Dipkarpaz’da yıkımı yapılan bungalovlar…

Açık yazmak gerekirse kaçak yapılar!

Bu konuda tartışmalar o kadar yanlış noktalara getirildi ki toplumsal huzursuzluk boyutuna kadar ulaştı…

Bazı siyasiler ve kurumlar yaptıkları açıklamada olayı ayırımcılığa kadar getirdiler!

Benim de çok korktuğum Türkiyeli-Kıbrıslı meselesi yani…

Kıbrıslı yapar yıkılmaz, Türkiyeli yapar yıkılır noktasına kadar geldi!

Böyle bir şey olabilir mi, olursa ayıp olur ama eğer olmazsa da konu buraya çekilir o daha da ayıp…

Burada tek eksiklik var;

Herkes konuşurken, asıl konuşması gerekenler susuyor…

İşletmesi yıkılan bir vatandaş bu konuda ilginç açıklamalarda bulundu, büyük ihtimalle de asıl sorun burada…

Diyor ki;

“Bana 25 yıldır yap diyenler ne olacak?”

Üstü kapalı bir açıklama tabi ki…

Siyasileri kastediyor ama isim vermekten çekiniyor!

Bu yasa dışılığa izin verenleri deşifre etse sorun kökünden çözülecek…

Bizim bildik siyasiler yani!

Yasal olmayanları yasal gibi gösterip üç-bey oy uğruna vatandaşa yasa dışı işler yapsın diye destek olan siyasiler…

Hele de olay devletin çok da umurunda olmadığı ülkenin bir ucunda ya!

Siyasetçi yap derse vatandaş niçin yapmasın ki…

Sonra da al başına belayı!

Şunu kabul etmekte yarar vardır;

Bu yapıların yasal değildir ve yıkım kararı doğrudur!

Şimdi diyeceksiniz ki peki ya Girne’deki kaya gurubunun iki katı kaçak binası…

O da yıkılmalıdır!

Yasalar ülke sınırları içindeki her yeri kapsar…

Ama yanlış olan şudur;

Kaya grubunun kaçak yapılı yıkılmıyor, Dipkarpazdakiler de yıkılmasın!

Oldu o zaman ülkenin dört bir yanına böyle kaçan binalar yapılsın ama bir kötü örnek var diye onlara da göz yumulsun…

Böyle saçma bir düşünce tarzı olamaz!

Devlet ve toplum yasalara sahip çıkmazsa uzaydan birileri gelip mi çıkacak…

Burada sorumlular, 25 yıldır yap diyenlerdir…

Pek tabi ki bu ülkeyi yönettiklerini sanan ama akılları fikirleri makamlara gelince devletin yasalarını görmeyip siyasi rant peşinde olanlar!

Daha çok o makamları işgal etsinler diye…

Giderler yerler içerler, sırt sıvazlarlar ve ‘korkma da arkanda biz varız’ deyip vatandaşı yasal olmayan icraatlara zorlarlar!

Sonuçta alın size işte kaos…

Harcanan paraların ve emeğin heba olması!

Tutuklamalar, göz yaşı ve isyan çığlıkları…

Olan hep vatandaşa olur da!

Zararını vatandaş görürken onlar nedense hep böyle işlerden sıyırırlar…

Deşifre edilmedikçe de ağlamaya sızlamaya devam!

Askeri tesisler sivile açık olunca…

Yaklaşık 1 aydır Lefke bölgesindeyiz…

Bir süre daha buralarda olacağız!

Haliyle birtakım gözlemlerimiz ve saptamalarımız da beraberinde geliyor…

Esnafın şikayetlerini yakından izleme fırsatımız oldu!

Konu bu kez askeri bir sıkıntı ve çok da fazla eleştiride bulunmaktan kaçınıyorlar ama ortada bir gerçek varsa da bunları dile getirmemek en azından bize yakışmaz…

Bölgede sahilde tesisleri olanların şu sıralar en büyük sitemi buradaki askeri tesislere!

Kimsenin askere karşı çıktığı yok ama tesislerin sivile açılması onların işlerine büyük bir darbe vurmuş…

Bölge sakinleri ya da dışarıdan gelenler askeri tesislerdeki fiyatların çok ucuz olması nedeniyle halkı olarak buraya akın ediyorlar!

Biz de uğradık kendi gözlerimizle gördük, masalar, şezlonglar ve deniz insan kaynıyor…

Haliyle diğer özel işletmeler de sinek avlıyor!

Soru şu elbette;

Ülkenin diğer bölgelerindeki askeri tesisler vatandaşa kapalıyken, Yedidalga’da ki iki askeri tesis niçin sivile serbest!

Askeri yetkililer bu konuyu mutlaka gündemlerine almalıdır…

Hani şu iki gündür devam eden batı bölgesi turizm vizyonu günleri ve burada yapılan konuşmaları da dikkate alınca…

Paylaşma ihtiyacı hissettik!

Yetki karmaşası varsa icraat yoktur!

Yıllardır süre gelen bir sorun…

Memleketin hemen her meselesinde yetki karmaşaları yaşanıyor…

Mesela çevre konusu, Meclis Başkanı da ifade etti!

Mesela Girne’deki ses kirliliği…

Bu konuda birden çok yetkili var!

Kaymakamlık yetkili, Çevre Dairesi yetkili, polis ve belediye de yetkili…

Ama bu kadar yetkili varken adam eğlence yerinin müziğini sonuna kadar açıyor binlercesi rahatsız!

Girne Yat Limanı da öyle;

Bakanlık yetkili, Kaymakamlık yetkili, belediye yetkili, yetkisiz kimse yok!

Liman kokudan ve pislikten geçilmiyor…

Onun içindir, yetki karmaşası olduğu müddetçe orada icraat beklemek biraz saflık olur!

MESAJ KUTUSU

Sayın Kor.Gen. Ömer PAÇ, Yedidalga bölgesindeki askeri tesislere vatandaşın girip buradan faydalanması ilk bakışta güzel bir icraat olabilir ama buradaki özel işletmelerin işleri de ters orantıda kesat gitmeye başladı. Kendilerini bir ziyaret edip dertlerini dinlemenizde yarar görüyoruz…

Sayın Mehmet HARMANCI, son açıklamanızdaki hükümete sitemleriniz savaşın başladığı yönünde yorumlanıyor. Yerel seçimler yaklaştıkça tansiyon biraz daha fazla yükselecek. LTB’nin yararına temkinlik olmak en doğrusu olacaktır…

Sayın Halil İbrahim DOĞAN, Devlet Tiyatroları Müdürlüğü’ne yeniden atanmanızdan dolayı tebrik ederiz. Yapılan haksız eleştirilere kulaklarınızı tıkayıp icraat yaparsanız herkesin yararına olacaktır! Vatandaş sadece konuşanlar ve iş yapanları ayırt edecektir…

Sayın Mehmet Ali YÜKSELEN, Atatürk Öğretmen Akademisi’nin kapatılacak söylentilerine madem ki bakanlık doğru dürüst bir cevap vermiyor bari siz LAÜ olarak bu konuya bir açıklık getirin ki kafalarda hiç soru işareti kalmasın…

Sayın Serhat APAKGÜN, sizin Lapta’daki kiraladığınız otel yasal olmayan bir durumda hiçbir izni olmadan tesettür oteli olmuş! Bu konuda kanuni haklarınızı koruyacak mısınız yoksa siz de gidip erkekler havuzunda ayran mı içeceksiniz…Takipteyiz!

Sayın Kemal Deniz DANA, hastanedeki sorunları özel bir ekiple çözmeye çalışırken sorunlarda boğuşan morga da el atmanız çalışanlar tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu arada bu bölümde sadece 3 kişinin hem de vardiyalı çalışması da masaya yatırılmalı diyorlar.

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın görüşmecilik görevinden ayrılması konusunda yaptığınız açıklama sadece iç politikaya oynadığınızla ilgili yorumlandı. Bu arada bakalım bu makama aday olabilecek misiniz!

Sayın Faiz SUCUOĞLU, Lefkoşa Devlet Hastanesi artık miadını doldurduğu için buraya yatırım yapmaya hiç gerek yok. Ama yeni hastane konusunda Türkiyeli yetkililer niçin gerim attı bu soruya bir çözüm getirmek çok önemli. Umarım Recep bey ile bu sıkıntıyı çözersiniz…

Sayın Erol ŞEHERLİOĞLU, muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet, size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah..

Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne’de ses kirliliği artık tehlikeli boyutlara kadar ulaştıysa ve elden de bir şey gelmiyorsa siz de bir belediye bandosu kurup ses kirliliği yaratanların kulaklarını patlatın deriz! Bunlar başka şeyden anlamaz…

Sayın Akın AKTUNÇ, gözünüz LTB başkan adaylığında olduğu müddetçe bu tür söylenti ve karalamalar muhakkak olacaktır. Onun için kulaklarını tıkayıp icraata devam etmek daha hayırlı olacaktır.

Sayın Cemil SARIÇİZMELİ, üzüm festivalinde bu kez sadece yerel sanatçılara yer verecek olmanız kamuoyunda memnuniyetle karşılandı. Madem ki yerli ürün, sanatçısı da yerli olması gayet doğaldır değil mi…

Sayın Yavuz APAYDIN, kalp rahatsızlığınızdan dolayı hastaneye yatırıldığınızı üzüntü ile öğrendik. Umarız en kısa zamanda eski sağlığınıza kavuşur ve sevenlerinizi sevindirirsiniz. Bilirsiniz eski toraklar gençlere göre çok daha sağlamdır…

Sayın İdris DENİZ, memleketin tek adli tıp uzmanı olarak son zamanlarda işler iyice yoğunlaşmış diye duyduk. Elbet bir gün gelecek ve sizi ve sizin bölümü de gören bir yetkili çıkacaktır, sabır çekmeye devam yani…

Sayın Selin CANDEMİR, yine birileri nasırınıza basmış olmalı ki içinizi fena halde döktünüz. Siyasi geleceği olan birisi olarak çok fazla agresif olmaya hiç gerek yok. Sabırla koruk birleştiği zaman helva olurmuş…

Sayın Ahmet KAPTAN, Ercan’ın denetlenmesi konusunda yaptığınız açıklama gayet yerindeydi ama burada çalışan birisi olarak ilk denetlemeyi sizin yapmanız da gayet uygun olacaktır değil mi!