Yaklaşık iki ay önce de gelmiş yaşadığı ekonomik sıkıntıları anlatmıştı…

7 Senedir 5 yıldızlı bir otelde çalışıyordu, geliri de ülke standartlarının biraz üstündeydi!

Ama salgın ile birlikte o güzel günler artık geride kalmıştı…

Bu arada ülkeye yerleşmeye karar vermiş ve bir de küçük de olsa bir daire sahibi olmuştu!

Olmuştu ama tabi ki 10 yıl borçlanmayla…

Aylık 4 bin TL civarında bankaya taksit ödüyordu!

Önceki gün yine uğradı ofise…

Bu yanında eşi ve iki çocuğu ile birlikte!

Ruh hali yüzünden okunuyordu, birlikte çay içtik…

Aslında neler söyleyeceğini tahmin etmek zor değildi ama yine de nereden başlayacağını merak etmiştim ilk sözü kendinden bekledim!

“Bittik abi” diye başladı…

Özellikle eşini ve çocuklarını da getirmiş içinde bulundukları durumu anlatması için!

“Ben artık bu çocuklara bakamıyorum…” dedi…

Son 5 aydır evinin taksitini de ödeyememiş!

Bana lütfen bir çare üretin diye nemli gözlerle yutkunarak seslendi…

Son sözü de şu oldu;

“Ben bu çocuklara bakmak için hırsızlık mı yapayım?”

Cevap bile veremedik, başımızı öne eğmekten başka da yapacağımız bir şey yoktu zaten…

Aslında bu arkadaş ve ailesi gibi şu anda çaresizlik içinde olan binlercesi var!

Kapalı turizm geçen hafta başladı ya…

İstatistikler de gelmeye başladı!

Kapalı derken aslında 3 günlük turizm bizimkisi…

5 Otele toplam 580 turist gelmiş!

Yani ortalama 100 turist kadar…

40-50 oda civarı yani!

Sırf günlük elektrik ücretleri 50 bin TL olan otelleri bu rakam idare eder mi, çalışanlarını ödeyebilir, sigorta ve ihtiyat sandığı ödemelerini yapabilirler mi bilemeyiz ama bunun pek de kolay olmadığını tahmin etmek çok zor değil…

Ama önümüz de yaz sezonu!

Bu ülkede tam 24 bin yatak var…

İlk başlangıçta 580 rakamı turizmciler için belki bir umut olabilir ama tabi ki devamı gelirse!

Tünelin ucunda da öyle bir ışık en azından şimdi gözükmüyor…

Buna bir de Türkiye’nin 3 haftalık tam kapanması eklenirse 580 rakamını bile göremeyiz!

Bu seneyi de kaybedersek artık vay halimize…

Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu önceki gün açıkladı…

Son 3 ayda ülkeye 12 bin 500 öğrenci geldi diye!

Doğal olarak mutlu olduk…

Çünkü bizim için dışarıdan gelen öğrenci altın değerinde, katma değeri çok fazla!

Aynen turizmde olduğu gibi…

Akla hemen şu soru geliyor;

Biz bu işi eğitimde başarırken turizmde niye başaramıyoruz?

Buraya yurt dışından gelen öğrenciler 3 günlüğüne gelmiyor dönem sonuna kadar kalan var hiç gitmeyen var…

Demek ki denetim ve koordine oluyorsa başarı da kendiliğinden geliyor!

Bu başarıyı turizmde de yakalamak durumunda değil artık bu saatten sonra zorundayız…

3 Günlük kapalı turizmi başlangıç olarak doğru buluyoruz ama bunun önümüzdeki aylarda daha da artması ve turizme bir nefes olabilmesi kaydıyla!

İster yabancı olsun isterse yerli…

Bu ülkede turizme yatırım yapan tümü de bizim göz bebeğimizdir!

Kapanma döneminde yeteri kadar devlet yardımı alamamışlar aksine vergiler daha da ağırlaştırılmıştır ama bir de bunun çalışan bacağı var…

Ekmeğini turizmden kazanan 20 binin üzerinde insan var bu ülkede!

Bir kısmı ülkesine dönse de büyük bir bölümü burada kalmış ve umutla beklemektedir…

Ama bizde bekleyiş batağa batmış bir tablo çiziyor!

Devlet desteği neredeyse hiç yok, kendi kaderlerine terk edilmiş bir kesim bu…

Aslında 3 günlük kapalı turizmin de yaralarına merhem olmayacağını biliyorlar ama onların ki umut dünyası işte!

Turizm bizde artık sadece bakanlığın uhdesinde değil devletin sorumluluğu altındadır…

Madem ki binlerce çalışan artık debelendikçe batıyor, evine ekmek götüremeyecek, taksitini ödeyemeyecek duruma geldi, eğitimde yakalanan başarı gibi bu devlet turizm emekçilerine çözüm üretmek zorundadır!

Eğer sosyal devletsek bu şarttır, yok değilsek de devleti yönetenler artık bunu kabul etmelidir…

24 Bin yataklı turizmde 580 turist kimsenin dişinin kovuğuna yetmez!

Hem işletmeci hem de emekçiler için bu devletin yapabileceği çok şey olduğuna inanıyoruz…

MESAJ KUTUSU

Sayın Ünal ÜSTEL, 3 günlük kapalı turizm için gelenlerin telefonlarına bilekliklerin arızalı olduğu için depozite ücretlerinin ödenmeyeceği konusunda mesaj gönderiliyormuş. Bu konuda önlem almanız bilekliklerin ne kadar güvenilir olduklarının belirlenmesi isteniyor…

Sayın Bertan ÖZBERKMAN, yerli sanayicilerin ürettiklerine sahip çıkılması için bazı ürünlere uygulanmaya başlanacak olan fon konusunda niye bu kadar şikayetçi oldunuz pek anlaşılmadı hem de çok hoş karşılanmadı. Umarız ardında siyasi bir gerekçeniz yoktur varsa bunu herkesin bilmesi gerekir!

Sayın Kemal Deniz DANA, Okal Koop Ltd.i hortumlayanların listesini nedense bir türlü açıklayamadınız. Bu konuda siyasi bir baskı mı var yoksa bürokratik engellere mi takıldınız? Söz artık bir kere ağızdan çıktı hadi bakalım biraz cesaret!

Sayın Özlem GÜRKUT, son açıklamanız biraz özrü kabahatinden büyük bir açıklama oldu. Demek ki bundan böyle riski alan bu ülkede istediği zaman yasakları çiğneyebilir öyle mi? Hiçbir açıklama yapmasanız daha iyi olacaktı!

Sayın Okan DONANGİL, dünkü yayınımızdan sonra Cumhurbaşkanlığı araçlarını gereksiz yere ve keyfi olarak kullananlar konusunda soruşturma başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Devlet malı deniz değil ya değil mi?

Sayın Ecevit AKTAŞ, UBP kurultayında Faiz Sucuoğlu’nu destekleme kararı aldığınızı bunun için de çok geçerli nedenlerinizin olduğu konuşuluyor. Hayırdır sizi bu kadar kim kızdırdı da gayet net bir görüşe sahip olup bütün kartları açtınız?

Sayın Hüseyin AKCAN, Sosyal Hizmetler Dairesi olarak bazı mahkeme kararlarına uyulmadığı yönünde şikayetler gelmeye başladı. Bu konuda daha çok hassasiyet göstermeniz ve kararları uygulatmanız bekleniyor…

Sayın Levent KUTAY, Kıbrıs sorununda uzman muhabir olarak bu kez Cenevre listesinde olmayınca bazı meslektaşlarınız çeşitli sorular yöneltmeye başladı. Hayırdır acaba diyoruz birileriyle aranıza kara kediler mi girdi yoksa!

Sayın Emre HACI, önümüzdeki günlerde bir grup arkadaşınızla müsteşarlık kutlaması yapacağınızı öğrendik. Bu arada hepsi de mekana cüzdanlarını almadan gelecekler haberiniz olsun istediler…

Sayın Erbil ARKIN, Girne tepelerine ‘Asil Köylü’ adı altında dev bir heykel projeniz bölge halkı tarafından genelde beğenilmedi. Bu kadar yüklü bir parayı hayır işleri için kullanmanız öneriliyor bizce de zamanlama çok iyi olmadı…

Sayın Tahir GÖKÇEBEL, bazı arkadaşlarınızla birlikte sendikadan sessiz sedasız istifanız konusunda eğitim camiasından yoğun mesajlar geliyor. Bazı üyelerin bakanlık ile gizli ittifak yaptıkları yönündeki iddialar doğru mu?