumartesi günü yapılan DP kurultayında Parti Meclisi üyesi seçilerek yuvaya geri dönüş yapmışsınız. Serdar beyle pek anlaşamamıştınız bakalım Fikri bey ile yıldızlarınız uyuşacak mı? Hayırlı olsun…

Sayın Erdal ONURHAN, El-Sen’in şok eyleminde elektriklerin kesilmesi için sizin talimat verdiğiniz iddia ediliyor. Konuya açıklık getirmeniz ve perde gerisinde yaşananları açıklamanız bekleniyor…

Sayın Hasan TAÇOY, Aralık ayına da girdik ya artık Kıb-Tek’te bütün gözler sizin üzerinizde olacak. Zira şimdiye kadar el değmemiş konulara el atacağınız bekleniyor. Dört gözle bekliyoruz. Bakalım cesur kararlara imza atabilecek misiniz?

Sayın Serdar DENKTAŞ, DP kurultayında parti meclisine girmekten son dakika vaz geçip en doğru olanı yaptınız. Zira bunu yapmasaydınız parti tabanında hep gölge başkan olarak kalacak ve tepkilere neden olacaktınız değil mi?

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Girne’deki okul inşaatının çökmesinde şimdi bütün gözler sizin üzerinizde olacak. Zira bu binada iş güvenliği konusunda ciddi eksiklikler olduğu iddia ediliyor. Konuya hassasiyetle yaklaşmanızı bekliyoruz…

Sayın Cafer GÜRCAFER, okul binasının çökmesiyle birlikte konunun kapatılması için bir takım perde gerisi oyunların oynandığı yönünde ihbarlar almaya başladık. Bir soruşturun bakalım konuyu kim kapatmak istiyor!

Sayın Emrah ÇAKIR, müteahhidi olduğunuz okul binasının çökmesi sizin için büyük talihsizlik oldu umarız binayı işe başlamadan önce sigorta ettirmişsinizdir. Zira 750 Bin TL küçük bir para değil tabi ki…

Sayın İzzet İZCAN, sizin partinin üyeleri konusunda son yılarda ciddi bir düşüş yaşandığı yönünde şikayetler geliyor. Acaba diyoruz artık solda birlik için bir şeyler yapsanız da oyları bölmeseniz daha mı iyi olur acaba?